5 yıl önce cumhurbaşkanına hakaret gerekçesiyle yurttan atılan Emine Akbaba: O madde fiilen hep vardı

Yurtlarda kalmak için 'cumhurbaşkanına hakaret'ten mahkum olmama şartı getirildi. 5 yıl önce aynı gerekçeyle yurttan atılan Emine Akbaba, "Bu, yıllardır fiili olarak uygulanıyordu" dedi.

Abone ol

Cihan Başakçıoğlu

İZMİR - Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler geçtiğimiz hafta Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni düzenlemeye göre, artık bir öğrencinin yurtlarda kalabilmesi için “cumhurbaşkanına hakaret etme suçundan mahkûm olmamak” şartı da aranacağı açıklanırken, öğrencinin bu suçlama ile yurtta kalırken ceza alırsa öğrenim süresi boyunca bakanlık yurtlarından herhangi birine alınmamak üzere ilişiği kesileceği belirtildi. Ancak söz konusu düzenleme hayata geçmeden önce de bazı üniversite yurtlarında benzer uygulamaların yaşandığı biliniyor.

5 YIL ÖNCE AYNI GEREKÇEYLE YURTTAN ATILDI

Ege Üniversitesi öğrencisi Emine Akbaba'nın üniversite içerisinde bulunan Zübeyde Hanım Kız Öğrenci Yurdu'yla ilişiği, 15 Temmuz Darbe girişiminin hemen ardından 2016-2017 eğitim öğretim yılının başlarında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla kesildi. Söz konusu suçlama ile ilgili savunması alınan Akbaba'nın bir hafta içerisinde odasını boşaltması istendi. Akbaba, yurda giriş ve atılma süreciyle ilgili sorularımızı yanıtladı.

'2 BİN 684'ÜNCÜ YEDEK SIRADAYDIM, BİR YIL SÜRE İLE YURTTA KALABİLDİM'

Devlet yurduna giriş sürecini anlatır mısınız? Ne kadar sürdü, o süreçte ne yaptınız?

KYK yurdunda kalmak dışarıdan bakıldığında ve yurtların niteliksizliği göz önüne alındığında öğrenciler için çok önemli bir konuymuş gibi gelmeyebilir. Temel olarak bir barınma hakkının dışında il dışından üniversiteyi kazanıp gelen öğrenciler için öneme sahiptir. Yurttan atılma sürecime gelmeden önce bir KYK yurdu üniversiteliler için neden önemlidir, benim yurt sürecim nasıl oldu çok kısa buna değinmek isterim.

2014 yılında Ege Üniversitesi'ni kazanıp geldiğimde aynı zamanda KYK yurdu için de başvuruda bulunmuştum. KYK yurdunda kalabilme şartı zaten oldukça zordur. İlk sene geldiğimde KYK yurdunda 2 bin 684'üncü yedek sıradaydım. Bu sıranın gelmesi tahmini olarak mayıs ayını bulacağından mecbur olarak özel yurt ve apartlara bakmaya başladım. O zaman cemaat ve AKP arasında çekişmeler yaşanıyordu ama henüz 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmamıştı.  AKP çok uzun süre bizleri cemaat yurtlarına mecbur bırakmaya çalıştı. Çünkü devletin tüm olanaklarını kullanan cemaat yurtları çok uygun fiyatlara yurt şansı sunarken diğer özel yurt ve apartlar oldukça yüksek fiyatlarla bize barınma hakkı sunuyor. Şansınız varsa ve yedek sıranız okul dönemi bitmeden gelirse KYK yurduna çıktığınızda aynı zamanda özel yurtta kalmadığınız ayların da parası sözleşmeniz olduğu gerekçesi ile sizden temin edilmeye devam ediliyor. İlk KYK yurdunda kalmaya başladığımda Katip Çelebi Üniversitesi'nde yeni yapılan KYK yurdunda kaldım daha sonra Ege Üniversitesi içerisinde bulunan Zübeyde Hanım Kız Öğrenci Yurdu'na nakilim sağlandı. Yaklaşık bir yıl orada kaldım.

'EMNİYET YURT MÜDÜRÜNE BASKI YAPTI'

Yurttan atılma sürecini anlatır mısınız? Nasıl oldu, neler yaşandı, hangi gerekçe ile atıldınız?

