Erdoğan: HDP ile PKK arasında iktidar savaşı var

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya ve televizyon ortak yayınında Ahmet Hakan, Işıl Açıkkar ve Salih Nayman'ın konuğu oldu.

Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk ile sosyal medyada ortak yayınlanan programa katıldı. Erdoğan, Ahmet Hakan, Işıl Açıkkar ve Salih Nayman'ın sorularını yanıtladı.

'VALİMİ YEDİRTMEM'

Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu'nun Ordu valisi ile yaşadığı VIP krizi hakkında Erdoğan "Vali demek ne demek? Cumhurbaşkanının o ildeki vekili demektir, milletin o ildeki vekili demektir. Siz bir valiye 'it' derseniz, kusura bakmayın bunu kimse yemez. Ben de bir Cumhurbaşkanı olarak valime sahip çıkmak durumundayım, onu yedirtmem. Yanındaki de polislere şerefsizler diye hitap ediyor" diye konuştu.

Erdoğan, "İmamoğlu seçimi kazanırsa ne olur" sorusunu ise "Belli bir süreyi aşan cezayı alması halinde bu düşecektir, o süreyi aşmazsa zaten görevine de devam eder. Seçildikten sonra bu valinin özellikle savcılığa müracaatıyla başlayacak olan bir süreçtir. Bu da bir defa görevi ihmal değil, kötüye kullanmaktır. Bu daha göreve gelmeden bu işi yapmak suretiyle o cezayı aldığı anda bir defa, benim bu kanaatimdir, yargı da bu kararı verirse, zaten onun belediye başkanlığı, nasıl benim düştüyse, onun da belediye başkanlığı düşer. Ben yaşadım çünkü. Ben yaşadığımı söylüyorum" diyerek yanıtladı.

'ORTAK YAYINI BEĞENMEDİM'

Geçtiğimiz günlerde adayların katıldığı ortak yayına da değinen Erdoğan "Ben yayını beğenmedim. 'Niye beğenmedin?' derseniz, bir defa yayında objektif bir yönetim anlayışı yoktu. Yani burada dakikalardan soru soruş şekillerine varıncaya kadar ciddi bir tarafgirlik söz konusuydu" yorumunu yaptı.

HDP İLE PKK ARASINDA İKTİDAR SAVAŞI VAR'

Erdoğan, 23 Haziran'da HDP'nin tavrı içinse "Güneydoğu'ya bizim vermiş olduğumuz hizmeti, on yıllarca, hatta Cumhuriyet tarihi boyunca vermiş olan bir iktidar yoktur. Kimse etnik bir dayatmanın içerisine girmesin" dedi.

Medyada Öcalan tarafından yazıldığı iddia edilen mektup hakkındaysa "Özellikle Demirtaş'ın 7 ayrı açıklaması var. Bu açıklamayı bizler de öğrendik. Çok açık ve net şu anda CHP'nin adayına bu desteği açıklıyor. Çok ilginç olan nedir? Burada Apo'nun yaptığı açıklamadır. Olaya şöyle bakıyorum. Bizim derdimiz o değil. Oralardan bize ne gelir, ne gelmez bunları az çok kestiriyoruz. Burada bir iktidar mücadelesi var. Bu iktidar savaşında HDP-PKK kanadında yaşanan Öcalan-Demirtaş noktasında iktidar savaşında ciddi kayma gösteriyor. Bu süreç içerisinde Öcalan kendi iktidarını bunlara kaçırmak istemiyor. Bununla ilgili çok sert açıklamaları var. Demirtaş'a hesap sormaktan tutun da dağa hesap sormaya varıncaya kadar. Onların kendisine ihanet ettiği yönünde. Onların bu ihaneti sebebiyle onlara karşı kesin bir tavrı var. Bu süreç içerisinde yaptığı açıklamada 'eğer siz beni destekliyorsanız, benim arkamda olan bir partiyseniz ne oraya ne şuraya değil siz kendi gücünüzü ortaya koymalısınız, herhangi bir yere değil kendi tarafsızlığınızı ortaya koymalısınız' diye bir şey. O anlaşılıyor. Tabii biliyorsunuz PKK'nın bir adayı CHP adayına destek veriyor. Bir kanadı üçüncü yol diyor. Hamdolsun Binali Bey'in bunların hiçbiriyle ne ilgisi ne alakası yok. Biz sadece MHP ile kurmuş olduğumuz Cumhur İttifakı ile bu süreci götürüyoruz. Bununla ilgili bir desteğin gelemeyeceğini herkes biliyor. Ben derim ki burada bir liderlik mücadelesi var. Öcalan, Demirtaş'a ve dağa mesajlarını veriyor. Siyasetçi olarak ister istemez bu konularla belli ilgimiz olur. Kürt kardeşlerimin istismarına çok üzüldüm. Bölücü terör örgütünün listelerini dağın başında yapıp meclise gönderdiği milletvekilleri sizin hangi yaranıza merhem oldu. Böyle bir şey yok. Bunlarla iş tutanları biliyoruz. Bunlar görsel yazılı medyada yer aldı. PKK'nın desteğinden beslenen partilere oylarınızı vererek zayi etmeyin diyorum." ifadelerini kullandı.

