Colani'ye operasyonun anlamı

El Colani’nin öldürüldüğü kesinleşir ya da aldığı yaralar sonucu ölürse El Nusra dağılma sürecine girer. Zaten El Colani yaşasaydı da örgüt kaçınılmaz sona doğru gidiyordu. El Nusra’nın ipi çoktan çekilmişti. İdlib’te bundan sonra operasyonlar daha yoğun ve sonuç alıcı olarak devam edecektir. Colani ve komuta kademesine yapılan bu önemli saldırı diğer örgütlere “güçlü” bir mesaj aynı zamanda.

Musa Özuğurlu yazar@gazeteduvar.com.tr

Rusya, El Kaide’nin eski Suriye kolu olan El Nusra Cephesi’nin (yeni adıyla Tahrir el Şam) lideri Ebu Muhammed El Colani’nin bir hava saldırısında ağır yaralandığını duyurdu.

Colani Suriye’de isyan sürecinin başından bu yana onlarca bombalı eylem yapan El Nusra’nın kurucu lideri ve savaştaki en önemli figürlerden biriydi.

Nusra Cephesi olarak bilinen Jabhat Al Nusra Li Ahl Bilad El Sam (Bilad-ı Şam Halkı İçin Yardım Cephesi) 2011 yılı ortalarında Irak’tan kendisiyle ile birlikte Suriye’ye geçen 7 kişi tarafından kuruldu.

Örgütün geçmişi Irak'a (ve Suriye’ye) dayanıyor.

Kurucuların (en azından bir kısmının) daha önce Zerkavi’ye (2006’da ABD tarafından öldürülmüştü) bağlı çalıştığı ifade ediliyor.

Buna göre Zerkavi 2000 yılında Suriye ve Lübnan hücrelerini kurmak üzere yanındaki Suriyelileri Suriye ve Lübnan’a gönderdi.

Militanlar Suriye’den Irak’a adam sağlamak için çalıştılar ve Suriye yönetimi Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte bunları destekledi.

Ancak Suriye 2007 yılında politikasını değiştirince örgüte yönelik operasyonlar yaptı. Colani de o sıralarda Suriye’deydi ve Irak’a kaçtı.

COLANİ KİMDİR?

El Colani adının takma ad olduğu sanılıyor(du). Halen bu ismin gerçek isim olup olmadığı bilinmiyor. El Colani olarak bilinen kişinin (Golanlı diye çevrilebilir) bu ismi Suriyeliliğine vurgu yapmak için kullandığı sanılıyor.

Bir iddiaya göre; gerçek adını sadece birkaç üst düzey El Kaide yöneticisinin bildiği sanılan el-Colani Irak’a geçmeden önce (Suriye’de) Arapça öğretmenliği yaptı. Buna göre Colani Irak’a gittikten sonra silahlı mücadeleye dahil oldu ve ardından Zerkavi’ye bağlı çalıştı.

Zerkavi öldükten sonra (2006) bir süre Lübnan’a geçti. Burada Suriye yönetimine karşı mücadele veren Cundu’ş Şam örgütü ile ilişkiye girdi. Aynı yıl döndüğü Irak’ta Amerikalılar tarafından tutuklandı ve Camp Bucca’da tutuldu.

2008 yılında serbest kalan Colani bu kez Irak İslam Devleti’nin (Irak El Kaide’si) lideri Ebubekir El Bağdadi’ye bağlı çalışmaya başladı. Kısa süre sonra El-Kaide’nin Musul operasyonlarının başına getirildi.

Suriye’de isyan başladıktan sonra ise El-Bağdadi’nin desteği ile Şam’a geçti ve burada Nusra Cephesi’ni kurdu.

BOMBALI EYLEMLER

El Nusra, Suriye’de 2011’in sonlarından itibaren çok büyük bombalı eylemlere imza attı.

23 Aralık 2011’de (Arap Birliği gözlemci heyetinin gelmesinden bir gün sonra) yapılan ilk (ikiz) eylemde Şam’daki iki askeri istihbarat binası hedef alındı. Bu eylem aynı zamanda Suriye’de isyan sürecindeki ilk bombalı eylemdi.

