Erdoğan'dan Avrupa'ya 'Kapıları açarız' mesajı

Macaristan Başbakanı Orban ile ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump'ın övdüğü SDG yöneticisi Mazlum Kobani ile ilgili "Bağdadi'den bir farkı yok" ifadesini kullandı. Erdoğan, mültecilerin Avrupa'ya geçişine izin verip vermeyeceği sorusu üzerine, "Bu terazi bu kadar sıkleti çekmez. Baktık ki bu iş olmuyor, kapıları açmak zorunda kalırız" dedi.

Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan'ı ziyaret ederek, Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 4. toplantısına katıldı. Erdoğan Macaristan Başbakanı Orban ile görüşmesi sonrası ortak basın toplantısında, mültecilerle ilgili AB'nin vaat ettiği desteği alamamaktan şikayet etti ve "Baktık olmuyor kapıları açarız" dedi. Türkiye devletinin IŞİD ile mücadele ettiğini anlatan Erdoğan, SDG yöneticisi Mazlum Kobani için "Bağdadi'den farkı yok" ifadesini kullandı.

Macaristan’da Cumhurbaşkanı Janos Ader’le bir araya geldikten sonra Başbakan Victor Orban'ı kabul eden Erdoğan, 10 maddelik bir anlaşma yaptıklarını söyledi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

ORBAN'A TEŞEKKÜR

"Göç konusu zaten en önemli adımlardan bir tanesi. Ekonomik, ticari, kültürel alanlarda neler yapabileceğimiz üzerinde ısrarla durduk. Çeşitli alanlarda imzaladığımız 10 belge ile ilişkilerimizin hukuki zeminini güçlendirdik. Ticaret hacmimizi 6 milyar dolar seviyesine çıkarmak için bir irade birliği var. Macar müteşebbislere her türlü kolaylığı sağlayacağız. Macaristan'ın ülkemizin AB üyeliğine sağladığı destek ziyadesiyle kıymetlidir. Sayın Başbakan'ın bu konudaki desteğine müteşekkirim. AB'nin son dönemde ülkemize karşı izlediği tutum yapıcı olmaktan uzaktır. Birkaç üye ülkenin ikili meselesi Türkiye-AB ilişkilerine rehin almamalıdır. Birlik bu tutumuyla kendi çıkarlarına da zarar veriyor. Türkiye'nin AB'ye katacağı değerlerin kavranması gerekiyor. Barış Pınarı'na verdikleri desteken dolayı Sayın Başbakan'a şükranlarımı ilettim."

'MÜLTECİLERİN 350 BİNİ KÜRT'

"Özellikle şu anda ülkemizde 4 milyon mülteci var. Bunun 3 milyon 650 bini Arap, Ezidi; 350 bini de Kürttür. Ve bunların ciddi bir sayıda, özellikle Avrupa’ya göç etmesi mümkün. Fakat biz bugüne kadar aramızdaki dayanışmanın gereği olarak hep bu süreci sabırla atlattık. Şu anda yine bir güvenli bölge ihdası için çalışmalarımızı yapıyoruz. Güvenli bölge ile de atmak istediğimiz adım bizdeki bu mültecilerin kendi evlerine, topraklarına dönmesini sağlamaya yöneliktir. Geçenlerde BM Genel Sekreteri İstanbul’daydı, görüşme yaptık. Ve bu görüşmede bir uluslararası dönörler toplantısı yapmak suretiyle güvenli bölge konusunda adım atalım dedik. Ve kendileri de kendisine verdiğim evraklar, projelerden hareketle bunun üzerine çalışma sözünü verdi. Bundan sonraki süreci Dışişleri bakanım yakından takip edecektir. Az önce sayın Başbakanın ifade ettiği gibi bizler NATO’da beraberiz. Bizler aynı zamanda stratejik ortağız. Stratejik ortakların terör örgütleriyle beraber olması mümkün mü? Ama maalesef bazı stratejik ortakların terör liderleriyle yapmış oldukları ne yazık ki görüşmeler, onlarla birlikte yapmış oldukları dayanışmalar var. bunlar bizi ciddi manada üzmüştür. Çünkü uluslararası teröre karşı mücadele vereceksek, o zaman uluslararası terörle mücadelede NATO üyelerinin böyle bir görüşmeyi yapması affedilebilir değildir."

