Bahçeli: Mevsimi geldi, her yer patlıcan, domates olacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, katıldığı bir TV programında soruları yanıtladı. Cumhur İttifakı'yla birlikte siyaseten kanka olduklarını söyleyen Bahçeli, ekonomik durum içinse "Yarın mevsimi geldi. Her yer patlıcan, domates olacak," yorumunu yaptı. Bahçeli, Mansur Yavaş için de "Bu şahıs CHP adaylığından çekilmelidir," dedi.

Abone ol

DUVAR - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Star TV-NTV ortak yayınında soruları yanıtladı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"Cumhur İttifakı istediği başarı oranına ulaşmazsa muhalefetin bir sistem tartışması başlatacağını düşünüyor musunuz? Bir erken seçim gündeme gelir mi ya da sizin böyle bir talebiniz olur mu?" sorusu üzerine, Bahçeli, Türkiye'de, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulanmasında zorluklar çıkarma, Cumhurbaşkanı'nı çalışamaz hale getirme, bir kaos ve kriz yaratarak tekrar eski sisteme dönme gayretleri içerisinde olanların bulunduğunu söyledi.

'FRANSA'DAKİ SARI GÖMLEKLİLER'

Bunun çok tehlikeli olduğunun altını çizen Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, Cumhur İttifakı ile Yenikapı ruhunda başlatılmış olan bir sürecin sonuç ne olursa olsun devamında yine bu Cumhur İttifakı olacaktır. Adalet ve Kalkınma Partisi, MHP'nin sağduyu birlikteliği, kararlılığı ve uygulama gücü devam edecektir. Bu olmadığı taktirde Türkiye'de başka türlü olaylara hazırlık yapanlar vardır" diye konuştu.

Bahçeli, "Ne gibi olaylar?" sorusuna, "En basit bir tabirle söylüyorum, Fransa'daki sarı gömlekliler. Türkiye'nin buna benzer neleri var? Gezi tecrübesi var. Birtakım söylemler, davranışlar, bazı olayları körükleyenler var" yanıtını verdi.

'CUMHUR İTTİFAKI SİYASETEN KANKA OLDU'

"Muhalefetin kazanması, güçlü olması halinde bir sistem değişikliği başlatacağını mı düşünüyorsunuz?" sorusuna Bahçeli, şu yanıtı verdi:

"Onlar öyle hazırlanıyor. Biz de diyoruz ki bu sistem tartışmalarının içerisinde açıkça söylüyorum, inşallah öyle olmayacak. Cumhur İttifakı çok önemli bir farklı netice alacak. Cumhurbaşkanımızı ben yakından takip ediyorum. 45. mitingini yapıyor. Meseleleri halkla paylaşıyor. Böyle bir çalışmanın içerisinde tabiatıyla güçlü bir sonuç çıkacak. Ama Allah muhafaza muhalefetin istekleri, Türkiye'de birtakım iç ve dış faktörlerin tahrikleriyle beklenilen netice olmadı. Ne olursa olsun 31 Mart akşamı, Cumhur İttifakı devam kararını tekrarlayacak ve yoluna devam edecek. Kimse endişe etmesin. Öyle Cumhur İttifakı kağıttan yapılmış bir şey değildir. Sağlam temelleri vardır. İyi bir anlayış vardır. Kanka olmuşlardır siyaseten."

'KILIÇDAROĞLU TÜRKİYE'Yİ TAHRİK EDİYOR'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Asıl beka sorununun, Türkiye'nin üretimden koparılması olduğu" ifadesinin anımsatılması üzerine Bahçeli, şöyle devam etti:

