Diyarbakır otogarında 'Kerkük' sohbeti

Irak ordusu ile Haşdi Şabi’nin Kerkük’e saldırısının ertesi günü Diyarbakır otogarındaydım. IKBY şehirlerine otobüs seferlerinde bir aksama yoktu. Otobüs firması çalışanları ileride ne olacağını bilmediklerini ancak ne Kerkük’te ne de başka bir yerde savaşta insanların ölmesini istemediklerini söylüyor.

Abone ol

DİYARBAKIR - Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) bağımsızlık referandumu kararından sonra Türkiye, Erbil’e UÇAK seferlerini durdurdu. Ancak bir tehdit unsuru olarak sıkça dile getirilse de Habur Gümrük Kapısı kapatılmadı. Hava yolu kapatılınca kara yoluna talep arttı. Referandumdan bu yana otobüs şirketleri bir sorunla karşılaşmadan seferlerini sürdürüyor. Bu seferler, Türkiye ve IKBY arasındaki gerilim, ilk günlerin belirsizliği nedeniyle sarsıntı geçirse de hiç durma noktasına gelmedi.

Türkiye ile IKBY ilişkilerinin nereye evrileceği merakla beklenirken, 15 Ekim’de Irak merkezi hükümeti referanduma misilleme olarak İran destekli Haşdi Şabi milisleri ile Kerkük’e saldırdı. Çatışmalar nereye varacak, henüz belli değil. Kerkük’te gerçekleştirilen saldırının Türkiye’ye yansıması, çatışmanın seyri sonunda netleşecek.

Bölge halkı için ise Kerkük’e saldırının başka bir anlamı var elbette. Saldırı gündemin birinci sırasına oturdu ve Türkiye dahil tarafların attığı adımlar dikkatle izleniyor.

OTOGAR HALİ

Herkes Kerkük’teki savaşa odaklanmışken Diyarbakır Otogarı’na gittim. Otogarda sıradan bir gün yaşanıyor gibiydi. Değnekçiler yine yol kesip bir yerlere göndermeye çalışıyorlar. Bavullarıyla, denkleriyle insanlar bekleşiyor. Otobüse geç kalanların telaşı görülmeye değer…

Değnekçilerden birine “Erbil’e gideceğim” diyorum. Beni bir firmaya yönlendiriyor. Böylece hem değnekçiler peşimi bırakıyor hem de firmaları gezme zahmetinden kurtulmuş oluyorum.

IKBY SEFERLERİ DEVAM EDİYOR

Can Diyarbakır otobüs firması IKBY şehirlerine günde dört sefer düzenliyor. Azımsanmayacak bir sefer sayısı bu. Firmanın personellerinden Ferman Aldan, uçak seferlerinin durdurulmasından sonra insanların otobüslerle seyahat etmek zorunda kaldığını belirtiyor. Aldan, “Uçak seferleri durdurulunca ek seferler koymadık ancak otobüslerimizin doluluk oranı arttı” diyor.

Ferman Aldan

Irak ordusu ile Haşdi Şabi milislerinin Kerkük’e saldırısı yolcu sayısında bir azalmaya neden oldu mu sorusuna ise “Hayır” şeklinde karşılık veriyor ve şöyle devam ediyor: “Seferlerimiz normal devam ediyor. Kapıda bir sorunla karşılaşmadık şimdiye kadar. Ama sonra ne olur bilmiyoruz.”

Kerkük’e saldırı için ise “Baronların savaşı” diyor Alan ve ekliyor: “Savaşalım diyenlerin hiçbiri, ne kendileri ne de çocukları cephede değil. Garibanların çocukları ölecek yine.”

Türkiye’nin Kerkük politikasını da eleştiren Ferman Aldan şunları söyledi: “Türkiye’nin Kerkük’te ne işi var? Orada yaşayan insanlar nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşasın.' Türkmen var' diyorlar, ama Kürtlerden Türkmenlere bir zarar gelmedi bugüne kadar. Türkiye’nin Irak’taki Kürtler hakkında söyledikleri buradaki Kürtleri de üzüyor.”

'EKONOMİ DÜZELİR, İNSANLAR ÖLMESİN'

Öz Diyarbakır firması ise IKBY şehirlerine günde iki sefer düzenliyor. Öz Diyarbakır personeli Hanefi Akgök de sefer sayısında bir değişiklik yapmadıklarını anlatıyor. Akgök, “Kapıda bir sorun olsa ne şoförlerimizi ne de yolcularımızı tehlikeye atarız, seferleri durdururuz” diyor.

Hanefi Akgök

Erbil’e uçak seferlerinin durdurulmasından sonra yolcuların seyahat için otobüsleri tercih etmek zorunda kaldığına dikkat çeken Akgök, “İnsanlar mecbur kaldılar otobüslere. Ne yapsınlar, orada ticaret yapıyorlar, orada çalışıyorlar” diyor.

Habur Gümrük Kapısı’nın açık olduğunu belirten Akgök, “Ekonomi önemli tabi” diyerek Türkiye’nin IKBY ile ticaret ilişkilerine değiniyor: “Kapıyı şimdi kapatsa orada çalışan binlerce insan buraya işsiz olarak gelecek. Petrol var, ticaret var. Kapıyı kapatsa Türkiye ekonomik olarak sarsılar. Bundan sadece Kürtler etkilenmez tabi.”

Fotoğrafını çekmemi istemeyen bir kadın çalışan ise, “Savaş çıksın istemiyoruz. Bunu ekonomi için söylemiyorum, ekonomi düzelir, insanlar ölmesin istediğim için söylüyorum. İşlerimiz bozulursa bozulsun, yeter ki insanlar savaşta ölmesin. Ne orada ne burada ne de başka bir yerde” diyor.

Diyarbakır Otogarı’nda sıradan bir gün yaşanıyordu. IKBY şehirlerine otobüs seferlerinde herhangi bir aksama yoktu. Ancak yarın ne olacak, bunu otogardaki kimse bilmiyordu.