Babacan: Geçiş sürecinde anlaşılırsa ittifak ve aday konuşulur

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gazetecilerle bir araya geldiği yemekte Millet İttifakına yaklaşımı, aday tartışması, geçiş süreci, ekonomik zorluklar gibi konularla ilgili soruları yanıtladı.

Abone ol

ANKARA - Muhalefetteki 6 siyasi partinin güçlendirilmiş parlamenter sistem modeli üzerindeki çalışması tamamlandıktan sonra gözler liderlerin yapması beklenen ortak açıklamaya çevrildi. 6 siyasi partinin genel başkanının ocak ayı içinde ilk kez ortak fotoğraf vermesi beklenirken bu birlikteliğin ittifaka dönüşüp dönüşmeyeceği merak konusu. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ittifakın ön koşulunu "geçiş sürecinde anlaşma" olarak açıkladı. Babacan, “Geçiş sürecinde anlaşalım, nasıl işleyeceğine karar verelim, sonra bu geçiş sürecine göre nasıl bir aday profili gerekiyor, onu da konuşalım. Eğer bu konularda ortaklaşabiliyorsak, ittifakı da o noktada değerlendirmek mümkün olabilir” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Ankara il kongresinin ardından aralarında Gazete DuvaR’ın da yer aldığı bir grup gazeteciyle yemekte bir araya geldi. Babacan görüşmede, Millet İttifakına yaklaşım, cumhurbaşkanı adayı, geçiş süreci, erken seçim olasılığı, ekonomideki zorluklar, KOİ projeleri gibi gündemdeki konularla ilgili soruları yanıtladı. Babacan’ın sorulara yanıtları özetle şöyle oldu:

'KEŞKE SEÇİME GİTSELER'

Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili 6 siyasi parti lideri beraber açıklama yapacak mı? Takvim oluştu mu?

Hazırlanan taslak her parti içinde değerlendirilecek. Tahminim son dakika bir aksilik çıkmazsa, ocak ayı içerisinde ortak açıklama yapılabilir.

Erken seçim bekliyor musunuz?

Bir toparlanma, geçici rahatlamayla fırsat penceresi açıp seçimi yapma niyetleri olabilir. 1 yılımızı yakarız ama hiç olmazsa 5 yılı garanti ederiz diye düşünebilirler ama o fırsat penceresi açılmayacak. Çünkü işsizlik, yoksulluk sorunu çözülmeyecek. Alınan tedbirlerin hiçbiri bu sorunları çözmüyor. Bu olmadan sırf dolar kuru 18’i gördü, sonra 11-12’ye indi diye seçime giderler mi? Keşke gitseler. Hiç olmazsa bir an önce biter bu iş. Ama kendileri için fırsat görmedikçe sonuna kadar haklarını kullanırlar.

Cumhurbaşkanı üçüncü kez aday olamaz tartışması var, muhalefet neden bu konuda bir şey söylemiyor?

Bu konuda iki farklı görüş var. Konu Yüksek Seçim Kurulu’na gidecek. YSK’nın da nasıl bir karar vereceğini tahmin etmek zor değil. Cumhurbaşkanını kırmaz herhalde.

Liderler olarak aranızda aday konuşuyor musunuz?

Hayır, hiç. Biz ittifakta değiliz ki henüz.  Bizim şu anda asıl önemsediğimiz konu geçiş süreciyle ilgili çalışma. Kendi içimizde başladık. Birinci seçimle parlamenter sisteme geçiş arasındaki süreç nasıl işleyecek? Geçiş sürecinin şekli üzerinde mutabakat olduktan sonra, mutabakatın ruhuna uygun nitelikte bir cumhurbaşkanı adayı arayışı gerekir.

Bu sistem bir dönem devam etsin denilebilir mi?

Biz ona karşıyız. Cumhurbaşkanının yetkileri çok önemli, mutlaka bir süre kullanması lazım fikrini savunanlar da var. O zaman çok önemliyse niye bir süre kullansın ki diyorum ben, o zaman hep kullansın. O zaman sistemi niye değiştiriyoruz ki.

