Duvar Arkası: Erdoğan 8 yıl fırsatını kaçırır mı?

Erken seçim için AK Parti, CHP, HDP ve İYİ Parti kulislerinde neler konuşuluyor? Şifreli maç yayınındaki büyük tehlike... AK Parti çocuğa cinsel istismara af konusunda bayram sonrasına randevu veriyor... Ceza Kanunu değişikliğinde 'FETÖ' etkisi... AK Partililerin telefonları bu kez yeni bir gerekçeyle susmuyor... İktidarın milli dayanışma kampanyasına iktidar partisi üyelerinin yarısı kadar katılım oldu... Hepsi Duvar Arkası'nda...

Abone ol

ERKEN SEÇİM SENARYOLARI: SİYASİ İNTİHAR OLUR

Ankara kulislerinde bitmeyen erken seçim senaryolarına bu kez korona virüsü salgını vesile oldu. Salgına tam takır bir hazine kasası ile yakalanan Türkiye’nin salgın sonrası daha kötü bir krizle karşılaşacağı, onun öncesinde bu dönem yakalanan “göreceli başarı”nın seçime tahvil edilebileceği konuşuluyor. Ancak muhalefet, “Her krizi fırsata çevirmeye çalışan iktidar bunu da siyasi fırsat olarak değerlendirmek isteyebilir” dese de yine de bu hesaba mesafeli. AK Parti’nin 'iyi senaryo'sunda bugünden bakıldığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3+5 olmak üzere 8 yıl görev yapma şansı olduğuna dikkat çeken bir CHP’li yetkili, “Meclis seçim kararı alırsa Cumhurbaşkanlığı seçimi de yapılacak. Erdoğan da tekrar aday olacak. Onun açısından iyimser senaryo yeniden seçilmesi ama mevcut durumda dahi Meclis’te çoğunluğu yok. Bu çoğunluğu Cumhur İttifakı olarak da kaybetmeleri durumunda Erdoğan son 5 yılını başlatmış olur. Bu haliyle 8 yıl görev yapma olasılığı varken bu olasılığı riske atmaz” yorumunu yaptı. İYİ Parti’ye göre de erken seçimi konuşmak için erken. Salgın sonrası Türkiye’yi asıl olarak bir ekonomik krizle mücadelenin beklediğine dikkat çeken yetkili, “Böylesi bir ekonomik kriz ortamında seçim kararı onlar için siyasi intihar olur” görüşünü dile getirdi. Korona virüsü salgını üzerinden erken seçim hesabını “siyasi fırsatçılık” olarak değerlendiren HDP’li bir yetkili ise bu krizden daha çok AK Partili seçmenin etkilendiğine dikkat çekerek, “İnsanların ölmedik, canımız kurtuldu diye oy vereceklerini sanıyorlarsa, büyük bir yanılgı içindeler” yorumunu yaptı. İktidar cephesinden gelen açıklamalar da yakın zamanda bir seçime işaret etmiyor. Ama bu erken seçim tartışmalarının bittiği değil sadece bir sonraki bahara kaldığı anlamına geliyor.

BİZ BİZE YETERİZ: ANKAPARK MASRAFINI ÇIKARAMADIK

Korona virüsü nedeniyle “Biz Bize Yeteriz” sloganıyla başlatılan Milli Dayanışma Kampanyası’na dair tartışmalar devam ediyor. Kampanyaya dair muhalefet partilerinden gelen “Devlet IBAN vermez, yardım etmek için IBAN alır” eleştirisine kampanyaya katılan kişi sayısı ve kampanya kapsamında toplanan meblağ da eklendi. Muhalefet kulislerinde AK Parti’nin 10 milyonun üzerinde üyesi olduğuna dikkat çekip, SMS ve kişi olarak katılanların sayısının bunun ancak yarısına ulaştığına dikkat çekenler var. Diğer taraftan toplanan meblağ için, “Tüm Türkiye bir araya geldi, Merkez Bankası da katıldı ama Ankapark için harcanan 750 milyon doların üçte biri toplanamadı” yorumu yapan da var. Muhalefete göre ise bu tablonun nedeni kötü yönetim ve iktidara olan güvensizlik.

ŞİFRELİ MAÇ YAYININDA BÜYÜK TEHLİKE!

Korona virüsü salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında ertelenen lig maçlarının haziran ortasıyla birlikte seyircisiz oynanması yönünde planlar yapılmaya başlandı. Yaklaşık 1.5 aylık sürede kalan maçların oynanması hesapları yapılıyor. Karar henüz alınmadı ama alınması durumunda böyle bir kararın riskleri olduğunu söyleyenler de var. Salgın nedeniyle izolasyon ve sosyal mesafenin devam etmesi gerektiğine dikkat çekenler, “Eğer lig maçları başlarsa televizyondan şifresiz yayınlanması gerekir. Aksi takdirde kahvehaneler açılırsa kahvehanelerde toplanılır, açılmazsa evler kahvehaneye dönüşür, insanlar maç izlenebilecek olan evlerde toplanır. Bu maçların mutlaka şifresiz yayınlanması gerek. Yayıncı kuruluşa ne gerekiyorsa ödesinler ya da yayıncı kuruluş bu yıl bir jest yapsın ve şifresiz yayının yolu açılsın. Yoksa bu maçların şifreli verilmesi kadar tehlikeli bir şey olmaz” uyarısında bulunuyor. Lig maçlarının oynanıp oynanmayacağına karar verecek olanlar bu uyarıyı dikkate alacak mı? Bunu hafta öğrenmiş olacağız.

