Cumhurbaşkanı Erdoğan: Alman şirketlerin garantisi biziz

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Alman şirketler hakkında soruşturma başlatıldığı iddialarını yalanladı. İnsan hakları savunucularının tutuklanması üzerine Almanya'dan gelen açıklamalara tepki gösteren Erdoğan "Alman şirketlerin garantisi biziz" dedi ve ekledi: "Almanya kendine çekidüzen vermeli."

Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya'nın seyahat uyarısının yersiz olduğunu savunarak, son 15 yılda 9 milyar dolara yakın yatırım yapan Alman şirketlerinin Türkiye'de özel bir yeri olduğunu söyledi. Almanya'nın yaptığı açıklamalarla Türkiye'yi ürkütemeyeceğini belirten Erdoğan, Alman şirketler hakkında herhangi bir inceleme ya da soruşturma da olmadığını açıkladı.

İkitelli İstanbul Şehir Hastanesi kredi anlaşması imza töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hastanenin 36 ayda tamamlanacağını söyledi.

Erdoğan konuşmasında özetle şunları söyledi:

SİNOP NÜKLEER SANTRALİNİ JAPONLARLA YAPACAĞIZ: 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ertesi haftasında Japon dostlarımızla Rönesans İnşaat yetkilileri Ankara'da biraraya gelmişlerdir. Böylesine yüksek meblada bir anlaşmanın görüşmelerini aynı kararlılıkla devam ettirmek ancak gerçek dostların yapabileceği bir anlaşmadır. Sinop'taki nükleer enerji santralinin de Japon dostlarımızla adımlarını atmak istiyoruz, bu konuda gecikmek istemiyoruz. Başbakan Abe ile de bunları görüşme fırsatı bulduk. Türkiye, kendisine destek veren dostlarını hiçbir zaman unutmayacaktır. Bizim inayete değil, birlikte çalışmaya, kazanmaya ihtiyacı var.

ALMAN ŞİRKETLERİNİN GARANTİSİ BİZİZ: Birilerinin siyasetle ticareti karıştırmakta ısrarlı olduğunu görüyoruz. Alman ekonomi bakanının ülkemize yatırım yapan şirketleri ürkütmeye yönelik açıklamalarını buradan kınıyorum. Bu siyasete yakışmaz. Terörle, teröre bulaşanlarla siyaseti lütfen birbirine karıştırmayın. MİT ve İçişleri Bakanımızı arayarak sordum, Alman şirketleriyle ilgili bir araştırma ve soruşturma var mı? diye. Hiçbir başlattığımız araştırma, soruşturma yoktur yanıtını aldım. Türkiye'yi karalamaya, bizi korkutmaya gücünüz yetmez. Alman firmalarını bugüne kadar nasıl güvence altında çalıştırdıysak, bundan sonra da çalıştıracağız. Alman firmaların garantisi biziz. Türkiye'den kaçan teröristleri barındıran Almanya bunun hesabını nasıl verecek. Almanya kendine çekin düzen vermelidir, bizi de asla ürkütemez bu tür açıklamalarla. Onların yargısı ne kadar bağımsızsa bizim yargımız da o kadar bağımsız. Ülkemizin istihbarat ve güvenlik kuruluşları bellidir. Biz bir çadır devleti, kabile devleti değiliz. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir geçmişi vardır. Bu iddia sadece uluslararası şirketlerin kafasını karıştırmaya ülkemizi karalamaya yönelik bir büftandan ibarettir.

SERBEST PİYASA VAR: Almanya kökenli şirketler ülkemizde en rahat çalıştığımız, en güzel işleri yaptığımız özel bir yere sahip. Son 15 yılda 9 milyar dolara yakın yatırım yapan Alman şirketlerine baskı yapılmak isteniyor. Ülkeler dedikodularla yönetilemez. Esasen Almanya kökenli şirketler özel, ülkemizde özel bir yere sahiptir. Son 15 yılda 9 milyar dolara yakın yatırım yapan şirketler üzerinde baskı yapılmaya çalışılmaktadır. Dünyada serbest piyasa, pazar denen bir şey var. Bunlar serbest piyasayı da bilmiyorlar. Hasbelkader yakaladıkları zenginlikle tehdit etmeye kalkıyorlar. Türkiye'nin kara liste iddiasını ortaya atanları bunu ispata davet ediyorum. Böyle bir iddiayı dile getirmek hiçbir sorumlu siyasetçinin yapacağı iş olamaz.

KASITLI BEYANLAR: Seyahat uyarısını da son derece yersiz, kasıtlı beyanlar olarak buluyorum. Konu ülkemiz olunca hukuku hiçe saymalarını kabul etmiyoruz. Adım atarken adım başında polis vardı. Biz Antalya'daki zirvenin, her yönüyle dört dörtlük olduğunu kendileri ifade ettiler.

TÜRKİYE KÖRFEZ'İN İKİNCİ EVİ: Türkiye bu bölgede yaşayan tüm halkları kardeşi olarak görmekte hepsinin de huzur içinde yaşamasını arzu etmektedir. Körfez'deki dostlarımız arasındaki kriz bizi son derece üzmüştür. Kalıcı olmaması için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Siyasi sorunlar gelip geçicidir. Ekonomik ilişkiler ise kalıcıdır.  Türkiye bu kardeşlerimizin ikinci evidir. Çözüm yoluna girmeye başladığını düşündüğüm krizin tamamen ortadan kalkması ile bu konuları bir daha konuşmaya gerek kalmayacağına inanıyorum.

ŞEHİR HASTANELERİ: Şehir hastaneleri birinci derece ve sadece büyükşehirlerimizi hedef alan hastaneler zinciridir. Özel bir kanun çıkarmak dahil tüm sorunları çözerek 2013'te ilk 13 hastane için imzaları atmayı başardık. İnşaatına başlayamadıklarımız var. Tüm desteğime rağmen böyle bir gecikme ortaya çıkmasından dolayı da müteessirim. Bu kayıp ülkemindir. 2019 yılında da Eskişehir, Elazığ ve Konya Karatay şehir hastanelerini açmayı planlıyoruz. Şu anda 21 proje ile ilgil çalışmalar devam ediyor. Sağlık konusu, eğitim, emniyet ve adaletle birlikte öncelik verdiğimiz 4 alandan biridir.

(HABER MERKEZİ)