DİSK Başkanı Çerkezoğlu: Kısa çalışma ödeneğinin sonlanması işsizliği büyütecek

Yaklaşık 4 milyon kişinin faydalandığı kısa çalışma ödeneği 31 Mart itibariyle son buldu. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, kararın işsizliği büyüteceğini söyledi.

Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - Korona virüsü salgını kapsamında açıklanan ekonomi paketiyle uygulamaya koyulan kısa çalışma ödeneği, bir yılı aşkın süredir devam ediyordu. Pandemi boyunca en önemli gelir desteklerinden biri olan ödenek 31 Mart 2021 itibariyle sonlandırıldı. Bugüne kadar yaklaşık 4 milyon kişinin faydalandığı uygulamanın sonlandırılması tartışmalara neden oldu. Kararın olası sonuçlarını DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile konuştuk.

'EN DÜŞÜK KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNİN ASGARİ ÜCRET OLMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNDUK'

Siyasi partilerden, sendikalara, esnaf odalarından, sivil toplum örgütlerine kadar geniş bir çevre tarafından 31 Mart'ta sona erdirilen uygulamanın sürdürülme çağrısı yapılmıştı. Pandemi devam ederken kısa çalışma ödeneğinin yerine başka bir uygulama konmaması en sık dile getirilen eleştirilerden oldu.

Arzu Çerkezoğlu, DİSK olarak salgın döneminin ilk günlerinden itibaren işçilerin gelir kaybına karşı kısa çalışma ödeneğinin uygulanmasını savunduklarını kaydetti. Salgın koşullarında ön şartsız bütün işçilerin bundan yararlanmasını ve en düşük kısa çalışma ödeneğinin asgari ücret olması gerektiğini söylediklerini belirten Çerkezoğlu, "İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının bunun için yeterli olduğunu verilerle ortaya koyduk" diye konuştu.

Arzu Çerkezoğlu

'ÖDENEK İŞVERENLER TARAFINDAN USULSÜZ KULLANILDI'

Kısa çalışma ödeneğinin salgın döneminde sigortalı işçilere yönelik en önemli destek olduğunu dile getiren Çerkezoğlu, kısa çalışma ödeneğinin bazı işverenler tarafından usulsüz kullanıldığına dikkat çekti. Ödenek miktarının azlığı ve koşulların ağırlığı gibi sorunların üzerine gidilmediğini de sözlerine ekleyen Çerkezoğlu, "Ağır koşullar yüzünden milyonlar kısa çalışma ödeneğinden faydalanamadı veya çok düşük miktarlarda destek aldı" dedi.

'HÜKÜMET AYRIMCI BİR YOL İZLEDİ'

Hükümetin salgın sürecindeki politikalarını eleştiren Çerkezoğlu, "Hükümet ayrımcı bir yol izleyerek milyonlarca işçiyi etkileyen zorunlu ücretsiz izin uygulamasını başlattı. Akabinde İşsizlik Sigortası Fonu’ndan 'nakdi ücret desteği' ile günde 39 lira ödeneği reva gördü. İş ve gelir kaybı yaşayan 3,7 milyon işçi kısa çalışma ödeneğinden yararlanırken, işverenler tarafından ücretsiz izne ayrılan ve çok daha düşük nakdi ücret desteği alan işçi sayısı 2 buçuk milyona yaklaştı" diye konuştu.

'ZORLAYICI SEBEPLERDE SOSYAL POLİTİKALAR GENİŞLETİLMELİ'

Çerkezoğlu, yeni sosyal politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini ancak bu anlamda bir çaba olmadığını vurgulayarak, "Zorlayıcı sebep diye tarif edilen koşullarda, sosyal politikalar genişletilmeli. Kaldı ki içerisinde bulunduğumuz salgın bir zorlayıcı sebeptir. Bu kadar çok vaka ve vefat sayısı varken, pandeminin ekonomik ve sosyal etkileri de artarak devam ederken uygulamanın sonlandırılması asla kabul edilemez. Bunun akıl ve mantıkla bağdaşır bir yanı yok. Tam tersine yeni destekler olması gerekiyor" şeklinde konuştu.

'İŞSİZLİK BÜYÜYECEK'

Kısa çalışma ödeneğinin sonlanmasının işçiler açısından sıkıntılı bir durum yaratacağının altını çizen Çerkezoğlu, "Türkiye tarihinin en büyük iş ve istihdam kaybını yaşıyoruz. Zaten bir ekonomik kriz vardı. Üzerine pandemi eklendi. Uygulamanın sonlamasıyla, işten çıkarma yasak olsa dahi işten çıkarmalar artacak. İş yeri kapatmaları olacak. Özellikle küçük esnaf ile yanında 2-3 kişi çalıştıranlar açısından ciddi zorluklar oluşacak. Bir de işverene tanınan tek taraflı ücretsiz izin hakkı var. Kısa çalışma yerine ücretsiz izin tercih edilecek. Özetle kısa çalışma uygulaması pandeminin toplumsal ve ekonomik tahribatı sürdüğü müddetçe devam etmeli. En düşük miktar asgari ücret olmalıdır. Kod 29 zulmüne, ücretsiz izin uygulamasına son verilmeli. Salgın ve işten çıkarma yasağı döneminde işin durması durumunda, özel sektörde çalışan işçilere kısa çalışma ödeneği uygulanmalıdır" ifadelerini kullandı.