ÇOCUĞA CİNSEL İSTİSMARA AF: BİR KEZ DAYAK YİYELİM GEÇSİN GİTSİN

AK Parti çocuk istismarcılarına af getirecek bir düzenleme ısrarından vazgeçmiyor. AK Parti MKYK Üyesi, Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar bu hafta içinde yaptığı bir paylaşımda "erken yaşta evlilik mağdurlarıyla ilgili düzenlemenin infaz paketinde yer alması için çok çabaladıklarını ama bazı sebeplerden ötürü yetişmediğini" söyledi. Söz konusu düzenlemenin bayramdan sonraki Meclis çalışmalarının öncelikli konularından biri olacağı sözünü veren Gülaçar, “Birçok arkadaşımızla birlikte bu konunun çözümü için elimizden geleni yaptığımızdan şüpheniz olmasın” dedi. Söz konusu düzenleme için muhalefet desteği arayan AK Parti'de bu tutum da değişecek gibi görünüyor. AK Parti kulislerinde, “Bu konu gündemde kaldığı sürece sürekli dayak yiyoruz. Cesaret edip yapalım, bir kez dayak yiyelim, geçsin gitsin artık” görüşü dile getiriliyor. Bayram sonrası çalışmaya başlayacak Meclis’te AK Parti’nin baroların seçim yöntemini değiştirecek bir teklif sunacağı konuşulurken, çocuklara cinsel istismara af getirecek bir düzenleme için de adım atılması halinde Meclis’i sıcak bir yazın beklediğini söylemek yanlış olmayacak.

CEZA KANUNUNA FETÖ RÖTARI!

Anayasanın “eşitlik” ilkesine aykırılık gerekçesiyle iptali için Anayasa Mahkemesi’ne taşınan Ceza İnfaz Kanunu değişikliğinin Meclis’teki görüşmeleri Türk Ceza Kanunu’nda da kapsamlı bir değişikliği gündeme getirdi. Yaklaşık 90 bin kişinin cezaevinden çıkmasını sağlayan kanunun görüşmelerinde sık sık Ceza Kanunu’nda 2005 yılında yapılan kapsamlı değişikliğe dikkat çekildi, yıllar içinde hem cezalardaki hem de infaz oranlarındaki artışın bugün cezaevlerinin kapasite aşımına neden olduğu ileri sürüldü. Ayrıca yapılan birçok değişiklikle aynı zamanda çok karmaşık hale getirilen yasanın yeniden elden geçirilmesi gerektiği ifade edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da infaz kanununu onayladıktan sonra yaptığı açıklamada, “Ceza kanunumuzdaki suç ve yaptırım dengesini tümüyle yeniden ele alacak kapsamlı bir çalışmaya başladık. Önümüzdeki yasama döneminde Meclis’teki ilk işlerimizden biri bu olacak” diyerek değişikliğin işaretini verdi. Ancak AK Partili yetkililer bu konuda acele etmekten yana değil. Bunun nedeni ise büyük kısmı biten ama bir kısmı devam eden FETÖ davaları. AK Parti kulislerine göre Ceza Kanunu’nda değişiklik içeren bir çalışmada dikkat edilecek noktalardan biri FETÖ davalarında devam eden infaz süreleri olur. O davalardaki infaz süreleri tamamlanmadan bir değişiklik söz konusu olmaz.

AK PARTİLİLERİN TELEFONU SUSMUYOR

Korona virüsü tedbirleri kapsamında 31 kente seyahat kısıtlaması getirildi. Karar gereği seyahat etmek isteyen vatandaşların kaymakamlıklardan 'seyahat izin belgesi' alması gerekiyor. Bu izni almak da kolay değil. Ancak sağlık ve cenaze gibi zorunlu hallerde veriliyor. İstedikleri izni alamayanlar da bu kez siyasetçilerin kapısını çalıyor. Özellikle AK Partili milletvekilleri telefonlarının susmamasından yakınıyor. Bir taraftan seçim bölgelerinden vatandaşların, diğer taraftan yakınlarının seyahat izin belgesi almak için yardım talep ettiğini anlatan milletvekilleri, “Okul, yurt kaydı, kredi-borç ertelemesi, iş, yardım talebi derken şimdi de seyahat belgesi için aranıyoruz. Ne yapacağımızı şaşırdık” diyor.