"Sürekli olarak bazı kavramlarla Türkiye'yi tahrik ediyor Kılıçdaroğlu. Çok yanlış değerlendirmeler içerisinde bulunuyor. Bunları söylerken de yüz ifadesine baktığınızda intikam, kin var, birilerini yıkmak arzusu var. Bir yere varmak istemiyor. Acaba kendisine böyle bir görev mi verildi? Böyle bir görev verilmişse kendisinden sonra neler olacak, bu konuda bir bilgi var mı? Türkiye'yi karıştırmanın bir ana muhalefet, - ana muhalefet kalmadı - Meclis'te iktidardan sonra en fazla milletvekili çıkarmış olan parti var. Onun analığı kalmadı. Analığı kalmayınca memleketi de evlat olarak göremiyor, sahiplenemiyor. Devletin varlığını kabullenemiyor. Bir yanlışa doğru gidiyor. Bundan çıkması lazım. "

'EĞER MECLİS'TE İDAM GÜNDEME GELİRSE OLUMLU OY KULLANIRIZ'

Yeni Zelanda'daki saldırıya ilişkin bir soru üzerine Bahçeli, silahın menşesi ve üzerindeki yazıları hatırlatarak, "Bunu bir manyak, bir sapık yapamaz. Ama bir sapığı, bir manyağı bulup görevlendirebilirler. Bunun arkasını bulmak lazım." dedi.

Müslüman coğrafyasının karıştırıldığını belirten Bahçeli, "Siz de kalkıyorsunuz artık ağzından mı kaçtı, şuurlu bir şekilde mi söyledi. 'İslam'dan kaynaklanıyor' diyorsunuz terör. Bu ne büyük bir talihsizlik." ifadesini kullandı.

Bahçeli, dünyanın bu kadar çatışma, kargaşa ortamı içerisinde bir çözüm bulması gerektiğini, dünya ülkeleri ve milletleri ile aydınlarının, insanlığın huzuru projesini geliştirmesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın idama ilişkin açıklamasıyla ilgili de Bahçeli, "Eğer idamla ilgili bir adım atılacaksa MHP bu konuda var. Meclis'e geldiği taktirde MHP olumlu oy kullanır, idamın tekrar getirilmesi açısından." dedi.

'BU ŞAHIS CHP ADAYLIĞINDAN ÇEKİLMELİDİR'

Mansur Yavaş hakkındaki iddialara ilişkin ise Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Benim kanaatim odur ki bu şahıs CHP adaylığından çekilmelidir. Türkiye'yi bir seçim içerisinde adayların konumu üzerinde çok çirkin tartışmalara vesile olabilecek hale getirmemelidir. Bu, şahsa da partisine de zarar verir. Siyasi etik açısından hepimize zarar verir. Bunun bir adım atması lazım. Bunu getirmiş olan Kemal Kılıçdaroğlu, getirdiği gibi 'siz buradan ayrılın' demesini de bilmelidir. Neyi bekliyor Kemal Kılıçdaroğlu? CHP'de çok değerli siyasetçiler var. Bir adım atılması lazım. Getirenin bu görevi üstlenmesi lazım. Görev Kemal Kılıçdaroğlu'na... Sağa, sola, bize laf yetiştireceğine partisindeki o yanlışı düzeltsin."

Millet İttifakı'nın HDP ile iş birliği yaptığı iddialarının sorulması üzerine Bahçeli, "Bunun böyle olmadığını düşünmek saflık olur. Biz de saf değiliz. Bir örtülü irtibat var. 'Seçiliyorsanız bizim oylarımızla seçiliyorsunuz' diyorlar. Tehdit de ediyorlar. HDP'nin bir eş başkanı diyor ki 'Bizim oylarımızla seçilmiş olacak' diyor. Ne oldu, oylarını böyle pazarlamaya mı çıkarttılar? Bunlar siyaseten kabul edilebilir bir durum değil. Ya açıkça biz beraber çalışıyoruz diyecek ama milleti saf kabul edip çok afedersiniz aptal kabul edip 'biz sandıkta ittifak yapıyoruz.' Bu ne demek sandık. Bu aldatmaca kelime. Kimi kandırıyorsun Kemal Kılıçdaroğlu Bey. Bu konu birbirleriyle olan ilişkilerini çok gizli tuttuklarını sanıyorlar ama her şey açık." diye konuştu.

