Boğaziçi'nde direniş 438'inci gününde

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin her gün rektörlük binasına sırtlarını dönerek yaptıkları eylem 299'uncu, atamalara karşı direniş ise 438'inci gününe girdi.

Abone ol

DUVAR - Boğaziçi Üniversitesi'nde 2 Ocak 2021'de Prof. Dr. Melih Bulu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar, Bulu'nun görevden alınmasının ardından da devam ediyor. Direnişin 438'inci gününde Boğaziçili akademisyenler bir araya gelerek rektörlük binasına sırtlarını döndüler ve Bulu'nun ardından rektörlüğe atanan Naci İnci'yi protesto ettiler.

Direnişin 63'üncü haftasında yayımlanan bilgi notunda şu ifadelere yer verildi:

"Bugün 17 Mart 2022, Perşembe. Boğaziçi Üniversitesi’nde direnişin 1. yılı doldu ve 63. haftası devam ediyor. Bugün direnişin 438. günü.

Naci İnci’nin ilgili kurullarının hiçbiri muhatap alınmadan, kurum iradesi hiçe sayılarak şeffaf olmayan bir şekilde Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının iki yüz üçüncü; 30 Temmuz günü gerçekleştirdiğimiz destek oylamasında akademisyenlerin yüzde 95 oranında rektör adaylığına karşı olduğu açıklanan İnci’nin rektör vekili iken Batı Dilleri ve Edebiyatları bölümü tam zamanlı öğretim görevlisi Can Candan’ı görevden almasının iki yüz kırk birinci, Candan’ın İnci’nin talimatıyla kampüse alınmayışının yüz elli yedinci, mahkemenin İnci'nin mesnetsiz ve hukuksuz nedenlerle Candan'ı işten çıkarmasına yönelik 16.02.2022’de yürütmeyi durdurma kararı verdiğinin öğrenilmesinin on beşinci günü. Matematik Bölümü tam zamanlı öğretim üyesi Mohan Ravichandran’ın hiçbir gerekçe gösterilmeden dönem ortasında görevden alınmasının ise yüz yirmi ikinci günü !!!

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri haftanın her iş günü olduğu gibi bugün de #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek arkalarını 299. kez rektörlük binasına döndüler.

Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Kabul Etmiyoruz” “Vazgeçmiyoruz”, “Özerk, Özgür, Demokratik Üniversite” yazan dövizler, üzerlerinde #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” yazan Can Candan fotoğrafları taşıdılar.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 299. nöbetlerinin ardından, Boğaziçi Üniversitesi'nde cinsel tacize koşulsuz bir biçimde karşı olduklarını, bu tür vakaların her zaman takipçisi olacaklarını, cinsel taciz veya saldırıya maruz kaldığını düşünen öğrencilerinin her koşulda yanlarında olduklarını ifade ettikleri bir açıklama okudular.

Açıklama metni:

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak öğrencilerimiz ve kamuoyuna cinsel taciz konusunda duyurumuzdur.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak cinsel tacize koşulsuz bir biçimde karşı olduğumuzu, bu tür vakaların her zaman takipçisi olacağımızı beyan ederiz.

Cinsel taciz sözle, beden diliyle veya dijital, sosyal medya gibi her türlü iletişim aracıyla gerçekleştirilen, kişinin cinsel özgürlüğünü ihlal eden, onayına dayanmayan cinsel içerikli davranışların tümünü içerir. Flört etmek için aşırı ısrarcı davranmak, laf atmak, istenmediği halde cinsel içerikli konuşmalar ve şakalar yapmak, karşı tarafın onayı olmaksızın sözlü cinsel davranışta bulunmak, cinsel içerik paylaşmak, idari veya akademik konumu kullanarak bir çalışan veya öğrenciyi flört etmeye veya cinsel içerikli paylaşımlarda bulunmaya zorlamak gibi davranışlar cinsel taciz örnekleridir. Tarafların eşit olmadığı durumlarda, güçlü olan tarafın konumunu kullanarak teşebbüs ettiği cinsel içerikli etkileşim sınır ihlalidir. Rızanın hiyerarşik ilişki içinde inşa edilmesi kabul edilemez.

Boğaziçi Üniversitesi, öğrencilerine, çalışanlarına ve öğretim elemanlarına cinsel taciz ve cinsel saldırıdan uzak, güvenli bir kampüs ortamı sunmakla yükümlüdür. Bu tür olaylara maruz kalanlara gerekli bilgi ve yönlendirme yapılmalı, kurum içi/ kurum dışı psikolojik, hukuki ve idari destek mekanizmaları sunulmalıdır. Bu işlevleri, Üniversitemizde Cinsel Tacizi Önleme, Eğitim ve Destek Koordinatörlüğü yerine getirmekteydi. Ancak, bir yıldan fazla bir süredir CİTÖK Koordinatörlüğü’nün keyfi düzenlemelerle işlevsiz hale gelmesi üzerine cinsel taciz ve saldırı vakalarının koordinasyonu ve yönlendirilmesi ciddi anlamda sekteye uğramıştır. Bu vesile ile, üniversitemiz bünyesinde kurulmuş olan CİTÖK Koordinatörlüğü’nün önemini bir kez daha vurguluyor, atanmış yönetim tarafından koordinatörlüğün işlevsiz hale getirilmesini kabul edilmez buluyoruz. CİTÖK Koordinatörlüğü’ne tekrar işlerlik kazandırılmasını, cinsel taciz vakalarının titizlikle ve bu alanda deneyimli ve yetkin bir koordinatör tarafından değerlendirilmesini talep ediyoruz.

CİTÖK Ofisinin yürüttüğü başvuru alma ve yönlendirme görevini, ofisin yönergesine uygun bir koordinatör gelene kadar, akademisyen, öğrenci, sendika temsilcisi ve personelden oluşan CİTÖK devralmıştır. Cinsel taciz veya saldırıya maruz kaldığını düşünen öğrenciler CİTÖK’e başvurabilirler. Cinsel taciz ve ilgili süreçlere dair ayrıntılı bilgi Komisyon’un internet sitesinde (https://citok.boun.edu.tr) bulunmaktadır." (HABER MERKEZİ)