Chomsky'den ideoloji dersleri

Noam Chomsky’nin 'Güç ve İdeoloji Üzerine- Managua Dersleri' kitabı, Chomsky'nin verdiği konferanslardan oluşuyor. Chomsky'nin her bir konferansı ders niteliğinde.

Abone ol

DUVAR - Geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu Yayınları tarafından çıkarılan, çevirisini Şebnem Duran ve Taylan Doğan’ın yaptığı, Noam Chomsky’nin 'Güç ve İdeoloji Üzerine- Managua Dersleri' isimli kitap, 'Sandinista Devrimi’nden sonra Chomsky’nin Nikaragua’da verdiği bir dizi konferanstan oluşuyor. Çağımızın en önemli entelektüel muhaliflerinden olan Chomsky, her ne kadar 'entelektüellerin binlerce yıldır süregelen görevi insanları pasif, itaatkâr, cahil ve güdümlü hale getirmektir' dese de, bir entelektüel olarak bu kitabında 2. Dünya Savaşı sonrası Amerika’nın; Orta Amerika’daki, Vietnam’daki, Latin Amerika’daki, Küba’daki işgal ve imha politikasını açıklamaya girişir.

'İlk ilke, ABD dış politikasının, Birleşik Devletler merkezli şirketlerin zenginleşebileceği uluslararası bir düzen oluşturacak ve bu düzeni sürdürecek şekilde tasarlanıyor oluşudur.' diyerek tanımladığı 'Ders 1- Düzenin Genel Çerçevesi' isimli birinci bölüm, kavramları sınıfsal olarak yeniden üretmesi ile devam eder: 'ABD söyleminde ‘demokrasi’, toplum sessizce olup bitenleri onaylarken, iş dünyası temelli seçkin unsurların özel sektör üzerindeki egemenlikleri sayesinde devleti kontrol ettikleri bir yönetim sistemi demektir.”

'İçerideki Saldırganlığı Tahdit Etmek' isimli ikinci ders ise, ABD’nin ekonomik, siyasal, kültürel ve sosyal hegemonyasını Üçüncü Dünya Ülkeleri'ne (Avrupa’da da bazı ülkeler dahil), kabul ettirmek için 'düşman' kavramını yeniden üretmek üzerine kuruludur. 'Esas düşman, kendi topraklarında bulunan bizim kaynaklarımızı çalmaya kalkan, insan hakları, yaşam standartlarının yükseltilmesi ve demokratikleşme gibi belirsiz ve idealist amaçlarının peşinde koşan yerel halktır.'

Bu bağlama ek olarak Chomsky, ABD’nin II. Dünya Savaşı sonrası için dış düşman olarak Sovyetleri değil de, ulusların ekonomik çöküşünü ve demokratik siyasetini gördüğünü iddia eder. Çünkü her iki olgunun da ucu açıktır, bir belirsizlik vadeder.

Güç ve İdeoloji Üzerine/ Managua Dersleri, Noam Chomsky, BGST Yayınları, 2017.

STIMSON'IN İŞGAL PLANLARI

'Yanıbaşımızdaki Küçük Bölgemiz' isimli üçüncü ders, adını ABD eski Savaş Bakanı Henry Stimson’un 1944 yılında yaptığı açıklamadan alır. Bu açıklamada Stimson, 'yanıbaşımızdaki küçük bölgemiz' diyerek kastettiği Orta Amerika’yı işgal ve imha planı üzerine kafa yorarken, 2. Dünya Savaşı sonrası ABD dış politikasına dair de ipucu verir. Özellikle El Salvador, Dominik Cumhuriyeti ve Guatemala’da kurulan kukla iktidarlar üzerinden insan hakkı ihlalleri yapılır.

Demokratik siyaset için mücadele eden, kalkınmak için farklı ekonomik politikalar uygulanmasını dile getiren muhalifler periyodik aralıklarla öldürülür, sürgüne gönderilir, işkenceden geçirilir.

'Ulusal Güvenlik Politikası' isimli dördüncü ders, ilk üç derste ele alınan ABD dış politikasının ilkelerinin, çeşitli yönlerinin, planlarının ve pratiğinin aksine, ABD’nin ulusal güvenlik politikasına, nükleer savaş tehdidine ve silahlanma yarışına odaklanır.

Henüz 60’lı yıllarda ABD Genelkurmay Başkanı General Nathan Twining’in '…doğru hedeflere yönelik olarak ve doğru zamanda bir ya da iki kez kullanılırsa, bu silahlar mevcut saldırganlığı, gelecekte yaşanabilecek bozguncu faaliyetleri ve sınırlı savaşları, bu savaşlar henüz başlamadan durdurabilir.' sözleriyle nükleer silah kullanma olasılığının yüksekliğine işaret eden Chomsky, 2.Dünya Savaşı sonrası ABD’nin iç ve dış siyasetine –saldırganlığına- dair meşruiyet arayışının altını çizer.

BİRLEŞİK DEVLETLER EN ÖZGÜR TOPLUMLARDAN MIDIR?

'Ülke İçindeki Durum' isimli son derste ise Chomsky, ABD üzerinden, toplum ve devlet ilişkilerini ele alır. Birleşik Devletler'de toplum, kamu politikalarını ne derece etkileyebiliyordur veyahut etkileyebiliyor mudur? 'Devlet, yurttaşlarına baskı yapmak ve kendini onların denetiminden koruyabilmek için ne kadar güç kullanabiliyor; ifade ve toplanma özgürlüklerini engelleyebilmek için ne kadar güce başvurabiliyor, sırlarını korumaya ve halkın bilgisi ve etkisi olmadan işlerini yürütebilmeye gücü ne kadar yetiyor?'

Chomsky bu soruya ABD üzerinden çarpıcı bir yanıt verir: 'Birleşik Devletler dünyadaki en özgür toplumlar arasında yer alır.' Fakat buna rağmen Chomsky, 'diğer ülkelere kıyasla kendi içinde özgür ve açık olan bir toplum pekâlâ dışarıda vahşi ve canice politikalar izleyebilir.' diyerek ABD’nin dış siyasetini eleştirir.

Chomsky, bu konferanslarda ABD’nin dünyayı nasıl yönetmek istediğine ve işlevleri “gücü” meşrulaştırmak olan aydınların, medyanın ve üniversitelerin rolüne dair radikal analizlerini paylaşır. Ayrıca Chomsky ve dinleyici arasındaki soru- cevap bölümlerini de içeren “Güç ve İdeoloji Üzerine”, Chomsky’nin kitabın önsözünde Simon Bolivar’ın sözünü alıntılamasıyla başlar: 'ABD, özgürlük adına Kıta’nın başına bela olmaya ve işkence etmeye yazgılı görünüyor.'