İTTİFAKIN ÖN KOŞULU: GEÇİŞ SÜRECİNDE ANLAŞMA

Süreci seçimden önce planlayacaksınız. Parlamentodaki sandalye sayısına göre farklı senaryolar mı hazırlanacak?

Tabii. Cumhurbaşkanı seçildi ama Meclis’te anayasa değiştirecek çoğunluk yok, o ara nasıl yönetilecek? O tek kişide toplanan yetkinin istişare mekanizması ile nasıl kullanılacağı çok kilit bir konu. Onun bugünden anlaşılması, kayıt altına alınması, 6 partinin üzerinde uzlaşması lazım, sonraya bırakmamak lazım. Zaten bizim ittifakta olmamamızın en önemli sebeplerinden birisi geçiş süreciyle ilgili ihtilaf çıkabilir endişesi. Geçiş sürecinde anlaşalım, nasıl işleyeceğine karar verelim, bu geçiş sürecine göre nasıl bir aday profili gerekiyor, onu da konuşalım. Eğer bu konularda ortaklaşabiliyorsak, ittifak konusunu o noktada değerlendirmek mümkün olabilir.

Partiler olarak geçiş süreciyle ilgili bir görüşme planlıyor musunuz?

Geçiş süreci ile ilgili ayrı bir görüşme trafiği başlayacak. Ama bir takvim yok henüz.

Yani geçiş sürecine ilişkin mutabakat sağlanmadan aday ismi söz konusu değil! Bu bir ön koşul mu?

Evet. Bizim açımızdan öyle. Aday da öyle ittifak da öyle. Hatta şu da var: İttifak, tabii seçim öncesi. Seçim sonrası koalisyon, ortaklık devam edecek mi? Eğer böyle olursa oturup, dış politikadan eğitime bir de koalisyon protokolü gerek. Seçim ittifakı olabilmesi için seçimden sonraki döneme ilişkin mekanizma ele alınmalı. Eğer ittifak seçimden sonra beraber yönetme ruhuyla devam edecekse o zaman oturup politikaları ortaklaştırmak gerekir.

Erdoğan seçildi ama Meclis’te çoğunluğu olmadı… Bu durumda ne olur?

O demek ki aday iyi tespit edilememiş.. Sürdürülebilirliği çok zor. Belki seçim tekrarına gidilebilir. Ama Erdoğan birkaç sene de deneyebilir. Çünkü bütçeyi geçirmek zorunda değil. Pek çok konuyu cumhurbaşkanı kararı ve kararnamesiyle götürebiliyor. Meclis’in toplanıp onun yaptıklarının tersine kararlar üretmesi zaman alır, zor.

Cumhurbaşkanlığı seçimine ortak adayla mı gidilmeli?

Eğer ittifak olursa ortak aday önemli. Ama ittifak içinde değiliz. Onun için ittifaktaki partilere sormak lazım.

CHP lideri adaylığa istekli görünüyor. Siz nasıl bakarsınız? Belediye başkanlarının adaylığına da set çekti.

Bu konuyu kendisiyle görüşmedik. Sistem konuşuyoruz, seçim öncesi, sonrasına dair görüş alışverişinde bulunuyoruz. Belediye başkanlarının adaylığını pek desteklemediğini nedenleriyle ifade etti. “Olmak istiyorum”, demiyor, “ittifak anlaşırsa, desteklerse şerefli bir görevdir” diyor. Geçiş sürecine uygun bir profil lazım. Fazla “ben, ben” diyen birisi ile sıkıntı olabilir. Ama bunlar baştan yazılı esaslara bağlanır, sağlam bir siyasi taahhütleşme olursa onun dışında bir iş yapmaz herhalde, olursa da siyasi meşruiyetini kaybeder. Onun için geçiş sürecinin iyi tasarlanması lazım.

Anketlerde DEVA’nın oyları nasıl görünüyor?

Genel merkez olarak hiç yaptırmadık. İstanbul İl başkanlığımız kentle alakalı yaptırmış. İstanbul’da kararsızlar dağıtılmadan yüzde 5 civarında. Bilinirlik sorunu var. Teşkilat çok önemli. Mahalle temsilcileri görevlendiriyoruz her yere. Pazar yerleri önemli. Broşürlere önem veriyoruz. Bir sene önceye göre çok daha iyi.

