DBP Eşbaşkanı Keskin Bayındır: 28 Mayıs'ta bölge halkı çok güçlü bir şekilde sandığa gidecek

DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, seçimin sonucunun "ülkenin kaderini belirleyeceğini" ifade ederek sandığa gitme çağrısı yaptı.

Abone ol

Fırat Bulut

BİNGÖL - Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Yeşil Sol Parti Bingöl Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, Yeşil Sol Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu, HDP, DBP, Yeşil Sol Parti Bingöl İl eşbaşkanları Bingöl'de gazetecilerle bir araya geldi.

'TÜRKİYE’NİN HANGİ NOKTAYA EVRİLECEĞİNİN SEÇİMİ'

"Ülke açısından çok kritik ve sonuçları itibariyle de çok önemli olan 14 Mayıs seçimlerini geride bıraktıklarını" söyleyen DBP Eş Genel Başkanı Bayındır, ikinci tur seçimlerinin de "Türkiye’nin kaderini değiştirebilecek bir nitelikte olduğunu" ifade etti.

Bayındır, "Pazar günü Türkiye halkları önümüzdeki süreci ve Türkiye'nin hangi noktaya evrileceğine ilişkin cumhurbaşkanlığı seçiminde kritik rol oynayacak olan, adeta bir rejimin değişip değişmemesi gerektiğine ilişkin seçimde oy kullanacak" dedi.

'BÖLGEDE DEVLET KURUMLARI İKTİDAR LEHİNE SEÇİM ÇALIŞMASI YÜRÜTÜYOR'

HDP ve Yeşil Sol Parti olarak 14 Mayıs seçimlerine eşit koşullarda girmediklerine dikkat çeken Bayındır şunları söyledi:

"Özellikle bölgede yürüttüğümüz seçim kampanyasında karşımızda iktidarı temsil edilen partilerden ziyade ağırlıklı olarak gerek kamu görevlilerinin, gerekse de devlet kurumlarının bir bütün olarak karşımızda bir seçim çalışmasını yürüttüğü bir dönemi geride bıraktık. Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken de özellikle bölge açısından bu gerçeklik hâlâ hakikatini koruyor. Yani bugün de cumhurbaşkanlığı seçimine giderken karşımızda iktidarın bir seçim çalışmasını yürüttü değil bunun yerine kamu görevlilerinin özellikle bölgede açık bir şekilde bir siyasi parti lehine, iktidar lehine adeta taraf tutarak pozisyon alarak ve bu konuda kamu kurumunun baskı gücünü de kullanarak cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyoruz."

'SEÇİMLERDE STRATEJİK BİR TUTUM TAKINDIK'

Seçimlere ilişkin "stratejik bir tutum takındıklarını" belirten Bayındır, "Karşımızda bir iktidar var. Zorla ülkeyi yönetmek isteyen, baskıyla yönetmek isteyen, antidemokratik uygulamalarla yönetmek isteyen demokrasinin, özgürlüklerin ve hukukun bir bütünüyle askıya alındığı ve bu konuda ısrar eden bir iktidar gerçeği karşımızda söz konusu. Bizler Yeşil Sol Parti, Halkların Demokratik Partisi olarak özellikle ülkenin demokrasiye olan ihtiyacını, hukuka olan ihtiyacını, eşitliğe özgürlüğe ve adalete olan ihtiyacını gözeterek ve bu konuda stratejik bir tutum takınarak gerek 14 Mayıs seçimlerinde gerekse 28 Mayıs'ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçiminde tutumumuzu açık bir şekilde ortaya koyduk" diye konuştu

'BOYKOT TARTIŞMALARININ BİZİM AÇIMIZDAN KARŞILIĞI YOK'

Kamuoyunda yürütülen ikinci turda boykot tartışmalarını da değerlendiren Bayındır, boykot veya sandığa gitmeme tartışmalarının kendileri açısından karşılığı olmadığını dile getirdi.

