'Cezaevinde işkence ediyorlar sesimizi duyurun'

'Örgüt üyeliği'nden hüküm giyen iki mahkûm ailelerine mektup yazarak cezaevindeki işkenceleri anlattı. Yakınları cezaevi yönetimini arayınca şu cevabı aldı: 'Niye arıyorsunuz, sizin çocuğunuzun ne olduğunu biliyoruz.'

Abone ol

DUVAR - Tekirdağ 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevinde hükümlü olarak bulunan 27 yaşındaki Sercan Zorba ve 30 yaşındaki Mehmet Balaban ailelerine mektup göndererek işkence gördüklerini söyledi. Zorba ve Balaban'ın aileleri konuyu İnsan Hakları Derneği'ne ve Ankara Barosu'na bildirdiklerini fakat olumlu bir sonuç alamadıklarını anlattı. Mehmet Balaban'ın ablası Habibe Balaban, kardeşinin cezaevinde işkence görmesine rağmen darp raporu alamadıklarını belirtti:

Mehmet Balaban.

"Mehmet ilk başta Bolu Cezaevi'nde kalıyordu. Bolu'da da kardeşime işkence edildi. Ben de dayanamadım meclise gittim. Durumu birkaç milletvekiline anlattım. Milletvekilleri Bolu Cezaevi'ni aradıktan sonra kardeşimi Tekirdağ Cezaevine sürgün etti. Kardeşim Tekirdağ'a gönderildikten sonra daha ağır işkencelere maruz kaldı. Mehmet Cezaevi'nden bana bir mektup gönderdi. Mektubu Türkiye Barolar Birliği'ne götürdüm. Barolar Birliği bana daha önce Tekirdağ Cezaevi'nde işkenceye dair duyumlar aldıklarını fakat bu konuyla ilgili başvurular olmadığı için konuyu beklemeye aldıklarını söyledi. Ayrıca milletvekilleri ile tekrar görüştüm. Milletvekilleri, İnsan Hakları Derneği ve Türkiye Barolar Birliği konuyla hemen ilgileneceklerini söyledi. Ama benim çekindiğim diğer bir husus da şu: Bu başvuruları yaptım diye kardeşime cezaevinde kötü muamele artabilir. Kardeşim bizi arayarak gardiyanlar tarafından tehdit edildiklerini ve gardiyanların kendilerine bizim istediğimiz şeyleri yapın biz de sizi rahat bırakırız şeklinde uyardıklarını söylüyor. Bir kez daha görüşmeye gittiğimde kardeşimle birlikte cezaevinde kalan başka bir hükümlü olan Sercan'ın el bileklerinde morluklar olduğunu gördüm. Kendisine hasta mısın dedim. Ama Sercan'ın annesi de yanımızda olduğu için kaşını kaldırdı. Sercan annesi üzülmesin diye 'yok abla ben iyiyim' dedi. Ama Sercan'ın darp edildiği her halinden belli oluyordu. Sonra kardeşim de bana Sercan'ın darp edildiğini söyledi. Cezaevinde hem darp ediliyorlar hem de revire götürmüyorlar. Kardeşimin sağlığından ve hayatından endişe duyuyorum.”

'ANLAŞMAYA UYMADI TUTANAK TUTULDU'

Sercan Zorba ve ailesi.

Sercan Zorba, bu yılın Ocak ayında Tekirdağ 2 Nolu T Tipi Cezaevi'nde çıplak aramaya maruz kaldığı için ağzını dikerek ölüm orucuna girmişti. Bunun üzerine anne Aysel Zorba'da oğluyla görüşebilmek için açlık grevine girdi. 5 Ocak'ta başlayan açlık grevi 15 Ocak'ta son buldu. Aradan 8 ay geçtikten sonra cezaevinde tekrar işkenceye maruz kaldığı iddia edilen abla Ebru Zorba ise kardeşinden tekrar mektup geldiğini ve cezaevindeki gardiyanların kendisine işkence ettiğini şu sözlerle aktarıyor:

“Annemle birlikte ocak ayında Sercan'ı cezaevinde görmeye gittik. Ağzına dikiş atmıştı. Bacaklarında cop izleri vardı. Elleri morarmıştı. Konuyu Adalet Bakanlığı'na ilettik. Ama herhangi bir sonuç alamadık. Cezaevi yönetimi sonunda kardeşimle görüşmemize izin verdi. İlk birkaç ay fazla bir sorun olmadı. Ama aradan biraz zaman geçince Sercan tekrar işkenceye maruz kaldı. Bize telefon açmadığı için cezaevini aradık. Cezaevi bize şu cevabı verdi: Siz niye arıyorsunuz biz kardeşinizin ne olduğunu biliyoruz. Bir daha aramayın. Bunun üzerine cezaevi müdürü ile görüşmek istedik. Fakat cezaevi müdürü görüşmeyi kabul etmedi. Babam dayanamayıp cezaevine gitti. Ama babamı da geri gönderdiler. Babam da savcılığa gitti. Savcılık da görüşmeyi kabul etmeyince babam bağırmaya başladı. Bunun üzerine babamı Sercanla görüştürdüler. Cezaevindeki gardiyanlar kendisine cezaevinin içinde yaşanılan işkencelerden bahsetmemesi durumunda arkadaşı Mehmet ile aynı koğuşa vereceklerini söylüyor. Ama Sercan bize her şeyi anlattı. O sırada Sercan'ın telefonunu dinliyorlar. Sercan'a anlaşmaya uymadığını söyleyip hakkında tutanak tutuldu. Tutanakta birçok yalan uyduruldu. Sercan'a ceza vermelerinin sebebi cezaevindeki işkenceleri bize anlatması başka da hiçbir şey değil.”

'HER GÜN İŞKENCE SESLERİYLE UYUYORLAR'

Cezaevinde bulunan Sercan Zorba ve Mehmet Balaban'in ailelerinden seslerini kamuoyuna duyurmasını istediğini söyleyen abla Ebru Zorba, kardeşinin kendisine 8 kişilik koğuşta 25 kişi kaldıklarını ve her gün işkence sesleriyle uyuduklarını söylediğini anlatıyor:

“Sercan bana cezaevinde bulunan iki gardiyanın içeride gruplar kurduğunu ve gardiyanların kendilerine sürekli baskı uyguladığını anlattı. Sercan ve Mehmet gardiyanlara sizi şikayet ederiz dedikleri zaman kime şikayet edersiniz edin. Buranın Allah'ı biziz. Cezaevinde bulunanlar gardiyanlar hakkında dilekçe yazdıkları zaman hukuksuz bir şekilde dilekçeleri engelleniyor. Bizi canımızdan bezdirdiler. Artık sesimizi duyurun. Biz de Ankara'ya gidip bütün bu hak ihlallerini herkese anlatacağız. Bütün kurumlardan sesimizi duymaları çağrısında bulunuyoruz.”