İSTİFA EDEN ÜYEYE TELEFON: GALİBA BİR HATA OLDU, BİZ HATAYI DÜZELTİYORUZ

Kongre konuşmanızda üyelikle ilgili tehditlerden, güçlüklerden bahsettiniz. Açabilir misiniz?

Üyeler konusunda iki tür baskı var. Bir, AK Parti’den ayrılan insanlarla ilgili hemen bir süreç başlatılıyor. Telefon, ziyaretler. Bizim yakın bir arkadaşımız AK Parti’den istifa etmiş, il başkanlığından “Sistemde üyelikten ayrıldığınız görülüyor, galiba bir hata oldu. Bu hatayı biz düzeltiyoruz” diye aranmış. İstifa ettiği anda ilgili kişi il ilçe parti temsilciliğine düşüyor. Çünkü parti, devlet iç içe. Tekrar kaydetmek için uğraşıyorlar. Üye sayısı düşünce kampanya başlattılar 1- 1,5 milyon üye kaydettiler. O dönem de hiçbir partiye üye olmayanları yaptılar. Bir partiye üyeliğiniz yoksa kontrol etmenizi öneriyorum, sürpriz bir şekilde AK Parti üyesi olmuş olabilirsiniz.

ORC Gelecek Partisi ile DEVA toplamını 7 buluyor. Seçim barajı yüzde 7’ye çekilirse üçüncü bir ittifak söz konusu olabilir mi?

Bizim şu an gündemimizde yok. Ama seçim yaklaştıkça ne olur bilemiyorum.

'TÜRKİYE BAŞARILI OLURSA BÜTÜN DÜNYADAKİ DEMOKRAT İNSANLAR İÇİN BÜYÜK CESARET KAYNAĞI OLACAK'

Seçim oldu, Erdoğan devrildi. Ekonomi de ilk yapacağınız şey ne olur?

130 maddelik ekonomi ve finans eylem planını yakında açıklayacağız. Şu an yangın var, sıralama yangını söndürmek, enkazı temizlemek ve yenisini inşa etmek. Demokrasi isteyen, parlamenter sistem isteyen parti ya da partilerin seçildikten sonra bu ülkenin ekonomisiyle, adaletiyle, hukukuyla çok iyi bir performans ortaya koyması lazım. Bu sadece Türkiye meselesi de değil. Popülist otoriter liderlikle ilgili kitaplarda üç dört örnekten biri Türkiye. Türkiye başarılı olursa bütün dünyadaki demokrat insanlar için büyük cesaret kaynağı olacak.

Adalet konusunda en acil ne yapılmalı?

Yargının bağımsızlaştırılması çok kolay. İlk doksan dakika diyorum ben buna. Savcı, hakime talimat veriliyor. Bunun olmaması bir siyasi duruş meselesi. ‘Savcılar, hakimler siz artık serbestsiniz rahat olun. Size baskı gelmeyecek’ açıklaması ilk doksan dakikada olacak bir iş. Ama anayasa değişikliği ile hakimler ve savcılar kurulunun ayrılmasını, YSK, HSYK, Anayasa Mahkemesi gibi yargı organlarının üyelerinin Meclis’te nitelikli çoğunlukla seçilmesini istiyoruz. Asıl vakit alacak konu yargının insan kaynağı. Son yıllarda alımlar çok sıhhatli olmadı.

KOİ PROJELERİNE İDARİ, YARGI VE MECLİS DENETİMİ

KOİ projelerine kaynaklık eden yasal mevzuatta sizin imzanız var. Bugün baktığınızda geriye dönük özeleştiri yapıyor musunuz?

Teorik modeli doğru bir model olarak görüyoruz. Ama şu şartla; bu ancak nakit akışı olan projeler için kullanılır. Hastanelerde kullanılmaması lazım. Ha borçlanmışsınız taksit taksit faiz ödemişsiniz, ha özel sektör bunu yapmış. Özel sektöre aylık kira ödemişsiniz. Farkı yok ki… Dolayısıyla biz kendi parti programımızı yazarken, akarı olan, nakit akışı olan projelerde; köprü, otoyol ve havalimanında uygulanmalı ama hastane gibi projelerde uygulanmamalı dedik.