'MEVSİMİ GELDİ, HER YER PATLICAN, DOMATES OLACAK'

Bahçeli, ekonomideki duruma ilişkin hatırlatma üzerine sözlerine şöyle devam etti:

"Ekonomik yönden gerçekçi olduğumuz vakit halkımızın belli kesiminin yoksulluk çizgisinde, dar ve sabit gelirlilerin yaşama haklarını kullanırken zorluklar var. Bunu görmemezlikten gelemeyiz. Bunları çözmemiz gerekir. Ama bunları öne çıkarırken Türkiye'nin beka sorununa karşı çıkmak da doğru değil. Beka olmazsa bunların hepsi olsa ne olacak ki? Bu sebepten dolayı vatandaşımızın yoksulluğunu istismar ederek Türkiye'nin birliğini beraberliğini varlığını tehdit edecek hatalara fırsat veren davranışlardan uzak durmak lazım. Yarın mevsimi geldi. Her yer patlıcan, domates olacak ne olacak o zaman?"

'YENİ PARTİLERİN HİÇBİRİNİ NETİCE VERMİYOR'

Bahçeli, yeni bir partinin kurulacağı iddiasına ilişkin şunları söyledi:

"Zaman zaman Türkiye'de bazı çevreler ister bir siyasi partiyi yıpratmak, isterse iktidarı çökertmek için yeni oluşuma ihtiyaç var diye görüşler ortaya koyarlar. Yeni partiler kurmak için faaliyetler içerisine girerler.

Bir toplumda siyasi partiler en güçlü nehirleri olmalı. Bu nehirleri kollara ayırıp nehri zayıflatmak yerine nehrin debisini yükseltecek çalışmalar içerisinde olmalı. Daha önce BBP şimdi İP partisi. Bunlar siyaseten sonuç vermiyor. Ama toplumda bir beklentiye cevap arıyorlar gibi şimdi 50 tane platform var. Türkiye'de hem siyaseti tahrip ediyor hem de kişileri tahrip ediyor. Ama yeni parti ile karşılık bulacağını kim iddia ediyor bunları biz geçmiş dönemde biz yaşadık."

'2001 KRİZİNİ KİTAPÇIK ATMAK OLARAK TAKDİM EDİYORLAR, GERÇEK O DEĞİLDİR'

Bahçeli, 2001 krizinin perde arkasına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

"Bu ortamda biz 57. Hükümet'i kurduk. DSP'nin öncülüğünde Anavatan ve MHP'nin katkısıyla kuruldu. En uzun ömürlü olan koalisyon oldu. 3,5 yıl devam etti. Böyle bir durum içerisinde bir kriz yaşandı, 2002 yılının sonuna doğru. Türkiye'de iyi analiz edilmesi lazım. Anayasa kitapçığını atmak olarak takdim ediyorlar, gerçek o değildir. O krizin yaratılması için nelerin olduğunu iyi bilmek lazım. Böyle bir ortam içerisinde Türkiye'de iktisatçı kalmamış gibi Amerika'dan kurtarıcı davet ettiler. Kemal Derviş geldi. Maliyeti yüksek oldu. Esas altını çizmek istediğim bir konu var. Onun için siyasilerin çok dikkatli olması gerektiği kanaatindeyim. Krizin aşılması için geniş katılımlı bir toplantı yapıldı. Kemal Derviş Bey de orada, Ecevit sordu: 'Bu krizi nasıl aşacağız? Ne düşünüyorsunuz?' Bir cümle dikkatimi çekti. Kemal Derviş 'yeni senaryoya ihtiyaç var' dedi. Rahmetli Ecevit de 'ne gibi senaryo' dedi. Hüsamettin Özkan Bey yanımda oturuyor. Not olarak Hüsamettin Bey'e 'toplantının dağılmasına vesile olunuz' dedim. Durup dururken yeni senaryo ne demek? Perşembe günü olduğu için Cumhurbaşkanının Başbakanla görüşmesine denk geliyor. Ecevit Cumhurbaşkanı ile görüşmesine gitti.

