Cumartesi Anneleri Hüseyin Taşkaya'nın akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, 1993'te gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Hüseyin Taşkaya'nın akıbetini sordu: "Gerçeği ortaya çıkartmak mahkemelerin görevi."

Abone ol

DUVAR - Cumartesi Anneleri 872'nci hafta açıklamalarında kayıplarının akıbetini sormaya devam etti. 1993'te gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Hüseyin Taşkaya'yla ilgili yetkililere seslenen Cumartesi Anneleri, adalete erişemediklerini söyledi.

'İÇ HUKUKTA ETKİN BİR YARGI BULAMIYORUZ'

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 73. yılın nedeniyle açıklamalarda bulunan Cumartesi Anneleri, bu haftaki açıklamalarında, "Bildirgeye göre hak ve özgürlüklerin tam olarak gerçekleşebileceği bir toplumsal düzen herkesin hakkıdır. Biz kayıp yakınları olarak Bildirgede yer alan haklarımızdan ve hak arama özgürlüğümüzü kullanma imkanından mahrumuz. Bunun sonucu olarak da; tüm girişimlerimize rağmen iç hukukta etkin bir yargı yolu bulamıyor, kayıplarımıza ve adalete ulaşamıyoruz. Ulaşamıyoruz çünkü Türkiye’de hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan bir hukuk devleti yok. Türkiye’de vatandaşın adalet ihtiyacına cevap verecek bir yargı sistemi yok."

HÜSEYİN TAŞKAYA NASIL KAYBEDİLDİ?

42 yaşındaki 4 çocuk babası Hüseyin Taşkaya'nın akıbetini soran Cumartesi Anneleri, kamuoyuyla şu bilgileri paylaştı:

- Hüseyin Taşkaya Siverek’te yaşıyor ve müteahhitlik yapıyordu. 90’lı yıllarda tamamen Bucak Aşireti’nin hakimiyetinde olan Siverek’te ağır hak ihlalleri yaşanıyordu. Bu ihlalleri eleştiren Taşkaya, güvenlik güçlerinin ve Bucak Aşireti’nin hedefindeydi.

- Baskılar yoğunlaşınca ailesini İstanbul’a taşıdı. Kendisi de kalan işlerini toparlamak üzere amcasının evinde kalmaya başladı. 6 Aralık 1993 tarihinde amcasının Siverek / Bağlar Mahallesi’ndeki evine 30 araçlık bir konvoyla gelen askerler, polisler ve Bucak aşiretine mensup korucular Hüseyin Taşkaya’yı gözaltına aldı. Onu askeri araca bindirerek götürdü.

- Ailesi Hüseyin Taşkaya’yı sormak için jandarmaya, emniyete, savcılığa, valiliğe başvurdu. Askeri yetkililer gözaltından kısa bir süre sonra Taşkaya’nın polisler tarafından götürüldüğünü söyledi. Emniyet “bizde yok Sedat Bucak’a sorun” dedi. DYP milletvekili, aşiret reisi- korucubaşı Sedat Bucak “Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor.” dedi. Ailenin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı, Hüseyin Taşkaya’dan bir daha haber alınamadı.

- Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı, olayı soruşturmak, suçu ve suçluyu açığa çıkarmak ve suçluların cezalandırılmasını sağlama görevini yerine getirmedi. Hüseyin Taşkaya’nın akrabalarının ve bütün mahallelinin tanıklığında  gözaltına alınmasını ailenin soyut iddiası olarak değerlendirdi ve takibata yer olmadığı gerekçesiyle dosyada Takipsizlik Kararı verdi.

- Gözaltında kaybedilişinin 28. yılında bir kez daha hatırlatıyoruz: Hüseyin Taşkaya’nın gözaltına alındığı kayıtlara geçirilmedi. Bugüne kadar akıbeti ve nerede olduğu konusunda hiçbir bilgi verilmedi. Taşkaya’yı kaybedenlere suçlarını gizleme, izlerini örtme ve sorumluluktan kaçma imkanı verildi.

'GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARTMAK MAHKEMELERİN GÖREVİ'

"872. haftamızda bir kez daha yargı makamlarına sesleniyoruz" diyen Cumartesi Anneleri son olarak şunları söyledi: "Hüseyin Taşkaya’nın gözaltında kaybedilmesi ile ilgili gerçeği ortaya çıkarmak, suçtan sorumlu kişi ve kuruluşları tespit etmek ve cezalandırmak savcıların ve mahkemelerin görevidir. Bu görevinizi yerine getirin. Kaç yıl geçerse geçsin; Hüseyin Taşkaya için, tüm kayıplarımız  için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 173  haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz." (HABER MERKEZİ)