'BİZİ AYRIMCILIK ÜZERİNDEN VURMAK İSTİYORLAR'

Erdoğan, İmamoğlu için kullanılan "Pontus" ifadesi konusunda ise şunları söyledi: "Böyle bir tartışmayı kabullenmek mümkün değil. Bunu özellikle CHP'nin adayı düşünmesi lazım. Bu yakıştırmayı yapan Yunan gazeteleri. Bu iddia üzerinden oynanmak istenen bir oyun var. Bizi ayrımcılık üzerinden vurmak istiyorlar. Bize Pontus dediler yaygarasını kopararak puan toplamak istiyor. Benim ne il başkanım ne de başka arkadaşım böyle bir şey söylemez. Bu işte bir, iri, diri, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Burada Pontus var mı? Yok."

"CHP adayı tüm söylemini yalan ve takiye üzerine kurmuş. Televizyona çıkmama kararını arkasındaki yöneticiler aldılar. Bu tür kaçış aslında FETÖ adetidir. Böyle yaparak şu anda onu ekrandan çektiler. CHP adayının açıkça, bir yerde sıkıntı verdiğinin herhalde bir alemeti. Bundan dolayı da televizyon ekranına çıkmamasının uygun olacağını düşündüler bir yerde ekran yasağı getirdiler diyebilirim" diye konuşmasına devam eden Erdoğan, AK Parti içindeki ayrışma içinse şu yorumda bulundu:

'DAVAYA İNANMIŞSANIZ, DAVADAN KOPULMAZ'

"AK Parti'de hizmet birinci öncelik olmuştur. Yol arkadaşlarımız koyduğumuz hedeflere ulaşmak için gece gündüz çalışmışlardır. Son günlerde önümüze geliyor. Partimizde görev almış bazı isimlerin bu dava hareketinden kopma, kendilerine göre yeni yol çizme haberleri gündeme geliyor. Partide partiye kırgınlık veya bu tür vesilelerle kopmak gibi bir şey olmaz, olmamalı. Davaya inanmışsanız bu davadan kopulmaz. Bu davanın eri olunur, yürümeye devam edersiniz. Bunun benzeri adımların örneği geçmişte görüldü, hiçbiri yer bulamamış, unutulmuş gitmiştir. Geçmişte partimizde grup kuracak sayıda ayrılıp gidenler olmuştur. Şu anda onlardan bir tane var mı? Soralım kimse o insanların adını dahi hatırlamaz. Partimizde en üst kademelere gelmiş, bakanlık yapmış, ayrıldı. Nereye gidiyorsun, ayrıldı dememize rağmen, 'Yok ben akademisyen olacağım, üniversiteye döneceğim' diye ayrılmış, parti kurmuş sonra yok olmuştur. Şimdi CHP'de yoluna devam edecek. Bir tanesi gitti Ordu'dan hatta bu benim okul arkadaşım. Bakanlık yaptı, parti kurmaya teşebbüs etti. Ordu'dan belediye başkan adayı oldu. Biz de Hilmi Bey'le girdik açık ara kazandık." (İSTANBUL/AA)