CHP'nin '418 milyar' dolar raporu: Yıllara yayılacak

Kemal Kılıçdaroğlu'nun 18 kişilik ekibe hazırlattığı rapora göre, 'beşli çeteye giden' 418 milyar doların 180 milyar dolarlık kısmının, beş yıllık bir dönemde geri alınması öngörülüyor

Abone ol

DUVAR- Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, birçok kez gündeme getirdiği ve "Geri alacağım" dediği kamudan 'beşli çete'ye haksız şekilde aktarıldığı öne sürülen 418 milyar dolar ile ilgili 18 kişiden oluşan uzman bir heyete rapor hazırlattığı öğrenildi. Rapora göre iktidarın el değiştirmesi durumunda bu tutarın toplam 180 milyar dolarının geri alınabileceği tahmin ediliyor. 

Çiğdem Toker, T24'teki 418 milyar doların ayrıntıları başlıklı yazısında şunları kaydetti: 

"Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son aylarda tekrar ederek vurguladığı AKP dönemi uygulamalarına bağlı olarak kamu kaynakları üzerinden oluşan 418 milyar dolarlık haksız kazancın 180 milyar dolarlık kısmının, beş yıllık bir dönemde geri alınması öngörülüyor. Bu öngörü, 14 Mayıs seçimlerinin ardından yargının ve denetim kurumlarının tamamen bağımsız çalışacağı varsayımına dayanıyor.

Kılıçdaroğlu'nun adaylık sürecinde öne çıkan bu söylemi ve andığı tutarlar; alanında uzman kıdemli denetim elemanı, yargı mensubu, bürokrat teknokratlardan oluşan 18 kişilik bir grubunun hazırladığı kapsamlı bir çalışmanın sonuçlarından biri. (CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili olarak Uğur Dündar'a bir mülakat verdiğini anımsatalım.)

Bugün T24 okurlarıyla Erdoğdu'nun sözünü ettiği çalışmadaki verilerin raporda yer aldığı biçimiyle orijinal tablosunu paylaşacağım. Geniş hacimli, kapsamlı olduğunu öğrendiğim raporun tamamının, kamuoyuyla paylaşılması bu aşamada değişik nedenlerle doğru bulunmuyor. Bununla birlikte, 18 kişilik uzman ekibin 2022 yılının neredeyse tamamı süresince (11 ay) üzerinde çalıştığı sektörler ve analizlerin genel çerçevesi ile temel sonuçları, kademeli olarak mecralara aktarılacak.

Tabloya yansıyan tutarlardan görülebileceği gibi, AKP iktidarı uygulamalarına fatura edilen 20 yıllık kamu zararı ve yolsuzluk çalışması beş ana sektör incelenerek oluşturuldu:

- Kamu ihaleleri

- İmar ve İnşaat işleri

- Vergi, prim ve cezalar

- Banka ve sermaye piyasaları

- Enerji ve madencilik

Bu sektörlerin küresel ölçekte yolsuzluk ve rüşvetin yaygın olduğunun altı çiziliyor. Türkiye özelinde söz konusu sahalarda kamunun uğratıldığı zarar çalışılırken, kamu ihalelerinin envanteri, TÜİK verileri, Sayıştay raporları, özelleştirme operasyonları, iddianameler, soruşturmalar, imar uygulamaları, ruhsat işlemleri ve bu sahada yapılan haberler temel alındı. Kamu zararı hesaplanırken makroekonomik veriler analiz edildi. Yolsuzlukla etkin mücadele yapılması halinde, geri alınabilecek tutar ve sonrasında da "temiz" yönetim sonucu sağlanacak tasarrufun yıllık olarak tahmin edilmeye çalışıldığı belirtiliyor. Görüştüğüm kaynaklar, yolsuzluğun genel olarak örtülü yapılması dolayısıyla, ölçeğinin çıkarılmasının tahmin ve varsayımlara dayanmasının kaçınılmaz olduğunun altını çiziyor. Bu yanıyla da rapordaki hesaplamaların, tartışmaya da açık olduğu ifade edilmekle birlikte, ihtiyatlı davranıldığı için gerçek kamu zararının altında bile kalmış olabileceği vurgulanıyor.

 

KAMU İHALELERİ İLK SIRADA

Kılıçdaroğlu'nun talebi ve bilgisi doğrultusunda hazırlanan bu raporda, 18 kişiden oluşan uzman heyetin tahminlerine göre, bu süre zarfında bu beş ana sektörde, "iş insanları, üst düzey siyasiler ve bürokratlar" tarafından en az 418 milyar dolar tutarında haksız kazanç sağlandı. İktidarın el değiştirmesi durumunda bu tutarın toplam 180 milyar dolarının geri alınabileceği tahmin ediliyor. Kurulacak temiz yönetim ile de her sene 50 milyar dolar tasarruf edilmesi öngörülüyor.

Sektörler arasında kamu ihaleleri, yolsuzluk riskinin en yüksek olduğu alan olarak ilk sıraya yerleşti. Buna karşılık, görece düşük risk içeren kredi ve teşvik uygulamalarında yolsuzluk risk on binde 3 olarak kayda geçti.

Rapordaki önemli bir değerlendirmeyi şöyle özetlemek mümkün:

"Gerçeklikte çok yüksek olduğu bilinen yolsuzluk oranının genele yayılması konusunda dikkatli davranıldı. Sözgelimi Telekom, Tekel, SEKA gibi büyük özelleştirmelerde satılan kamu varlıklarının gerçek değerlerinin üçte birine hatta dörtte birine satıldığın yönelik güçlü kanıtlar olmasına rağmen özelleştirmelerde toplam kamu zararı hesaplanırken, gerçek değerlerinin yüzde 20 altına satıldığını varsayarak hesap yapıldı.

Kamu ihalelerindeki yolsuzluk riski, açık ihalelerde yüzde 10,

kapalı ihalelerde ise ihale bedelinin yüzde 30'u olarak hesaplandı."

Bu çalışmanın ihale türlerine göre tutar ve kamu zararı tahminleri ise aynı raporda iki ayrı kategoride incelendi. Kamu harcama ihaleleri ve kamu gelir ihaleleri.

Kamu harcama ihalelerindeki ayrıntılar raporda şöyle yer alıyor:

İHALELER İKİ BÜYÜK KATEGORİDE

İhale yolsuzluğu tahmini, yukarıdaki tabloda görünen toplam 133 milyar dolarla sınırlı değil. Asıl ihale yolsuzluğu toplamı, 203 milyar dolar. Çünkü rapordaki ikinci kategori olan Kamu Gelir İhaleleri incelemesinde; mevzuatı ayrı kanunlarda yer alan özelleştirme, Kamu Özel İşbirliği, kapsam dışı satışlar, kamu satışı ve kiralamaları ve varlık satışları tahminleri analiz ediliyor.

Bu ihale kategorisindeki yolsuzluk tahmini tutarı ise 70 milyar dolar.

Böylece biri 133, diğeri 70 milyar dolar olmak üzere toplam 203 milyar dolarlık ihale yolsuzlukları, 418 milyar doları oluşturan beş sektörün incelendiği ana tablodaki ilk sıraya yerleşiyor.

AKP'nin 20 yıllık kamu ihaleleri serüveninde 2022 yılı sonu itibariyle hesaplanan 203 milyar dolarlık kamu zararı tahmini, mevcut iktidar ve onunla iş yapanların yüksek tepkisini de yeterince izah ediyor." (KAYNAK)