'BAĞDADİ'NİN 13 YAKIN ÇEVRESİNİ YAKALADIK'

"Ve DEAŞ’a karşı şu anda dünyada Türkiye’den çok daha güçlü bir tavır koyan ikinci bir ülke yoktur. DEAŞ ile mücadelede şu ana kadar aldığımız neticeler her şeyiyle ortadadır. Biz sadece El Bab’ta 3 bine aşkın DEAŞ’lığı etkisiz hale getirdik. Cezaevlerimizde 1150’yi aşkın DEAŞ’lı var. En son Bağdadi’nin ablasını Azez’de eşiyle beraber yakaladık. Şimdi en son 13 tane en yakın çevresini yakaladık ve onlar da şu anda elimizde. Asla buradan taviz vermeyiz. Eğer bu mücadeleyi vereceksek kararlı vereceğiz, çünkü burada insanlığın huzuru yatmaktadır, menfaati yatmaktadır. Ne ABD 120 saatlik sürede bu teröristleri çıkarabildi ne de Rusya 150 saat içinde çıkarabildi. Bu yüzden de DEAŞ, YPG/PKK ile mücadele kararlı bir şekilde sürüyor."

ORBAN VE ERDOĞAN'DAN 'SIKLET' YANITI

Ortak basın toplantısının soru - cevap bölümünde, "Avrupa’dan destek gelmezse, göç etmek isteyenleri Avrupa’ya doğru bırakacak mısınız?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan "Destek gelse de gelmese de biz misafirlerimize ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz. Ancak tabi bu da bir yere kadar. Bize bir söz var, zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez. Baktık ki bu iş olmuyor daha önce de söyledim kapıları açmak zorunda kalırız" diye konuştu.

Başbakan Orban da bu yöndeki soruya şu yanıtı verdi: "Aslında bizleri de bu soru ilgilendiriyor. Bu kapı nereye açılacaktır? Bizim arzumuz ve isteğimiz memleketini terk etmek zorunda kalanlar eve dönsünler. Aslında ev, yuva dünyanın en önemli parçasıdır. Macaristan hükümeti Avrupa’ya sürekli bunu söylüyor. Macaristan zengin ülkeler arasında yer almıyor. Bizim sıkletimize orantılı bir şekilde ve dünyaya karşı olan sorumluluğumuza dayanarak biz bunu gerçekleştireceğiz ve sizin yeni inşaat programlarınıza katılmak istiyoruz. Okul yapımı inşaatlarını kabul ederiz. Güvenli bölgenin yeniden inşa edilmesi için Macaristan’ı arkasında bilebilir. Macaristan aslında hudutlarını korumak için yetenekli bir ülkedir."

'PATRIOT ALABİLİRİZ'

Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile yapacağı görüşmede gündeme gelecek konularla ilgili soru üzerine ise, "S-400 konusunda bize patriotlar verilmediği için biz kendimize savunma sistemlerinde alternatif aradık ve S-400’ü aldık. Biz S-400’ü aldık bu iş bitti. Ama Amerika bize Patriot verecekse, şartlar uygun olması halinde alabiliriz. Bunu da kendilerine teklif ettik. Bu konuda “kongreden geçmesi lazım” diyorlarsa, kongreden geçirsinler, teklifi versinler. Biz de değerlendirmemizi yapalım. Bizim Amerika’ya karşı bir ön kabulümüz olmamıştır. Hava taşımacılığından en önemli markalarından bir tanesi olan THY, bugün ihtiyaçlarının çok ciddi kısmını Amerika’dan karşılıyor. Boeing’leri oradan alıyor. THY, dünyada en fazla destinasyona uçan bir şirkettir. Bütün bunları görmemiz lazım, görmemezlikten gelemeyiz" dedi.

Erdoğan, Trump'ın övdüğü SDG yöneticisi Mazlum Kobani için ise şu ifadeleri kullandı: "Bugün Mazlum Kobani denilen adamın Bağdadi’den bir farkı yok. Ve yüzlerce insanın kanına giren bir örgütün oda başındadır. Burada benim görüştüğüm terörist iyi, görüşmediğim kötü diyemeyiz. Kendini öldüren bir terörist, aynı şekilde sayın Obama döneminde de Usame Bin Ladin bu şekilde öldürülmüştü. Demek ki sadece bu tür terör örgütlerinin başlarında olanları öldürmekle terör bitmiyor. Ortak dayanışmamız çok çok önemli. Hele hele stratejik ortak olarak da biz bu ortaklığımızın gereğini yerine getirmemiz lazım." (HABER MERKEZİ)