Ekmek ve Gül'den direnişteki ETF Tekstil işçilerine dayanışma ziyareti

Ekmek ve Gül, hakları için direnen ETF Tekstil işçilerini ziyaret etti. İşçiler, "Herkesin yanımızda olması çok önemli, özellikle de kadın örgütlerinin yanımızda olması çok önemli" dedi.

Abone ol

DUVAR - Ekmek ve Gül Tuzla, Pendik, Kadıköy, Maltepe, Kartal gruplarından kadınlar, kapatılacağı açıklanan, İstanbul'un Tuzla ilçesindeki ETF Tekstil fabrikası önünde hakları için direnen ETF işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu.

Ekmek ve Gül'ün web portalında yer alan habere göre, ETF işçileri ziyarete gelenleri "Yaşasın sınıf dayanışması", "Yaşasın kadın dayanışması", "Sadaka değil hakkımız isteriz" sloganlarıyla karşıladı. Ekmek ve Gül gurubundan kadınlar da "ETF işçileri yalnız değildir" sloganlarıyla alana girdi.

'SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ'

Önceki gün çatıya çıkarak fabrika patronuna seslenen işçi Sema, "Aslında yıllardır burada mücadele ediyoruz ve bir kadın patron tarafından bunlara maruz kalmamız bizi çok yıpratıyor. Uzun yıllardır mobbinge ve psikolojik şiddetlere maruz kalıyoruz. Dün arkadaşlarımın sesi olmak için çatıya çıktım. Artık dayanamıyordum, psikolojim el vermiyor. Hâlâ patronumuz aynı vicdansızlıkla bize yaklaşıyor" dedi.

"Ev bulamayan, kiralarını ödeyemeyen bir sürü kadın arkadaşımız var" diyen Sema, "Hepinize teşekkür ediyoruz ziyaretimize geldiğiniz için. Herkesin yanımızda olması çok önemli, özellikle de kadın örgütlerinin yanımızda olması çok önemli. Patron bizi çıkartmadan önce 'tüm haklarınız ödenecek' demişti ama bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Sonuna kadar direneceğiz" ifadelerini kullandı.

'PATRONLARA MİLYARLIK TEŞVİKLER VERİLİRKEN, İŞÇİNİN HAKKINI NEDEN SAVUNMUYORSUNUZ'

Ekmek ve Gül adına konuşan Sevda Karaca, "Size selamlar getirdim… Direnişinizi direnişi olarak gören, sesinizi duyan, sizin sesinizi mahallelere, işyerlerine taşıyan Ekmek ve Gül kadınları hakları ve hayatları için mücadele eden tüm ETF işçilerini selamlıyor" diyerek işçilerin direnişini selamladı.

Karaca, "ETF işçisi kadınların çoğu çocukken girmiş fabrikaya; kiminin 15, kiminin 10 yıllık emeği var içeride. Şimdi bize diyorlar ki 'Kapatıyorum fabrikayı, vermiyorum haklarınızı...' İşçilerin bunca birikmiş hakları dururken patronlara canının istediği gibi karar alma, canının istediği gibi at koşturma, işçiyi mağdur edip işine bakma hakkını kim veriyor? Patronlara milyarlık teşvikler verilirken, vergi borçları silinirken, İşsizlik Fonu tepe tepe kullansınlar diye sonuna kadar açılırken işçinin hakkına neden sahip çıkmıyorsunuz? ETF işçisinin haklarından devlet sorumludur, valisiyle, kaymakamıyla, bakanıyla, müsteşarıyla ETF işçisinin haklarını korumayanlardan da hesap soracağız" diye konuştu.

Günlerdir işçilerin fabrikada kaldığını belirten Karaca, "Burada yaşadığınız zorluğun, haklarınızı alamadığınızda yaşayacaklarından daha büyük olmadığını bilmenin cesareti bu. Çocuklarımıza bir gelecek verememek burada günlerce direnmekten daha zor çünkü, saatlerce çalışıp da çocuğun istediği bir yiyeceği alamamak şurada aç susuz direnmekten daha zor çünkü" dedi.

