Bahçeli: Yeni anayasa metin yazımını tamamladık

MHP Genel Başkanı Bahçeli, 100 maddelik anayasa önerisi hazırlığını tamamladıklarını duyurdu. Bahçeli, yeni anayasayı, cumhurbaşkanlığı sistemini kurumsallaştırmak için istediklerini söyledi.

Abone ol

DUVAR - AK Parti'nin gündeme getirdiği yeni anayasa tartışmalarına ilişkin MHP tarafında yürütülen çalışma tamamlandı. Mevcut anayasanın parlamenter sisteme göre olduğunu ve cumhurbaşkanlığı sistemiyle çelişki oluşturduğunu belirten Bahçeli "Bu uyumsuzluğu ortadan kaldırmak, başkanlık sistemini kurumsallaştırmak Türk milletine vefa borcumuz ve demokratik görevimizdir. Cumhuriyetin 100. yılında '100 Maddelik Yeni Anayasa' adıyla, 100 maddelik anayasa önerimizin hazırlık aşaması tamamlanmıştır. Ön çalışma şu anda elimizdedir" dedi.

YÜRÜTME ORGANI İKİ BAŞLIKTA DÜZENLENDİ, BAŞKAN YARDIMCISI İÇİN SEÇİM ÖNERİSİ

MHP'nin anayasa taslağında yürütme organı 'başkan' ve 'idare' şeklinde iki başlık altında düzenlendi. Başkan ile birlikte iki başkan yardımcısının seçilmesi öngörülürken, Başkanlık Kabinesi anayasal statüye dahil ediliyor. Başkanlık Hükümet Programı’nın Meclise sunulması yöntemi getirilirken, başkanlık kararnameleri ile kanunların münhasır yetki alanlarının çatışmayacak şekilde belirlendiği ifade ediliyor.

Bahçeli, MHP'nin hazırladığı yeni anayasa taslağının ana başlıklarnıı, düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştı. Bahçeli'nin açıklaması özetle şöyle:

ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ: Millet olarak zor süreçten geçiyoruz. İnsanlığa musallat olan koronayı en az hasarla atlatmak için her türlü kenetlenme tezahür etmelidir. Türkiye'de bu kenetlenme sağlanmıştır. CHP, İP ve diğerlerinin iftiraları karşılıksızdır. Salgın yönetimi doğru bir şekilde yapılmaktadır.

YENİ ANAYASA YAZILMASI KAÇINILMAZ: Devlet ile millet arasındaki karşılıklı sorumlulukları esas alan anayasalar değiştirilemez metinler değildir. Şartlar el verdiğinde, zamanın ruhuyla müsemma bir anayasa yazılması kaçınılmaz bir görevdir. Masa başında devlet teşkilat düzenini hazırlamak demokrasiyle izah edilemeyecektir. Yeni anayasa yapmak demek, milletin ihtiyaç ve hedeflerini idrak etmek demektir.

TEMEL İLKELER KORUNMALI: Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkeleri ve kurucu felsefeleri kıskançlıkla muhafaza edilmelidir. Ön şart bu ilk ve felsefenin anayasanın başlangıç kısmında kesin bir dille temellendirilmesidir.

KONUŞMAK, GÖRÜŞMEK İÇİN MÜSAİT ZEMİN VAR: Herkes ittifak halinde yeni anayasadan bahsetmektedir. Konuşmak, görüşmek için müsait bir zemin vardır. Sıkılı yumruklarla anayasa yapmak mümkün değildir. Artık uzlaşmak, yeni anayasa hazırlamak milli vecibedir. Bu tarihi göreve MHP ön şartsız hazırdır. Bu devlet bizimdir, bu millet biziz. 