15 Temmuz Darbe Girişimi'nin hemen ardından YÖK hemen bir yasa taslağı hazırladı. Yasa taslağında "milli varlığı ve bütünlüğü bozma" suçu işlemiş üniversitelilerin yurtta barınamayacağı belirtiliyordu. 12 Temmuz 2016'da yani darbe girişimden 3 gün önce saray tarafından atanan ve sonrasında FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle görevden alınan Cüneyt Hoşcoşkun Ege Üniversitesi Rektörü oldu. Bir gün yurt müdürü beni odasına çağırarak "Emniyetten sürekli baskı yapıyorlar. Dört kez direndim ama artık sana soruşturma açacağım istersen kendin ayrıl yurttan" dedi. Yurttan atılmam için İzmir Emniyeti'ninaylarca baskı yaptığını doğrudan yurt müdüründen öğrenmiş oldum. Soruşturma evrağını vererek ifademi istediler. Soruşturma evrağında "cumhurbaşkanına hakaret", "yurt disiplin yönetmeliğine uymamak" gibi gerekçelerle savunmam, savunmamdan sonra da 1 hafta içerisinde yurdu boşaltmam istendi. Yılın ortasında eğitim yılı devam ederken devlet tarafından sağlanması gereken barınma hakkım devlet tarafından gasp edildi. 2016-2017 eğitim yılı boyunca kayyım Hoşcoşkun onlarca öğrenciye verdiği uzaklaştırma kararlarına imza attı. Ben de o cezalardan payıma düşeni alarak aynı hafta okuldan da toplam 8 dönem uzaklaştırma cezası almış oldum.

'KESİLDİĞİ İÇİN ALAMADIĞIM KREDİM NEDENİYE İCRALIK OLDUM'

Yurttan atılan öğrenci ne gibi zorluklar yaşar?

Birkaç hafta içerisinde hem yurttan atılmış hem çok bir şey olmasa da her ayın 7'sinde yatan o dönem 400 TL olan kredim kesilmiş hem de eğitim hayatı engellenen bir öğrenci oldum. Tabii süreçte devlet ailenize de haber vermeyi ihmal etmiyor. Ailenizle karşı karşıya gelmenizi ve memlekete dönmeniz için aile tarafından zorlamalar ile karşılaşıyorsunuz. Bir çoğumuz için -özellikle üniversiteli kadınlar- başka bir ilde üniversite kazanmak kısmi özgürlük alanını yaratmak anlamı taşıyor. Devlet sadece eğitimize değil hayatınıza, özgürlüğünüze de kast ediyor. Ayrıca yurttan çıkarıldığımda kesildiği için yaklaşık 1,5 yıl kredi alamadım. Yurttan atıldıktan 8 ay sonra evime icra kağıdı geldi. Alamadığım 1,5 yıllık kredim de dahil olmak üzere tüm kredi borçlarımı ödememi talep etmişler. Ödemediğim için de ailemin evine icra gönderdiler.

'YILLARDIR FİİLİ OLARAK UYGULANIYORDU'

Öğrencilerin yurtta barınabilmesi için uyması gereken şartlara yenileri eklendi. Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle bir öğrencinin yurtta kalabilmesi için "Cumhurbaşkanına hakaret suçundan mahkum olmamak" şartı aranacak. Siz bu yasa değişikliğinden önce atıldınız. Ne söylemek istersiniz?

Bu yasa değişikliği bugün resmi olarak gözümüze sokulmuş olsa da yıllardır fiili olarak uygulanıyordu zaten. Benim yurttan atıldığım süreçte daha önceden Cumhurbaşkanına hakaret suçundan aldığım hapis cezaları, üniversite kampüsü ve dışında katıldığım eylemler gerekçe gösterildi. AKP, yargıyı elinde bir sopa gibi yıllardır hepimize göstermeye çalışıyor. Bugün yasallaşmış olmasının bir anlamı var mı emin değilim. Yıllardır KYK yurtlarında kalan üniversiteliler benzer sorunlarla karşılaşıyor. Biz belki birkaçını duyuyoruz belki hiç duymuyoruz. Bu yasada geçen 'mahkum olmamak' ifadesi bile doğru bir tanım değil. Çünkü herhangi bir eyleme katılmış olmanız bile yurttan uzaklaştırılmak için bir gerekçe olabilir. Siz herhangi bir eylemde bulunmamış olsanız bile ailenizden birinin yapmış olması yeterli. Küçük bir hatırlatma yapmak isterim bu konuya dair. Ege Üniversitesi'nde güvenlik soruşturması bahanesiyle işten atılan işçilerin bir çoğu sendikaya üye oldukları gerekçesi ile atılırken birkaç işçi de ailesinde bulunan kişiler gerekçe gösterilerek işten çıkarılmıştı.

'BARINMA VE EĞİTİM BİR HAKTIR'

Söz konusu yasa ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Barınma ve eğitim bir haktır. Yıllarca üniversitelilerin mücadele ederek kazandığı bu hakları tek adama karşı çıktığımız için elimizden alamazsınız. Yıllarca mahkum ettiğiniz daha sonra da öcü ilan ettiğiniz cemaat yurtlarına karşı "çapulcu evlerini" kuran, yetersiz ve niteliksiz KYK yurtlarına karşı mücadele eden üniversitelileri susturamazsınız. Melih Bulu ve tüm kayyımlar gidene kadar mücadele edip gökkuşağının renkleri altında buluşan üniversitelilerin en sevdiği ve bizim de içimizi ısıtan bir sloganları var: "Yaşasın öğrenci dayanışması!" Bu kadar tehdit, haklarımızın gaspına karşı yine bir arada, ferman sarayın üniversiteler bizimdir demeye devam edeceğiz.