Diyaliz merkezleri: Batıyoruz!

Diyaliz merkezleri, kurdaki yüksek artış nedeniyle girdilerin artması sonucu seans içi ücretsiz hizmet sunumlarını kesmeye başladı. Çoğu diyaliz merkezi devletin ödediği paranın maliyetleri karşılamaktan çok uzak olduğunu belirtiyor. Bağımsız Diyaliz Merkezleri Derneği Başkanı Basri Yılmaz, kendilerine bağlı merkezlerin durumunu, 'Yılbaşına kadar dayanacağız' diyorlar. İşte bu 'batıyoruz' demek" sözleriyle özetledi.

Abone ol

DUVAR - Türkiye'deki ekonomik kriz ve artan döviz fiyatları diyaliz merkezlerini de etkiledi. İzmir, Çorum, Bodrum ve Aydın Söke'deki diyaliz merkezlerinin çoğu seans içi ücretsiz hizmet sunumlarını kaldırdı. Kaldırılan hizmetler arasında hastayı evden hastaneye taşıma, kahvaltı gibi birçok hizmet de yer alıyor. Bağımsız Diyaliz Merkezleri Derneği Başkanı Basri Yılmaz, diyaliz merkezleri için, “'Yılbaşına kadar dayanacağız' diyorlar. İşte bu 'batıyoruz' demek” diyerek bu maliyetlerin devlet tarafından karşılaması gerektiğini ifade etti.

Bodrum'daki özel bir diyaliz merkezi ise taşımacılık, kahvaltı gibi hizmetleri ücretsiz veremeyeceklerini hastalarına duyururken "Türkiye; Nijerya, Etiyopya gibi ülkelerin bile uzak ara altında, diyaliz için devlet sadece 26 euro ödüyor" dedi.

'EĞER DESTEK GELMEZSE...'

Bağımsız Diyaliz Merkezleri Derneği Başkanı Basri Yılmaz, diyaliz merkezlerinin tüm cihazları ve sarf malzemelerinin, dövize bağlı yurt dışından geldiğini, döviz kurundaki artışın maliyetlere direkt etki ettiğini belirterek, şunları anlatıyor:

"Çorum'daki diyaliz merkezleri servis ve kahvaltı hizmetlerini kaldırmak zorunda kaldı. 'Yılbaşına kadar dayanacağız' diyorlar. İşte bu 'batıyoruz' demek. Eğer devletten destek gelmezse ekstra hizmetler tamamen kaldırılacak. Dünyanın her yerinde diyaliz hastaları servislerle diyaliz merkezlerine gider. Bu durum da sosyal güvenlik kurumu tarafından sağlanır.”

DÜNYADAKİ ÖRNEKLER...

Peki diyaliz hastalarının taşınması diğer ülkelerde nasıl oluyor? Yılmaz bu soruya şöyle yanıt veriyor: “Örneğin ABD'de bu işi belediyeler üstlendi. Belediye otobüsleri hastaları taşıyor. Bizde de bunu kamunun üstlenmesi gerekir. Aynı zamanda eğer bu sağlanırsa kaynaklar da verimli kullanılır. Ne yazık ki bu iş özel merkezlere bırakılmış durumda. Eğer bu iş düzeltilmezse özellikle sedyeli servislerde sorunlar büyüyecek. Dünya çapında diyaliz seans fiyatları da hemen çoğunlukla dövize bağımlı belirlenir. Keza 2005’e kadar bizde de öyleydi. SGK ve Bağkur, Emekli Sandığı 37-43 dolar aralığında seans başı malzeme gideri ödediler. Ayrıca da TL bazında uygulama ücreti ödenirdi. Sonra 2005’te hepsini TL’ye çevirdiler. Ancak o günden bu yana da her zaman 60-80 euro aralığına denk gelen bir fiyatı vardı. Almanya, Hollanda v.b de 189 euro Macaristan, Bulgaristan ve benzerlerinde 90-110 euro aralığındadır fiyatlar. Ancak şimdi bu artış sonrası 190 TL’lik geri ödeme bedelinin karşılığı 27-28 euro’ya geldi. Yani şu an merkezler malzeme fiyatının altına bir geri ödeme bedeliyle diyaliz yapmak zorunda kalmakta.”

'TÜM ÜLKE BÜYÜK BİR EKONOMİK DEPREM YAŞIYORUZ'

Muğla'nın Bodrum ilçesindeki özel bir diyaliz merkezi yıllardır ücretsiz olarak verilen hizmetlerin artık paralı hale geldiğini hastalarına yazılı bir şekilde açıkladı. Söz konusu diyaliz merkezi yönetimi hastalarına şu açıklamayı yaptı:

“Tüm ülke olarak büyük bir ekonomik deprem yaşıyoruz. Sebebi ne olursa olsun şu an geldiğimiz noktada döviz fiyatları iki katına yükseldi. Bunun etkileri kısa zamanda çarşıda, markette, pazarda kısaca her yerde hızla ve giderek artmakta. Özellikle döviz ile yutdışından alınan ürünlerin maliyeti bir ayda iki katına yükseldi. Sizin tedavileriniz için kullanılan tüm ürünler yurt dışından gelmektedir. Dolayısıyla maliyetleri iki katına çıkmış durumda. Yurtiçi ürünlerin de tümü bir şekilde döviz maliyetleri ile değişti. Mesela elektrik fiyatına 1 ay içinde ikinci kez yüzde 14 fiyat artışı yapıldı.

'TÜRKİYE; NİJERYA, ETİPYOPYA GİBİ ÜLKELERİN ALTINDA'

Söz konusu diyaliz merkezi açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bugün itibariyle ortalama bir seans için 192 Tl (26 euoru) ödeme yapılırken şu andaki maliyetlerimiz bu tutarın çok üstünde. Almanya aynı işlem için 189 euro, Hollanda 320 euro, Hindistan 88 USD ödemektedir. Türkiye ise Nijerya, Etiyopya gibi ülkelerin bile uzak ara altında, sadece 26 euro ödeyebilmekte. Ödenen bu tutar ise bugünkü maliyetlerin çok altında kalmıştır. Merkezler ciddi zarar etmektedirler.”

BİR AÇIKLAMA DA ÇORUM'DAN