Bozcaada'da yüksekten düşerek ölüme suç duyurusu: 'Kaza değil cinayet'

Bozcaada’da yüksekten düşerek hayatını kaybettiği belirtilen Yeşim Demir’in ailesi, olayın cinayet olduğunu belirterek Nizamettin Gürsu hakkında suç duyurusunda bulundu. 

Abone ol

DUVAR - Çanakkale Bozcaada’da 6 Temmuz akşamı yüksekten düşerek hayatını kaybettiği belirtilen Yeşim Demir’in ailesi “Olay kaza değil cinayet” diyerek suç duyurusunda bulundu. Demir'in Bozcaada'ya birlikte gittiği Nizamettin Gürsu olay sonrası Jandarma’ya haber verirken ‘kasten öldürme’ suçundan ifade vermiş ve serbest bırakılmıştı.

Halk TV'den Dinçer Gökçe'nin haberine göre Demir'in annesi ve 3 kardeşi adına Ezine Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda, “Bir kazadan çok cinayet olduğu yönünde tarafımızı kuşkulandırmıştır” denildi. Başvuruda, Gürsu’nun tutuklanması talebi yer aldı. Başvuru dilekçesinde, Gürsu’nun jandarma, savcılık ve sulh ceza hakimliği ifadeleri ile ailenin anlatımları ele alınarak ortaya çıkan çelişkilere yer verildi.

EVLİLİK TEKLİFİ İKİ GÜN ÖNCE YAPILMIŞ

Dilekçede "şüpheli" olduğu belirtilen durumlar şöyle:

"- 6 Temmuz’da çekilen bir fotoğraf karesinde, Yeşim Demir’in parmağındaki yüzük, 7 Temmuz’da Nizamettin Gürsu’nun parmağında görüldü. Bu, ikili arasında olay akşamı bir kavga yaşandığını gösteriyor. Olay yerindeki kırık bardaklar ile kırık bir hoparlörün olması da bu şüpheyi güçlendiriyor.

- Yeşim Demir’de panik atak vardı. Bu, hastane kayıtları ve kullandığı ilaçlarla da sabit. Demir’de yükseklik korkusu var. Asansörden bile korkan birisi. Bu nedenle Demir’in, uçurumun 1-1,5 metre yakınında oturması mümkün değil.

- Yükseklik korkusu olan Demir’in, aracın hemen yanında oturması beklenir. Ancak Demir, üzerine oturduğu çarşafla birlikte düşmüş halde bulundu. Bu durumda, aracın yanından, çarşafla birlikte kalkıp gitmesi gerekiyor. Böyle bir harekette bulunması için de ağır derecede sarhoş olması gerekir. Oysa Demir alkol eşiği oldukça yüksek biriydi.

- Şüpheli, evlilik teklifi için olay yerine gidildiğini söylüyor. Oysa evlilik teklifi bu olaydan 1 veya 2 gün önce başka bir noktada yapılmıştı. Buna dair fotoğrafla da var. Zaten evlilik teklifi yapılmışken, birkaç gün sonra ‘evlilik teklifinin yapılacağı’ beyanı hayatın olağan akışına aykırı.

- Gürsu, verdiği ifadelerde Demir’in ailesi ile ilişkilerinin iyi olduğunu söylemiş. Oysa aile ile sadece 2 kez görüşmüş. Nikâhın da ağustos ayında kıyılacağını söylemiş ancak ailenin bundan haberi yok.

- Şüpheli daha önce evlenmiş boşanmış ve 2 çocuğu var. Gürsu’nun ailesi, Demir’i istemediklerini açık açık ifade etmiş. Dahası, Gürsu’nun babası ile kardeşinin Demir’i telefonla arayıp tehdit ettiği bilgisi söz konusu. Aynı şekilde, Gürsu’nun eski eşi de olaydan bir ay önce Demir’i arayarak tehdit etmiş. Tüm bu arama yazışma kayıtlarının çıkarılması gerekir.

- Olayın olduğu yerde evlilik teklifinin yapılacağı beyan ediliyor. Oysa görüntülerde de anlaşıldığı üzere ortalık zifiri karanlık. Dolayısı ile mekân, saat itibari ile de fotoğraf çekmeye elverişli değil. Bu da şüphelinin, suçtan kurtulmaya yönelik bir senaryo oluşturduğunu ortaya koyuyor.

- Gürsu ifadesinde, olay yerinde 2 şişe şarap içtiklerini söyledi. Ancak, olay yerinde 4 boş şarap şişesi bulundu.

- Fotoğraf çekimi için 3’üncü bir kişinin de olması gerekir. Olay yerinde 3’üncü bir kişinin olup olmadığının tespiti gerekir. Yine, olay yerine 2’inci bir aracın gidip gitmediğinin belirlenmesi gerekir."