Bir iş cinayeti öyküsü…

Çankaya Büyükesat’taki 30 katlı inşaatta, evli ve 3 çocuk sahibi 32 yaşındaki Kenan Boztaş, iskeleden  düşerek yaşamını yitirdi. Anlatılanlara göre cenazesi yaklaşık 2 saat bekletildi ama Çalışma Bakanlığı’ndan müfettiş gelmedi. Boztaş’ın kullandığı iskele ise işçi arkadaşlarına söktürüldü.

Abone ol

ANKARA - İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) hazırladığı raporlara göre 2018 yılında ölen 1923 işçinin 438’i, 2019 Ocak’ta ölen 155 işçinin 20’si inşaat iş kolunda çalışıyordu. İSİG’in Şubat ayı raporuna yansıyacak bir iş cinayeti de Ankara’nın göbeğinde Çankaya Büyükesat’taki 30 katlı bina inşaatında yaşandı.

Evli ve 3 çocuk sahibi 32 yaşındaki Kenan Boztaş, 17'nci kattaki iskeleden düşerek yaşamını yitirdi.  İddiaya göre dış kısımdaki iskelede sıva yaparken binaya geçmek istedi, bu sırada dengesini kaybetti ve düştü.

Ankara İSİG üyeleri iş cinayetinin yaşandığı inşaata giderek bilgi almaya çalıştı. İnşaatı gözlemlerken, barakalarda kalan işçileri gördüler. Olayı şöyle anlattı işçiler, “İskelede çalışırken 15.30 gibi düştü. Ancak işçinin cenazesi 17.30’a kadar inceleme için yerde  bekletildi. (Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı) Bakanlık müfettişleri henüz gelmedi”

İSKELEYİ İŞÇİLERE SÖKTÜRDÜLER

İnşaatta 15 kişi çalışıyordu. Bunlardan 4’ü taşeron işçiydi. 3 çocuk babası Kenan Boztaş da taşeron işçilerden biriydi. Boztaş’ın ölümünden sonra işçiler bir gün çalışmadılar. Boztaş’ın ayak bastığı son yer olan iskeleyi işçilerden sökmeleri istendi.

İşçilerin anlatımına göre inşaatta iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi bulunmuyordu, işe girerken sağlık kontrolleri dahi yapılmamıştı. Aile hekiminden aldıkları raporla işe başladılar. Haftanın 6 günü  saat 08 00’de işe başlayıp, 18 00’de bırakıyorlardı. Ellerine geçen para ise asgari ücret… Hatta memleketlerine erken gitmek için pazar günleri çalışan işçiler de vardı. Bu, ayda 4 gün izin demekti ve aileyi görmek  için yeterli bir süreydi. İşçilerin kaldığı baraka, çadırdı. Yatacak yer çok dardı. Tuvalet ve duş  için ayrı bir baraka kurulmuştu. Isıtıcı, çekilen seyyar kablo ile çalıştırılıyordu...