Bugün beni dinleyenler gözden geçirsinler. İsmail Cem yeni parti kurdu. Ecevit hastaneye gitti. Hükümet dağıldı. Böyle bir durum karşısında yeni senaryonun ne olduğunu gözden geçirsinler. Özellikle parti kurmaya çalışanlar. Bu olayları bildikten sonra 21. yüzyılda 100. yıl dönümüne hazırlanırken 'AK Parti içerisinde yeni siyasi oluşama ihtiyaç var' diyenlerin hepsi bana göre bir senaryonun figüranlarıdır. Yaşayan bir kişi olarak söylüyorum. Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıksınlar. Türkiye'de Amerika, Rusya'yı, Suriye'yi görüyorsunuz bütün bunları gördüğünüzde partilerin üzerinde yaklaşmak lazım."

'YURTTA SULH KONSEYİNİN SİYASİ KANADINI BULMAK LAZIM'

Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu özetleyen Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı:

"Tavsiyem, Türkiye'nin çevresindeki ateş sönünceye kadar, Ortadoğu sakinleşinceye kadar, bölücü terör ve FETÖ terörizmin kökü kazıncaya kadar kimse yerinden oynamasın. Kimse yeni yeni akıl verici konuma gelip Türkiye'yi sıkıntıya koymasın. Öbür türlü FETÖ'nün nereye kadar uzandığını seçimden sonra bir tek dileğim vardır. Yurtta sulh konseyinin askeri kanadı Sincan'da, siyasi kanadını da bulmak lazım. Ama lazım yurtta sulh konseyi neyin nesidir? Uzantılanı nedir? 511 bin kişi soruşturmadan geçmiş. Her biri 5 aile olsa, 2,5 milyon kişiyi devşirmekle siyasi gücünü arttırmak istiyorlarsa çok yanlış yol."

Cumhur İttifakı ve MHP'nin yerel seçimlerde ne kadar oy alacağına yönelik soru üzerine Bahçeli, bu hükümetin 24 Haziran 2023'e kadar görevinin başında kalması gerektiğini belirterek, hükümetin daha güçlü kılınabilmesi ve beklenen reformları yapabilmesi için oy oranının yüzde 52'nin çok üstünde olması gerektiğini söyledi.

Bahçeli, Cumhur İttifakı ruhunun ortak ve diğer yapılan mitinglere yansıdığını ifade ederek, "Şu ana kadar 8-9 yerde miting, bir yerde de kapalı salon toplantısı yaptık ama Sayın Cumhurbaşkanı zannediyorum 45'inci toplantısını yaptı. İzmir'de hep beraber orada olduk. Şahit olduk ki İzmir ayağa kalkmıştı. Çok muazzam bir heyecan, çok muazzam bir kalabalık vardı. O sıcağın altında, o konuşmaların yapıldığı bir ortamda bu kadar bekleyen insanın sandıkta başka yere vermesi mümkün değildir. Dolayısıyla güçlü bir yapıyla gelinebilinir. Neye göre? Son 11 günde büyük bir hata yapmazsak." diye konuştu.

'31 MART SEÇİMLERİ TARİHİ ÖNEM TAŞIYOR'

31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin Türkiye için tarihi önem taşıdığını vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bu seçimde bu ülkeyi seven, bu ülkede yaşayan, yaşamayı tercih eden kim varsa sandığa gitsin. Elleri kanda da olsa sandığa gitsinler. Katılım oranını çok yüksek tutalım. Ayrıca da yeni bir sisteme geçilmiştir. Bu sistemi riske atmayacak bir anlayışı, olgunluğu ortaya koyarak Cumhur İttifakı'na destek vermek lazımdır. Bunu başarırsak Türkiye'nin geleceği çok daha güzel olur diye düşünüyorum." (İSTANBUL-AA)