100 MADDELİK ÖNERİ: MHP'nin anayasa metin çalışmaları bitmiştir. Cumhuriyetin 100. yılında '100 Maddelik Yeni Anayasa' adıyla, 100 maddelik anayasa önerimizin hazırlık aşaması tamamlanmıştır. Ön çalışma şu anda elimizdedir. Anayasa önerimizi bugün itibariyle duyuruyoruz. Artık uzlaşmak ve yeni anayasa hazırlamak milli vecibedir. Buna dudak bükenler, sırt dönenler, ipe un serenler tarih ve millet huzurunda demokratik huzurda hesap vermeye hazır olmalıdır.

AMAÇ, CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİ KURUMSALLAŞTIRMAK: Bu anayasa metnimiz demokratik meşalemizdir. Darbeci bir özelliğe sahip, parlamenter sisteme göre yapılmış anayasa ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi arasında onarımı, tamiri ve telafisi imkansız bir çelişki söz konusudur. Bu uyumsuzluğu ortadan kaldırmak, başkanlık sistemini kurumsallaştırmak Türk milletine vefa borcumuz ve demokratik görevimizdir.

METNİ ÖNCELİKLE CUMHURBAŞKANIMIZLA PAYLAŞMAK HEDEFİMİZ: Hazırlığını tamamladığımız 100 maddelik anayasa metnimizi öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımız ve AK Parti ile paylaşmak hedefimizdir. Ardından diğer partilere sunmak görevimiz olacaktır. Kamuoyunun tartışmasına da açılacaktır. 

HAZIRLANAN METNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ: Cumhuriyetin 100’üncü yılı vizyonuyla hazırladığımız 100 maddelik yeni anayasa önerimizin temel özellikleri özet halinde şu şekilde sıralanabilecektir:

*Anayasa önerimiz, “Başlangıç, Genel Esaslar, Temel Hak ve Ödevler, Cumhuriyetin Temel Organları ve Son Hükümler” şeklinde dört kısım ve 100 maddeden oluşmaktadır.

*Şekli bakımdan kısa ya da uzun bir anayasa değil, “Kaliteli temel kanun” anlayışı ile çatısı örülmüştür.

* Anayasanın başlangıcı, dünyada 164 ülke anayasa başlangıçları incelenerek, Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan ve muasır devlet olmanın gereklerini dikkate alan bir yaklaşımla yazılmıştır.

*Başlangıca, “Allah’ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk Milleti” düsturu ile giriş yapılmıştır.

* Devletin genel esasları ilk beş maddede düzenlen, “Devletin şekli ve nitelikleri” aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında “Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” denilmiştir.

* Anayasa’nın ikinci kısmında “Temel Hak ve Ödevler” düzenlenmiş, birinci bölümde tüm haklara dair ortak rejimi belirleyen “Genel Hükümler” yer almış, ikinci bölümde “Haklar ve Hürriyetler” başlığı ile temel hak ve hürriyetler “sınıflandırılmadan” en geniş şekilde güvenceye kavuşturulmuştur.

*Temel haklara dair genel rejimde “Hakların bütünlüğü” yaklaşımı esas alınmış, sınırlama rejimi tek bir maddede düzenlenmiş, temel hak ve hürriyetlerin korunması kenar başlığı altında yeni bir madde eklenmiştir.

* Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır.

* Temel hak ve hürriyetlerin kapsamı, taraf olduğumuz insan hakları sözleşmeleri baz alınarak kanunla belirlenmesi öngörülmüş, hakları düzenleyen maddelerde sadece ek güvencelere yer verilmiştir.

* Hürriyetin esas, sınırlamanın istisna olduğu yaklaşım gerçek anlamıyla buluşturulmuştur.

* Anayasa’nın üçüncü kısmında, üç bölüm halinde “Cumhuriyetin Temel Organları”, yasama, yürütme ve yargı başlıkları ile düzenlenmiş, Yasama organı için “Milli birliği sağlama”, yürütme için “Kurumsallaşmış başkanlık sistemi”, yargı için “Bağımsız ve tarafsız yapılanma” anlayışı ön plana çıkarılmıştır.

* Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, yüz yıl önce kuruluş felsefesinde var olan “Milli birliği sağlama” misyonu daha da güçlendirilmiştir.

* Bu kapsamda TBMM Başkanı’na “Tarafsız konumuyla” milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yüklenmiştir.

* TBMM’nin yetkileri; kanun yapımında, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında kuvvetlendirilmiştir.

*Milletvekillerinin dokunulmazlığıyla milletvekilliğinin düşme sebeplerine dair belirsizlikler giderilmiştir.

* Yürütme organı “Başkan” ve “İdare” şeklinde iki başlık altında düzenlenmiş, Başkanlık Sistemi, yeni anayasa bütünlüğü içinde “kurumsal yapıya” kavuşturulmuş, başkan ile birlikte iki başkan yardımcısının seçilmesi öngörülmüş, Başkanlık Kabinesi anayasal statüye dahil edilmiş, Başkanlık Hükümet Programı’nın Meclise sunulması yöntemi getirilmiş, Başkanlık Kararnameleri ile kanunların münhasır yetki alanları çatışmayacak şekilde belirlenmiştir.

* Türkiye’nin üniter yapısına uygun olarak, idarenin kuruluşunda “kanunilik ilkesi” sağlam ve sağlıklı bir içeriğe taşınmıştır.

*Üniter devlet ilkesine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada “il esası” korunmuştur.

*Anayasal kurumlardan Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Kurumu varlığını sürdürmüş, Diyanet İşleri başkanlığı “Türkiye Diyanet Kurumu” olarak yeniden yapılandırılmış, Yükseköğretim Kurulu’nun oluşumunda TBMM’nin yetkileri artırılmış, yeni bir kurum olarak “Türkiye Liyakat Kurumu” önerilmiş ve Türkiye Merkez Bankası anayasal kuruluş haline getirilmiştir.

ANAYASA MAHKEMESİ'NİN GÖREV TANIMI DARALTILIYOR, YÜCÜ DİVAN MAHKEMESİ ÖNGÖRÜLÜYOR

*Yargı organının yapılanmasında, “Yargı ayrılığı sistemi” devam ettirilmiş, Hakimler ve Savcılar Kurulu, “Yargı Yüksek Kurulu” adıyla yeniden ele alınmış, avukatlık ve arabuluculuk mesleklerine anayasal statü tanınmış, Anayasa Mahkemesi yüksek mahkeme değil, özel bir statüde düzenlenmiş, Yüce Divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davaları “Yüce Divan” adıyla oluşturulan yeni bir mahkemeye verilmiş, Yüksek Mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu’nun statüsü açıklığa kavuşturulmuş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM’nin yetkileri genişletilmiştir.

*Anayasa’nın son kısmında değiştirilme usulü genel olarak korunmuş, Anayasa değişikliklerini halkoyuna sunma konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yetki verilmiştir.

PARLAMENTER SİSTEM BAŞARILI SONUÇ VERMEDİ: Osmanlı-Türk Anayasacılığında, parlamenter sistem, yüz yılı aşkın bir süre uygulanmış, ancak Türkiye’de başarılı sonuçlar vermemiştir. Her kanun gibi anayasaların da bir sistematiği ve konusu bulunmaktadır. Ancak her kanun gibi anayasaların da sistematiği ve içeriği zamanın gerisinde kalabilmektedir. Türk milletinin muhkem ve muteber beklentisi, Cumhuriyet 100. yılında “Parlamenter sistemle geriye gidiş” değil, gelecek yüzyılı milli ve vizyoner bir bakışla kavrayan “Türk Tipi Başkanlık Sistemi”nin kökleşmesi, bunun yanı sıra huzuru, refahı, birlik ve kardeşlik bağlarını tahkim edecek yeni bir anayasa yazılması ve yapılmasıdır. (HABER MERKEZİ)