Çengelköy’de 60 sivili rehin alan darbeci albay: Gebere gebere gidecek it sürüsü

Darbeci komutan halkı vurun emrini ‘Affetmek yok, af yok’ diye verdi.

Abone ol

DUVAR - 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul’da onlarca insanın öldüğü semtlerden birisi de Çengelköy'dü. Tarihi Çınaraltı’nın arkasındaki Erbap Cafe’de oturan bir grup, asker tarafından rehin tutuldu. Albay Mürsel Çıkrıkçı’ya ait olduğu belirtilen ses kaydında, darbeci komutanın, aralarında kadın ve çocukların bulunduğu yaklaşık 60 kişiyle “it sürüsü” benzetmesi yapması ve  “gebere gebere gidecek” demesi tepki çekti.

Cumhuriyet’ten Aykut Küçükkaya’nın haberine göre, Çıkrıkçı’nın rehin tuttuğu 60 kişiye muamelesi, bir yurttaşın aldığı ses kaydına şöyle yansıdı:

Darbeci Komutan: Çök… Hanımefendi, memleket cenaze namazı kılıyor, Allah affeder merak etme. Sen otur, oturduğun yerde bir Fetih Suresi oku asker için.

Komutan: Şu an at izi it izine karışmış durumda. Allah selamate erdirir, yeter ki söz dinleyin. Şu an kimin ne olduğu belli değil. (Ateş sesleri ve ağlayan kadınlar…)

Komutan: Kadınlar bakın cır cır yapmayın. Ezan okunuyor, lütfen memleket için sala okunuyor. İt kopuğa emanet ettiniz ondan sonra da bu hale geldik. İki yıldır her gün beş tane 10 tane polis şehit olurken ne yapıyordunuz. Biz de işte onun gereğini yapıyoruz.

İt sürüsü dağıtıldı mı?

Komutan: Durum nedir. O kavşakta asayiş berkemal mi?

Er: Evet komutanım.

Komutan: İt sürüsü dağıldı mı?

Er: Kaçıyorlar komutanım.

Komutan: Bakın şimdi ne yapıyorlar biliyor musunuz? Yine Allah kitap diyerek, insanları galeyana getirmeye çalışıyorlar. Hırsızlığını aleni gördünüz ama yine de tuttunuz inandınız, çalıyorlar ama çalışıyorlar dediniz. Aslında belayı kendiniz istediniz maalesef. Allah affetsin. Şu an Silahlı Kuvvetler Türkiye Cumhuriyeti yönetimine el koymuştur.

'DİRENENLERE ATEŞ'

Komutan: (Biriyle telefon görüşmesi yapılıyor) Komutanım, bölgeye mühimmat nakli yaptırabilir misin? Helikopterler nerede helikopterler? Beylerbeyi yolu üzerine helikopterleri yönlendirin. Direnen kalabalık var, doğrudan ateş edilsin. Direnmeyenler zaten dükkânların içine girmiş durumda, biz onları yol üzerine aldık, kontrol altında yaklaşık 60’a yakın insan var, kadın ve çocuklar da var içlerinde. (Kadınlar ağlıyor…)

Komutan: Bak ağzını burnunu dağıtacağım, susmasını bilmeyen adama ne yapıldığını göreceksin. Ya ne kadar sabırsız bir toplum olduk, ne kadar Allahsız kitapsız bir toplum olduk biz ya. Ne kadar samimiyetsiz, ne kadar duygusuz, ne kadar hissiz, ne kadar ruhsuz bir toplum olduk biz. Allah için bir silkelenin ya. Ecdad için bir silkelenin ya. (Silah sesleri sürekli geliyor ve sala sesleri duyuluyor) Gebere gebere gidecek it sürüsü…

(Bir yurttaşı vuran askere ‘O Mahmut’a söyle alnından öpüyorum’ diyor telefonda…)

'ACIMASINLAR'

Komutan: Efendim komutanım. Şu an Çengelköy kontrol altında. Helikopterleri gönderin komutanım, derdest etsinler. Hiç, hiç acımasınlar komutanım. Trakya’dan birlikler geliyorlar, çok güzel. Allah’a emanet olun…

(Ara ara silah ve top sesleri geliyor.)

Kadın: Abdest almak istiyorum namazımı kılacağım…

Komutan: Bakın bana bakın, başla da kılabilirsiniz, oturarak da kılabilirsiniz, illa yer aramaya gerek yok. Hayır hayır nereye gidiyorsun?

Kadın: Abdest almaya.

(Dışarıdan silah sesleri geliyor)

Komutan: Herkesin ortasında seni gebertmeyeyim, aşağılık herifler.

(Bu sırada top sesleri de geliyor.)

'AF YOK'

(Kadınların kendi aralarındaki konuşmaları sessiz şekilde sürüyor. Bomba sesleri daha yoğun geliyor.)

Komutan: Affetmek yok, hiçbirine af yok. Çengelköy şu an kontrol altında. Ufak tefek çatışmalar çıkıyor. Bir tane daha çakın ileriye doğru, tamam. Hadi Allah’a emanet olun.

(Kadınlar konuşuyor. Bir kadının “En fazla 6-7 saat içinde toplu savaş çıkacak. Burada çok pis kapışma çıkacak” diye konuştuğu duyuluyor.)