DEVA: ‘İnsan Hakları Eylem Planı'ndaki bir aylık vaatler yerine getirilmedi

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Yeneroğlu, hükümetin ‘İnsan Hakları Eylem Planı'ndaki bir aylık vaatleri yerine getirmediğini ifade etti, “Eylem Planı kağıt üzerinde kaldı” dedi.

Abone ol

ANKARA- Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, iktidarın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Aradan geçen üç buçuk aylık süreçte ‘bir arpa boyu yol alınamadığını’ ifade eden Yeneroğlu, “İktidarın hızla demokrasi ve hukuk devleti standartlarından uzaklaşması nedeniyle ülke olarak her geçen gün daha da fakirleşiyoruz” dedi.

'ÜLKEMİZDE YARGI BAĞIMSIZLIĞI ARTIK KAĞIT ÜZERİNDE VAR'

İktidarın 20 yıl sonra Eylem Planıyla daha güçlü bir insan hakları koruma sistemi ile yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkının güçlendirilmesini vaat edebildiğini ifade eden Yeneroğlu,

“Çünkü bizzat Anayasa Mahkemesi’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına uymayan mahkemelerin olduğu bir yargı düzeni oluşturdu. Yargı bağımsızlığını tamamen yok etti. Onlarca haksız soruşturmaya imza atan, ağır hak ihlallerine sebep olan bir savcı Yargıtay ve HSK sürece alet edilerek Anayasa Mahkemesi üyeliğine atandı. Siyasi baskı ve linç kültürü paralelinde yüzbinlerce insan haksız şekilde terör örgütü üyesi soruşturması geçirdiği bir ülkede nasıl adil bir yargılanma olabilir. Milyonlarca insanın hayatı bu ülkede yargının bağımsız olmaması nedeniyle cehenneme çevrildi. Geçmişte iktidar ve ortağının çevrelerinde iş yapan ve Cumhur İttifakı'na destek için miting düzenleyebilen bir suç örgütü lideri vahim iddialarda bulunurken, adam öldürmeden ve tonlarca kokainin taşındığı ticaret yollarından bahsederken hiçbir savcı soruşturma açmaya cesaret edemez hale geldi. Ülkemizde yargı bağımsızlığı artık yalnızca kağıt üstünde var” dedi.

'HİÇBİR VAAT YERİNE GETİRİLMEDİ'

Cumhurbaşkanının açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nın açık bir itiraf olduğunu söyleyen Yeneroğlu, bu durumun Türkiye’nin hukuk devletinden ve insan haklarına saygılı, demokratik bir devlet olma özelliğinden ne kadar uzaklaştığının açık bir göstergesi olduğunu söyledi. Yeneroğlu, hükümetin İnsan Hakları Eylem Planı’ndaki bir aylık vaatlerin hiçbirini yerine getirmediğini belirterek, şu noktalara dikkat çekti:

“Açıklamanın yapıldığı 2 Mart’tan beri üç aydan fazla bir zaman geçti. Eylem planına ilişkin takvim ise ancak 29 Nisan’da açıklandı ve bu tarihten beri bir buçuk ay geçti. Tüm bu süreçte neredeyse her gün farklı bir hak ihlali kamuoyuna yansıdı. Buradan İnsan Hakları Eylem Planı izleme takip sisteminin erişime açılmasını çağrısında bulunuyoruz. İktidar tarafından bir aylık vadede; adli yardım başvurusu usulünün kolaylaştırılması ve e-devlet üzerinden başvuru imkânı, hükümlü ve tutukluların ziyaretçi listesini güncelleme imkânı, hükümlü ve tutukluların engel durumlarına göre refakatçi eşliğinde veya açık görüş şeklinde ziyaretçileriyle görüşme imkânı, ceza infaz kurumlarındaki 0-6 yaş çocukların tesliminin ve görüşlerinin açık görüş olması imkânı vaat edilmişti. Oysa bu bir aylık vaatlerin hiçbiri yerine getirilmedi.”

'ÜLKEDE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ MÜ KALDI?'

Hükümetin ifade özgürlüğü, örgütlenme ve din özgürlüğüyle ilgili vaatlerin yerine getirilmediğine dikkat çeken Yeneroğlu, “Ülkede ifade özgürlüğü mü kaldı? Cumhurbaşkanına hakaret suçunun kapsamı belirsizleştirildi ve genişletildi. Yerli yersiz insanlar gözaltına alınıyor ve yargılanıyor. Hiçbir şey olmasa da bir şeyler vardır anlayışı ile insanlar mahkemelerde süründürülüyor ve gözdağı veriliyor. Cumhurbaşkanına gözünün üstünde kaşın var demek yasak ama ana muhalefet partisi liderini yumruklamak serbest. Küçük ortak her konuştuğunda topluma nefret ve korku salacak, her önüne geleni tehdit edecek, hakaret edecek ama bir muhalif gazeteci sesini çıkartınca soluğu mahkemede alacak. Böyle bir ülkede eylem planı açıklasanız ne yazar… Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine 5 yıldır müsaade edilmiyor. Her gösteri en sert şekilde bastırılıyor. Temel haklarını kullanan insanlar darp ediliyor. Sokakta gazeteciler, siyasetçiler dövülüyor. Utanmıyor musunuz? Cumhurbaşkanı konvoyunun trafiği kesmesine tepki gösteren avukat Cumhurbaşkanı korumaları tarafından dövülerek hastanelik ediliyor. Şikayetçi oluyor ama Cumhurbaşkanı güdümündeki yargı konuyu soruşturmaya gerek görmüyor, takipsizlik kararı veriyor” diye konuştu. (DUVAR)