Diyarbakırlı çocuklar uzaktan eğitimden yararlanamadı

Uzaktan eğitimin örgün eğitimin yerine geçemeyeceğin ancak tamamlayıcı eğitim olabileceğini ifade eden Eğitimsen Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin, Eğitim Bilişim Ağı’ndan Diyarbakırlı öğrencilerin yeterince yararlanmadığını söyledi. Anadilde eğitim yapılmadığına değinen Akşahin, “Salgın sırasında öğrencilerin sorunları çığ gibi büyüdü” dedi.

Abone ol

DİYARBAKIR - Korona virüsü salgını nedeniyle okullar kapatıldı ve bütün Türkiye’de uzaktan eğitime geçildi. Yeni duruma Türkiye hazırlıklı değildi ve özellikle ilk günlerde bir karmaşa yaşandı. Öte yandan uzaktan eğitim sağlayan Eğitim Bilişim Ağı (EBA), eğitim alanındaki kimi eksikliklerin yanı sıra ekonomik eşitsizliği görünür yaptı.

EBA ile ilgili konuştuğumuz Eğitim-Sen Diyarbakır 1 No'lu Şube Eş Başkanı Emine Akşahin, bu ekonomik eşitsizliğe bir de anadili sorununu ekledi. Akşahin, “Bölgemizde aileler eğitim diline yabancıdır. Çocuklar anadilinde eğitim görmüyor, eğitim dilini okulda öğrenip geliştiriyorlar. Okul dışında eğitim dilini kullanmıyorlar. Bu nedenle uzaktan eğitim sürecine geçildikten sonra aileler çocukları yönlendirmekte yetersiz kaldılar. Öğrenciler bu süreçte büyük bir kayıp yaşadı, arkadaşlarıyla aralarında büyük bir eğitim uçurumu oluşmuştur. Çığ gibi büyüyen bu eşitsizlik nasıl giderilecek, çocukların mağduriyetlerinin bedeli ne olacak?” diye sordu.

YOKSULLAR EBA’DAN YARARLANAMADI

Diyarbakır 1, 2 ve 3 No'lu Eğitim-Sen Şubeleri, Diyarbakırlı öğrencilerin EBA’dan ne kadar yararlandığını rapor haline getirdi. Raporda, öğrencilerin sadece yüzde 3,2’sinin EBA’ya katılabildiği belirtildi. Raporda, Türkiye’de 18 milyon öğrencinin kayıtlı olduğu sistemde Diyarbakır’dan 455 bin 978 öğrencinin bulunduğu belirtildi. Ancak sisteme giriş yapabilen öğrenci sayısının çok düşük olduğu kaydedildi.

Raporda şu ifadelere yer verildi: “Uzaktan eğitimle beraber EBA’ya giriş yapabilen öğrenci sayısı 14 bin 888’dir, yani yüzde 3,2. Bu yüzdeliğin ayrıntılarına bakınca daha çok Kayapınar ilçesinde, ekonomik koşulları görece iyi olan öğrencilerin yüzde 14,2’sinin erişim sağladığı görülmektedir. Kırsala gittikçe bu oran düşmektedir. Sur ilçesindeki 25 bin 32 öğrencinin sadece yüzde 2,5’i EBA’ya giriş yapabilmiştir. Kocaköy ilçesinde yüzde 1,11, Eğil’de ise yüzde 0,68. Kısacası zor olan eşitsiz koşullar ilimizde ve bölgede tabloyu daha vahim hale getirmektedir. Tüm bu veriler gösteriyor ki öğrencilerimizin bu eşitsiz yarışta kendilerini başarılı ve yeterli hissetmeleri mümkün değildir. Yaşıtları uzaktan eğitimden yararlanırken kendisi bunun dışında kalan öğrencinin hissedeceği şey ancak üzüntü ve umutsuzluktur. Yarışmacı eğitimde daha dezavantajlı duruma gelmedir.”

Emine Akşahin.