'ASIL REZİLLİK SERVETİNE SERVET KATAN PATRONUN ÜÇ KURUŞ DEDİĞİ HAKKIMIZI VERMEMESİDİR'

ETF patronu ve aynı zamanda Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Sanem Dikmen’in işçilerin haklarını talep etmesine "üç kuruş için rezillik" dediğini hatırlatan Karaca, şunları söyledi:

"Asıl rezillik, Sanem hanımın servetine servet katan işçilerin, kendisi için üç kuruş olan, bizim için çocuklarımızın geleceği olan haklarımızı Ali Cengiz oyunlarıyla vermemesidir. Asıl rezillik, kadın haklarını reklam malzemesi yapıp devletten teşvik üstüne teşvik alırken çalıştırdığı kadınlara baskıyı, mobbingi, şiddeti reva görmektir. Asıl rezillik, burada direnen kadınlar her şeyi göze alıp, evde çocuklarını bırakıp fabrikaya kapanmışken ‘Yapmayın, çocuklarımın psikolojisini bozuyorsunuz’ diye bu dünyada kendinden başka hiçbir şeye zerre değer vermediğini söyleme cüreti göstermektir” dedi.

‘PATRONLAR BİRLİK İÇİNDE, İŞÇİLER DE BİRLİK OLMALI’

ETF işçilerinin, patronların ekmeğine yağ süren "birlik olamazlar, kadın çok" önyargılarını yıktığını, kadının olduğu yerde dayanışma, kararlılık ve mücadelenin de büyük olduğunu söyleyen Karaca, "Bu birlik sadece ETF işçisi için değil, Tuzla Organize Sanayi'den Kemalpaşa'ya, ucuz işçi cenneti haline getirilmek istenen Van'dan binlerce işçinin sendikalaştıkları için işten atılmakla tehdit edildiği Antep'e kadar her yer için hayati. Patronlar birlik içinde. Patronların devleti var, polisi var, yargısı var, medyası var... İşçiler de birlik olmalı" diye konuştu.

ETF’de haklarını alabilmek için gece gündüz demeden direnen kadın işçilerin zorluklarına da değinen Karaca, "Bircan’ın, İsmehan’ın üniversiteye gidecek çocuğunun, 13 yaşında ETF’ye girip yıllarca çalışan Elif’in, şeker hastası çocuğunu bırakıp gelen Canan’ın, tek başına ev geçindiren Türkan’ın, oğlunun istediği kanadı alamamanın mahcubiyetini yaşayan Ezgi’nin, sabahın 5’inde servisle işe getirilen çocukların, şimdi iş arasa ‘senin yaşın geç sana iş çıkmaz’ cevabıyla kaderine terk edilecek Ayşe’nin Fatma’nın hakkını vereceksiniz” dedi.

FABRİKADA ÜRETİMİ YAPILAN ÜNLÜ MARKALARA ÇAĞRI: BU SESİ DUYUN

Karaca ETF Tekstil’e üretim yaptıran Columbia, Mavi, Golden Point gibi ünlü markalara, “Reklamlarınızda kadınların gücünden, eşitliğinden bahsediyorsunuz. İşlerinizi yaptırdığınız bu fabrikada kadınlar hakları için direnişte. Bu sesi duyun" diye seslendi.

Sanem Dikmen’e ve tüm patronlara seslenen Karaca, "Bu ülkede kadınlar verdikleri eşitlik mücadelesini sizin sömürgenliğinize payanda etmeyecek. Bu ülkenin kadınlarının yanı Sanem Dikmen’in değil, ETF işçilerinin yanıdır. Biz, ETF direnişinin kazanması için mahalle mahalle, fabrika fabrika, işyeri işyeri anlatacağız burada yaşananları. Gözümüz kulağımız burada, dayanışma göstermeliyiz, mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı.