Çizgi roman sanat mıdır?

'Sanat Karşısında Çizgi Roman' Yapı Kredi Yayınları'ndan çıktı. 20'nci yüzyılda doğan birkaç sanat formundan biri olan çizgi roman, bayağı bir üründen çıkıp şu anki mertebesine nasıl geldi? Bart Beaty imzalı 'Sanat Karşısında Çizgi Roman' kitabı, bu sanat formunun tarihine odaklanıyor.

Abone ol

DUVAR - "Pulitzer Ödülü'nü hak edecek bir şey yaptığım için, bana çizgi roman sanatçılığı dışında bir vasıf yakıştırdılar." Art Spiegelman Holokost'un kişisel tanıklıkları üzerinden anlattığı çizgi roman kitabı Maus'la 1992 yılında Pulitzer ödülü aldığında bu yorumu yapmıştı. Dünyanın en çok satan çizgi roman kitaplarından biri olan Maus, entelektüel çevrede de ilgi görmüş ve yere göğe sığdırılamamıştı. Pulitzer jürisi de bu ilgiye kayıtsız kalamamış ve Spiegelman'ı ödüllendirmişti, ancak "Özel Ödül" kategorisiyle. Yazarın sözleri de aslında bayağı görülen bu formun kendini kabul ettirme sürecinin bir özeti niteliğinde.

Akademisyen Bart Beatty'nin uzun yıllara dayanan araştırmasının ürünü olan Sanat Karşısında Çizgi Roman kitabı çizgi romanın çöp kutularından dünyaca ünlü sanat müzelerine girişinin hikayesini anlatıyor. "Bu kitap hem çizgi romanın bir kültürel biçim olarak değersiz görülmesine yol açmış belirli tarihsel ve sosyal süreçleri sorguluyor, hem de yakın dönemde çizgi romanın (belli türlerinin) sanat dünyasında öne çıkışını dikkate alıyor," diyerek tanımlıyor yazar.

Ve kitabın teorik amacını da şu sözlerle tanımlıyor: "Bu kitap, yüksek ve alçak kültürler arasındaki ayrımın çoğu kez aşınmış sayıldığı gittikçe postmodern bir dünyada, geniş çerçeveli kültür anlayışımızı şekillendirmede köhne yargıların varlığını göstermek üzere, Kuzey Amerika veya İngilizce konuşulan dünya bağlamında çizgi roman örneğini kullanmaktadır."

Sanat Karşısında Çizgi Roman, Bart Beaty, çev.Nurettin Elhüseynî, 256 syf, Yapı Kredi Yayınları, 2015.

UCUZ SANAT ÜRÜNLERİ ÇİZGİ ROMANLAR 

Beaty, kitabın başlangıcı niteliğindeki Çizgi Roman Sanat Olsaydı bölümünde tarihsel süreç içinde çizgi romana dair tartışmalarla başlıyor. Farklı disiplinlerin bir arada kullanıldığı melez bir form olarak çizgi roman neden ilk dönemlerde aşağı bulundu? Kültürel bir öge ya da görsel bir ifade biçimi olarak çizgi romana nasıl anlamlar yüklendi? Mağara resimleri ya da Mısır hiyeroglifleri gibi tarihsel örneklerle çizgi roman ardında nasıl bağlar kuruldu? Yazar ilk olarak çizgi romanın formu üzerine edebiyat ve görsel sanat alanındaki tartışmalara odaklanıyor.

Üçüncü bölümse başta Roy Lichtenstein olmak üzere çizgi roman formunu kullanan Pop Art sanatçılarının üretimleri üzerinden çağdaş sanat dünyasıyla olan bağları inceleniyor. "Roy Lichtenstein'ın ve Pop Art akımına bağlı başkalarının eserleri, yüksek ve alçak sanat arasındaki ayrımı, yüksek sanatın aleyhine yok etme potansiyeline sahipti," diyor yazar. Gündelik ve bayağı nesneleri sanat formuna dönüştüren Pop Art'la ucuz sayılan çizgi roman arasındaki bu ilişki 'kitcsh' üzerinden tartışıyor.

Dördüncü bölüm gittikçe popülerleşen ve büyük bir endüstriye dönüşen çizgi roman piyasasında sanatçının konumu üzerine duruyor. Walt Disney şirketinin altında çalışan çizer Carl Barks'ın uzunca bir süre yaratıcı bir kişi olarak kıymetinin bilinmemesi ve yıllar sonra çizgi roman meraklıları tarafından itibarının iade edilmesi ilginç bir örnek oluşturuyor.

Beşinci bölüm de çizgi romanın makus talihi içinde kıymeti bilinmiş eserlere odaklanır. "Bir çizgi romanın ya da bant karikatürün Batı geleneğinin büyük romanlarıyla ve oyunlarıyla aynı çerçevede görülmesi için ne gerekir?" sorusu üzerinden Krazy Kat, EC Comics, Maus gibi örneklerle çizgi romanın akademik ve entelektüel dünyada kabul görme saikleri ele alınır.

Altıncı bölüm çizgi romandan yola çıkan oyuncak, sakız gibi yan ürünlerin doğurduğu tartışmalara değinir. Yedinci bölüm kıymete binen ve yatırıma dönüşen çizgi roman koleksiyonerliğinin dinamiklerini inceler. Sekizinci bölüm de çizgi roman ürünlerinde çağdaş sanata yaklaşımı ve bu formun ürünlerinin müzelere giriş süreci anlatılır tartışılır. Son bölüm de yüksek/alçak sanat tartışmasına bir anlamda son veren Chris Ware'in sanat konulu çizgi romanları üzerinden tartışmayı bağlar.

Çizgi roman 20'inci yüzyılda doğan birkaç sanat formundan biri. Kendini kabul ettirmesi de sinema ya da çağdaş sanat gibi diğer ürünlere göre çok daha zor gerçekleşti. Belki de halen gerçekleşmiş sayılmaz. Yazar Bert Beaty bu nedenle kitabında kesin yargılara varmaktansa kültür sosyolojisi perspektifinden çizgi roman formunun yarattığı tartışmalar arasında bir gezintiye çıkıyor.