Bir kavanoz deve sidiği!

Hadislerin birçoğunun uydurma olduğunu savunan Taslaman, "Örneğin Buhari’ye göre deve sidiği içmek sünnettir ve Peygamberimiz içilmesini tavsiye etmiştir. Ancak deve sidiği Ortadoğu da pek çok hastalığa neden oluyor. Bunu yapan Türk hacılar da var" dedi ve "Eğer sünnetse Ebubekir Hoca içebilir" diyerek, dersini çalışmış bir halde bir kavanoz deve idrarını masaya tak koydu!

Özkan Özgür oozgur@gazeteduvar.com.tr

Habertürk TV’de Veyis Ateş’in sunduğu programda Caner Taslaman ile İlahiyatçı Ebubekir Sifil kapıştılar.

Çatışma, kapışma, paçavra etme, itin bilmem neresine duhul ettirme, en sevdiğimiz.

Kafes dövüşü tadı vermiyorsa yüz veren yok. Vurduğun yerden kan çıkmıyorsa, ana akım medyada yer bulamazsın. Seksli meksi olacak. Olmadı dinli bişey. Vatan hainine bağlayacaksın… Münafığa, kâfire, şer şebekesine, büyük oyuna, büyük resme bağlayacaksın. Evde çorabının tekini bulamazsan bile, Amerika’nın oyunlarına bağlayacaksın.

Taraflar, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Taslaman ile Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebubekir Sifil. Konunun pik yaptığı yeri gördükten sonra, en akıllıları değirmende yoğurt öğütüyor dersin. Biri profesör, diğeri yardımcı doçent… Demek doçentler zorda.

Hadislerin birçoğunun uydurma olduğunu savunan Taslaman, “Örneğin Buhari’ye göre deve sidiği içmek sünnettir ve Peygamberimiz içilmesini tavsiye etmiştir. Ancak deve sidiği Ortadoğu’da pek çok hastalığa neden oluyor. Bunu yapan Türk hacılar da var” dedi ve “Eğer sünnetse Ebubekir Hoca içebilir” diyerek, dersini çalışmış bir halde bir kavanoz deve idrarını masaya tak koydu!

Kafam bir anda sekiz kavanoz balı 100 liraya satan adama gitti. Yok, bal mucizesi değildi. Kavanoz aynı ama içindeki sidikti bu sefer. “Yok deve!” deme, bildiğin deve! En son deveyi THY, apronda kurban etmişti. Ya da ben orada kalmışım. Nereden buldun deveyi, ne zahmetlerle aldın numuneyi hocam?

İlahiyatçı Sifil de, deve sidiği içmenin şifalı olduğunu belirten hadisin sahih (doğru-güvenilir) olduğunu savundu ve deve idrarının şifa olduğunu iddia etti. İbni Sina’ya bağladı, ilaç dedi, belli karışım falan dedi ama Taslaman’ın kendisine sunduğu deve idrarını içmeyi kabul etmedi.

Sakatat düşmanı Avrupa Birliği’ne ayar veren kokoreç esnafımızın, ‘bağır bağır’ sarmalanmış kokoreç şişini iki eliyle uçlarından kavrayıp, ağzı bağırsak sargısına tam temas halde, gözü kamera üzerinden seksen milyonumuz adına Avrupa’da, ‘yemişim suşiyi!’ şeklindeki cengâver tavrını bekledik ama olmadı.

Memlekette deve sidiği değil de deve dişi kırk sekiz tane sıkıntı var. Çocuk tecavüzleri, iç barış, fikir hürriyeti, işten atılmalar, asgari ücret, terör, paçozluk, eğitim, faiz köleliği, artan şiddet…

Bu televizyoncu hocaların konforu, ‘Bizans gafleti’ diye hep anlatıla gelen ‘meleklerin cinsiyeti’ tartışmasındaki konforu gölgede bıraktı.

Kafa adamlarının zihinlerinin, tez beri bu sidikten midikten konulardan, ‘necasetten taharet’ gereği arınmasını ümit ediyorum.

İlla deve olacaksa da deve dişi mevzulara baksınlar.

Tüm yazılarını göster