2012 başlarında kuruluşunu resmen ilan eden Nusra ilk eylemden sonra askeri binalar, istihbarat binaları ve devlet binalarını hedef almayı sürdürdü ve çoğu intihar eylemi olan yaklaşık 70 büyük eylem gerçekleştirdi.

El Nusra bu eylemler ile birlikte yönetime karşı savaşan gruplar içinde en etkili grup olarak anılmaya başlandı.

Örgütün ana elemanları çok iyi yetiştirilmişti. Ve Suriye içinden örgüte kattıkları binlerce kişiyi de aynı eğitim sürecinden geçirdiler.

El Nusra askeri disiplini sayesinde uzun bir süre yönetime karşı savaşın lokomotifiydi. İdlib, Hama ve Humus kırsalları, Dera ve kırsalı, Şam kırsalı ve hatta IŞİD girmeden önce Rakka’da etkili oldu.

El-Nusra’nın Katar (ve değişik şekillerde Türkiye) tarafından desteklendiği iddia edildi.

Katar ile rekabet yaşayan ve Suriye’deki savaşın kendi kontrolüne girmesi konusunda çaba sarf eden Suudi Arabistan; El-Nusra ve IŞİD’in etkin olduğu Suriye’de ‘kendi örgütünü’ kurmaya karar verince El-Nusra’ya yeni bir rakip çıktı: İslami Cephe.

Ekim 2013’te İslami Cephe’nin de sahneye çıkması ile birlikte El-Nusra Suriye’de ana oyuncu olma vasfını yitirmeye başladı.

DÜŞMAN KARDEŞLER EL NUSRA VE IŞİD

El Colani’nin bir süre birlikte çalıştığı söylenen Irak İslam Devleti örgütünün lideri Ebubekir El-Bağdadi Nisan 2013’te örgütün mücadele alanını Suriye topraklarına doğru genişletmeye karar verdi ve örgütün adını “Irak ve Şam İslam Devleti” (IŞİD) olarak değiştirdi.

Bu tarihten sonra El Bağdadi ile El Colani arasında amansız rekabet başladı. El Bağdadi El Colani’nin kendisine biat etmesini istedi ancak Colani “doğrudan El Kaide” liderliğine bağlı olduğunu belirterek bu çağrıyı reddetti; iki örgüt bundan sonra sık sık karşı karşıya geldi ve çatıştı. Bu çatışmalarda her iki taraftan çok sayıda militan öldü.

IŞİD’in Suriye’deki varlığının zayıflamaya başlaması ve sonrasında Türkiye’nin Rusya – İran çizgisine yanaşması ile birlikte El Nusra için çanlar çalmaya başlamıştı zaten.

Gelinen noktada Türkiye istihbari tarafında da olsa El Nusra’ya karşı operasyonlara destek veriyor. Ve son dönemde “Afrin” ile birlikte telaffuz edilen sınırdaki TSK varlığının aslında El Nusra ve anlaşmaya yanaşmayan diğer örgütlere karşı konuşlandırıldığı iddiası da gündemde.

Colani’nin durumu şu anda net değil. Ağır yaralandığı söyleniyor. Ancak ne olursa olsun artık El Nusra (feth Eşşam) için perdenin kapanacağı sürece girildi.

Bu saldırı Rusya’nın Suriye’deki en önemli başarılarından bir oldu.

EL NUSRA (FETH EL ŞAM) DAĞILIR

El Colani’nin öldürüldüğü kesinleşir ya da aldığı yaralar sonucu ölürse El Nusra dağılma sürecine girer. Zaten El Colani yaşasaydı da örgüt kaçınılmaz sona doğru gidiyordu. El Nusra’nın ipi çoktan çekilmişti. İdlib’te bundan sonra operasyonlar daha yoğun ve sonuç alıcı olarak devam edecektir. Colani ve komuta kademesine yapılan bu önemli saldırı diğer örgütlere “güçlü” bir mesaj aynı zamanda. Bunun etkisi kısa zamanda hem İdlib hem de Suriye’nin diğer yerlerinde görülür.

Tüm yazılarını göster