CHP’li Tanal’dan Trump hakkında suç duyurusu

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Erdoğan'a mektup gönderen ABD Başkanı Donald Trump hakkında, Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Tanal açıklamasında "Donald Trump’ın farklı bir muameleye tabi tutulması düşünülemez" dedi.

Abone ol

ANKARA - CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Suriye'ye yönelik ‘Barış Pınar Harekatı’ öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a mektup gönderen ABD Başkanı Donald Trump hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret", "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Tanal, Trump hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmasını talep etti. Tanal dilekçesinde, "Trump’ın mektubunun Kızılderililere karşı işledikleri suçlarla anılan, sığır çobanı olarak bilinen kovboyların üslup, tutum ve davranışları"nı akıllara getirdiğini söyledi.

CHP'Lİ TANAL: DİPLOMATİK NEZAKETTEN UZAK

CHP’li Tanal’ın suç duyurusu dilekçesinde, “Kabadayılık etmeyin” “aptallık etmeyin” sözlerini içeren mektupta Trump’ın diplomatik nezaketten uzak, son derece çirkin kaba ve küstah bir dil kullandığı belirtildi. Mektubun ayrıca ekonomik tehditler içerdiği hatırlatıldı.

'TRUMP’IN AYRICALIĞI YOK'

Mahmut Tanal, dilekçesinde TCK’nın 3’üncü maddesinin 2 numaralı fıkrasının, “Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamaz” maddesine dikkat çekti. Dilekçede, ‘Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi’ dikkate alındığında kanun önünde herkesin eşit olması gerekliliği ifade edilerek, “Donald Trump’ın farklı bir muameleye tabi tutulması düşünülemez” denildi.

'DEVLET ADAMLIĞI DİLİNDEN UZAK'

Dilekçede, Erdoğan’a gönderilen mektupta kullanılan dilin devlet adamına yakışmayan bir üslupla yazıldığı ifade edilerek, şöyle denildi: “Şüphelinin sözleri, devlet adamı, halkın oylarıyla seçilmiş başkan ciddiyetinden ziyade, Kızılderililere karşı işledikleri suçlarla anılan, sığır çobanı olarak bilinen kovboyların üslup, tutum ve davranışlarını akıllara getirmektedir. Şüpheli tarafından kullanılan ifadeler, Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanı'nın onur, şeref ve saygınlığını zedeler niteliktedir. Şüphelinin kaleminden çıkan ifadelerle Türk milletine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, devletin kurum ve organlarına hakaret edilmiştir. Bu nedenle şüphelinin kullandığı ifadeler dolayısıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili 299 ve 301. maddelerine göre cezalandırılması gerekmektedir.” (DUVAR)