'KARAR DOĞRU, ALTYAPI YETERSİZDİ'

“Uzaktan eğitim örgün eğitimin yerine geçemez ancak tamamlayıcı eğitim olabilir” diyen Emine Akşahin, şöyle konuştu: “Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak önceliğimiz, toplum, eğitim emekçileri ve öğrencilerimizin sağlığıdır. Öğrencilerimizin bu süreci evde, aileleriyle beraber güven içinde geçirmeleri kararı doğruydu. Daha önce ülke genelinde denenmemiş, birçok alt yapı yetersizliği bulunan uzaktan eğitim sürecine geçişle sorun ve sıkıntılar baş gösterdi. Öğrenciler ve öğretmenlerin zaman ve mekân olarak bağımsız eğitime katıldıkları uzaktan eğitim, ülkemiz koşullarında uygulanması zor olan bir sistem. Kırsal kesimde yaşayan ailelerimiz başta olmak üzere şehir merkezlerinde yaşayan, ekonomik düzeyi düşük ailelerin çocukları bilgisayar, tablet ve internetin olmayışından dolayı bu süreçte eğitimden kopuk yaşamak zorunda kalmışlar. Kırsal kesimde yaşayan çok çocuklu aileler, EBA eğitim yayınlarından yararlanamadı. Birçok ailede eğitim sürecini takip edecek bilgisayar, tablet gibi erişim cihazları ve internet bulunmamaktadır. Öğrenciler aynı koşullara ve imkânlara sahip olmadığı için eğitimde eşitsizlik ve mağduriyetler yaşandı. MEB bütün bu eşitsizlik ve mağduriyetleri gidermek adına hiçbir adım atmadı, çözüm üretmedi. Eğitim bütün öğrencilere eşit ulaşmadı ve denetimi sağlanamadı. Oysa kamu kaynakları bu sorunların çözümü için harcamamalıydı.”

ÇOCUKLAR YOKSULLUĞU YAŞADI

"Pandemi sürecinde ekonomik krizin olumsuz etkilerini yaşayan yoksul halkın çocukları da tanık oldu. Yoksul kesimler pandemi sürecinde daha yoksullaştığı için ailelerde ciddi sorunlar yaşanıyor. Çocuklar da bu süreci evde geçirdiklerinden bu sorunlara şahit oldu ve ciddi psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Maalesef bu süreçte de iktidar halkın sağlığı, eğitimi, ekonomik koşulları toplumsal faydayı gözeterek düzenlememiş, patronları, yandaşları, bir avuç insanın çıkarları doğrultusunda kararlar almış ve tartışmaya açmadan uygulamıştır."

ÖĞRETMENE ANGARYA İŞLER YÜKLENDİ

Bölgede haftalık olarak yayınlanan EBA verilerini paylaşan Akşahin, öğretmenlerin yaşadığı sorunları da değerlendirdi: “Öğretmenler yüzde 80-90 oranında EBA’yı kullanırken öğrencilerin EBA’yı kullanma oranı yüzde 5 ile 20’lerde kaldı. Bu oranlar da bize bölgede şu anda eğitimin büyük eksikliklerle ilerlediğini açıkça gösteriyor. Kırsal kesime doğru gidildikçe EBA’yı kullanma oranı daha da düşüyor. Bu da bize gösteriyor ki sadece öğretmenlere EBA kullanımı zorunlu hale getirilip puanlama sistemi uygulamakla eğitimde başarı sağlanmıyor. Eğitimin temel taşı öğrenciler dışarıda tutularak göstermelik bir başarı tablosu kamuoyuna sunulmaktadır. Gerçekler, farklı ve acı verici bir hâle gelmiştir” dedi.

Uzaktan eğitim sürecinde öğretmenlere angarya işler yaptırıldığını ileri süren Akşahin, şunları söyledi: “Uzaktan eğitim sürecine geçildiği ilk günden bu yana, her ilde, ilçede sistemin nasıl işlediğini, yaşanan sorunları takip etmekte, açığa çıkartıp çözüme kavuşturmaya çalışmaktayız. Öğretmenlere angarya işler yaptıran, keyfi tutum ve tavır sergileyerek baskı, mobbing uygulayan idarecileri teşhir edip kamuoyuna ve gerekli yerlere hesap vermeye mahkûm ediyoruz. Eğitimin siyasete malzeme olmasına izin vermeyecek, ekonomik çıkarlar uğruna bertaraf edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Ülkenin her tarafında eğitim alanındaki tüm gelişmeleri takip edeceğiz ve kamuoyuyla paylaşacağız.”

Emine Akşahin, son olarak hükümete, eğitim alanında yapılacak değişikler ve planlamalar sürecine eğitimcileri ve sendikaları da katması çağrısında bulundu.