Demirtaş'ın tüm görüşmeleri kaydediliyor

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın avukatıyla yaptığı tüm görüşmelerin sesli ve görüntülü olarak kaydedilmesi için Edirne Cezaevi'ne yazı gönderdiği ortaya çıktı. Başsavcılık, müvekkil-avukat arasındaki her türlü dökümana el konulmasını da istedi.

Abone ol

DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla, Edirne F Tipi Cezaevi'nde her adımının izlendiği ortaya çıktı. Başsavcılıktan, cezaevi müdürlüğüne gönderilen yazıda, Demirtaş'ın avukatlarıyla yaptığı görüşmelerin teknik cihazla sesli ve görüntülü olarak kaydedilmesi talep edildi. Başsavcılık, Demirtaş'ın görüşmelerinde yanıbaşında bir görevlinin de bulundurulmasını istedi.

Başsavcılıktan giden yazıyı TBMM Genel Kurulu'nda paylaşan HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, "Başsavcılık metninde Demirtaş 'terörist' olarak tanımlanmıştır. Bu 15 milyon insana terörist demektir'' eleştirisinde bulundu.

4 MADDELİK YAZI

Beştaş'ın paylaştığı başsavcılık yazısında, Demirtaş'a ilişkin cezaevi yönetimine 4 talimat gönderildi. Talimat yazısında, şu ifadelere yer verildi:

"Demirtaş'ın avukatlarıyla görüşmesi sırasında, toplum ve ceza infaz kurumunun güvenliğinin tehlikeye düşürülmesi, terör örgütü veya diğer suç örgütlerinin yönlendirilmesi, bunlara emir ve talimat verilmesi veya yorumlarıyla gizli, açık ya da şifreli mesajlar iletilmesi ihtimalinin bulunduğu kanaatine varıldığından;

  • Görüşmelerinin teknik cihazla sesli veya görüntülü olarak kaydedilmesine,
  • Tutuklu ile avukatın yaptığı görüşmeleri izlemek amacıyla görevlinin bulundurulmasına,
  • Tutuklunun avukatına veya avukatın tutukluya verdiği belge veya belge örneklerine, dosyalar ve arasındaki konuşmalara ilişkin tuttukları kayıtlara el konulmasına,
  • Şüphelinin yaptığı görüşmenin belirtilen amaçla yapıldığının anlaşılması halinde, görüşmeye derhal son verilerek bu hususun gerekçesi ile birlikte tutanağa bağlanmasına, görüşme başlamadan önce tarafların bu hususta uyarılmasına karar verilmiştir..."

'EŞ BAŞKANLARIMIZ TECRİT ALTINDA'

HDP Milletvekili Beştaş, TBMM'de yaptığı konuşmada, HDP Eşgenel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın cezaevinde tek kişilik hücrelerde ve tecrit altında tutulduklarını söyledi. “Eş genel başkanlarımız, TBMM üyeleri cezaevlerinde rehin tutulmaya devam ediliyor" diyen Beştaş "Bu, meclisin eksik olmasıdır, meşruiyetinin tartışılır olmasıdır. Yüksekdağ Kandıra Cezaevi'nde, Demirtaş da Edirne Cezaevi'nde. İkisi de tek kişilik hücrelerde, tecrit altında tutuluyorlar. Bu öyle bir tecrit ki, avukatla görüşmeleri bile kayıt altına alınıyor” eleştirisinde bulundu.

Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği'nin ve Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği kararda Demirtaş için kullanılan ibarelere de tepki gösteren Beştaş, şunları söyledi: “Bu metinde Sayın Demirtaş terör örgütü lideri olarak tanımlanmıştır. Sayın Demirtaş’a terörist demek, Türkiye’de asgari 15 milyon insana terörist demektir. Kendisine terörist yaftası yapıştıranların ağababalarıdır terörist. Sayın Demirtaş’a hiç kimse terörist nitelemesi yapamaz, yaptırmayız, bu hadsizliğe asla izin vermeyeceğiz. Eş genel başkanımızın avukatlarıyla yaptığı bütün görüşmeler, içeride görevliyle, ses kaydı alınarak ve kamera kaydıyla izlenmektedir. Tabii ki şunu belirteyim: Bu kararı ne cumhuriyet savcısı ne de hâkim vermiştir. Bu kararı merkezî akıl, merkezî irade vermiştir. Dokunulmazlıkların kaldırılması kampanyasının yürütülmesinden başlayarak bugüne değin bütün hukuk dışı işlemlerin yürütülmesi, merkezî bir planlamayla yürürlüğe konulmuş ve hâlâ devam ettirilmektedir.”

'BU ÇARPI HUKUKA VURULDU'

Demirtaş'ın grup toplantısı için 3 hafta önce gönderdiği mektup, günler sonra sansürlü bir şekilde ulaşmıştı. Beştaş, Demirtaş'ın grup toplantısı için gönderdiği mektubun sansürlenmesine ilişkin ise “Bu sansür hiç kimsenin haddine değil. İleride torunlarımızın, çocuklarımızın utanç duyacağı, başlarını kaldıramayacakları bir resimdir. Sayın Demirtaş’ın grup toplantısında okunmak üzere avukatlara verdiği ve idare tarafından el konulan konuşma metnindeki çarpılar ve sansürlenen bölümler hiç kimsenin haddine değildir. Bu çarpı barışa, demokrasiye, esşit özgür yaşam iradesine ve hukuka vurulmuştur" diye konuştu.