Bayındır, "28 Mayıs'ta da bölge halkının çok güçlü bir şekilde cumhurbaşkanlığı seçimine, sandıklara gidip özellikle iktidarın yaratmış olduğu antidemokratik uygulamalara karşı bugün Erdoğan'ın şahsında sembolize edilen bu rejime karşı demokrasiyi, özgürlüğü, insan haklarını, eşitliği ve adaleti, bunların imkan ve olanaklarını ortaya çıkarabilecek tutumunu çok açık bir şekilde ve en güçlü bir şekilde ortaya koyacak. Biz buna inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

'KILIÇDAROĞLU’NA DESTEK VERECEĞİMİZİ İLAN ETTİK'

HDP ve Yeşil Sol Parti olarak tutumlarının açık ve net olduğunu hatırlatan Bayındır, şöyle devam etti:

"28 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan'ın yaratmış olduğu siyasi toplumsal ve ekonomik tahribatı gidermek ve Türkiye halklarının demokrasi lehine özgürlükler lehine yolunu ve önünü açabilmek bağlamında ve bu konuda tarihsel sorumluluğumuzu bilerek, Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vereceğimizi ilan ettik. Elbette Türkiye'de askıya alınmış olan hukukun, demokrasinin, insan haklarının tek başına Kemal Kılıçdaroğlu'nun sırtına bindirmediğimizi ve bu konuda Türkiye halkları olarak özellikle Kürtler olarak, bu konuda elbette ki temel sorumluluğu ondan beklemediğimizi çok açık yürekle biliyoruz. Bu konuda ülkeye özgürlük, adalet, eşitlik ve barış gelecekse, onurlu bir barış gelecekse bunun halkların özgür eşit bir şekilde mücadelesi ve direnişiyle olabileceğini inanıyoruz."

'AKP BÖLGEDE TABELA PARTİSİ HALİNE GELDİ'

Bölgenin seçim sonuçlarına dair değerlendirmelerde de bulunan DBP Eş Genel Başkanı Bayındır, "AKP'yi, iktidarı bölgenin genelinde yüzde 20-25 bandına çekerek adeta bir tabela partisi haline geldi. Ve Erdoğan'la sembolize eden cumhurbaşkanlığı rejimini, sistemini de yüzde 70 ortalama oy oranıyla bölgenin bu sistemi artık kabul etmediğini, bu sistemi benimsemediğini ve Türkiye'den demokrasiyle yine özgürlükler ve onurlu bir barış lehine önünün açılması gerektiğine ilişkin bölge halkı tutumunu çok net bir şekilde ortaya koymuştur" dedi.

'KILIÇDAROĞLU-ÖZDAĞ PROTOKOLÜNÜ ELEŞTİRİYORUZ'

Gazetecilerin Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında uzlaşılan protokol sonrası CHP ile herhangi bir temasları olup olmadığı konusunda soruları da yanıtlayan Bayındır, herhangi bir temas olmadığını söyledi.

Yapılan protokole karşı en güçlü şekilde eleştirilerini ortaya koyduklarını belirten Bayındır, "Bizler açısından yüzde 1 tabanı olan bir parti ile yapılan bir protokolden ziyade Kemal Kılıçdaroğlu’nun 85 milyona seçim süreci boyunca Türkiye halklarına verdiği siyasi tutumdur esas aldığımız. Özellikle temel meselelerin çözümüne ilişkin ortaya koyduğu siyasi tutumdur. Dolayısıyla bizler açısından en büyük bağlayıcı nokta burası" dedi.

"Elbette gerek Sinan Oğan’ın temsil ettiği milliyetçi, ırkçı zihniyet gerekse de Kemal Kılıçdaroğlu ile yapmış olduğu protokolün içeriğini benimsemediğimizi ve buna ilişkin çok net tutum aldığımızı eleştirdiğimizi ifade etmekte yarar görüyoruz" diyen Bayındır, "Fakat bugün Türkiye’nin karşı karşıya kalmış olduğu atmosfer ortaya çıkan protokolün çok çok ötesinde. Dolayısı ile bizler bu protokole değil, bu protokol üzerinden farklı bir makas değişikliği değil Türkiye halklarının önümüze koyduğu özgürlük demokrasi ve adalet arzusu ve arayışını esas alarak ve en büyük protokolün aslında bu olduğunu benimseyerek bu tutumumuzda ısrar ettik ve devam ediyoruz" şeklinde konuştu.

DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve beraberindeki heyet basın toplantısı sonrası esnaf ziyareti gerçekleştirerek ikinci tur seçim çalışmalarını devam ettirdi.