Araç ve trafik garantileri çok büyük verildiği için Hazine’ye verildi…

Bu projeler çok pahalıya mal oldu. Çok yüksek garanti ücretleri doğurdu. Yeterince yarışma ortamı olmadığı için, herkes rahatça ihaleye girmediği ve davet edilmediği için garanti ödemeleri çok yüksek çıktı. Dövize bağlandı. Çok ciddi bir bedel.

İktidara gelirseniz devam ettirir misiniz? Ya da rehabilite mi edersiniz? Mesela CHP kamulaştırmadan bahsediyor.

Biz o görüşte değiliz. Hukuki olduğunu da düşünmüyoruz. Uluslararası tahkimde o uygulanmaz. Bunlar idari, yargı ve Meclis denetiminden geçirilir. Bu denetimin gereği neyse orada bulunacak hataların yanlışların giderilmesi yolunu izleriz. Meclis’te gerekirse soruşturma komisyonu kurulur, bir sürü metot var. Problem varsa yargıya götürülür ama mutlaka hukuk içerisinde çözülmesi lazım. Asıl problem ve incelenmesi gereken proje sonrası eklemeler. 1 liralık proje 5 lira oluyor.

'KILIÇDAROĞLU’NUN UYARISI YERİNDE BİR UYARI Kİ CUMHURBAŞKANI ÇOK KIZDI'

CHP Genel Başkanının bürokratlara dönük 'kanunsuz emirleri dinlemeyin' çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu konularda gevşek davranan bürokratlar için haklı bir uyarı. Bazı bürokratlarda bu hükümet ilelebet gidecek ben hukuk dışına çıksam da beni korurlar hissiyatı olabilir. Bence iyi bir uyarı. Yerinde bir uyarı ki Cumhurbaşkanı çok kızdı.

'DEVRİ SABIK YARATMAYACAĞIZ, HUKUK DIŞINDA BAŞKA BİR ŞEY OLMAYACAK'

“Devri sabık yaratmayacağız” sözü başkası da gelse bu düzen devam edecek hissiyatı uyandırmaz mı? Neden Kemal Bey de siz de bunu söylüyorsunuz?

AK Parti seçmeninin, seçimlerden sonra hukuksuz bir şekilde bir linç kampanyası, bir rövanş kampanyası olmayacağından emin olması gerekiyor. Emin olmazlarsa her şeye rağmen AK Parti, Erdoğan etrafındaki organizasyonlarını korurlar. Bu sadece siyasetle de bitmez. Toplumdaki insanların psikolojisine dikkat etmek lazım. Şundan emin olmanız lazım. Hukuk dışında başka bir şey olmayacak.

AK Parti’ye oy veren seçmenin dini konularda kazanımlarını kaybetme korkusundan bahsediliyor. Geçiş sürecini planlarken bu tür kazanımları korumaya dönük bir hüküm konulur mu?

Ben orada bir sorun görmüyorum. Bu konuda ciddi bir mutabakat var Türkiye’de. Ama toplumun da bundan haberdar edilmesi gerekiyor. Kemal Beyin genel başkanı olduğu bir CHP’nin bu konularda iktidarda farklı şeyler yapacağını zannetmiyorum. Olmaz. Diğer partilerde zaten olmaz. Ama günü geldiğinde konuşulabilir.

Seçim güvenliği konusunda neler yapacaksınız?

Çok önemli. İki yolu var. Seçimi açık farkla kazanmak gerek ki kapatmak kolay olmasın. İkincisi iyi bir mekanizma kurmak lazım. Partiler arası bir mekanizmayı önemsiyoruz. Genel başkanlarla bunu konuştuk, ama somut bir durum yok henüz.

'KİRALIK KASA BULMAK ÇOK ZOR'

Kur politikası etkili olur mu?

Yastık altını hareket ettireceğini sanmıyorum, çünkü sisteme güvenilmiyor, bankadaki hesaba el koyarlar diye düşünülüyor. Bir bilgi, şu an kiralık kasa bulmak çok zor. Ciddi miktarda altın ve dövizin banka kiralık kasalarında olduğunu, banka şube müdürleri söylüyor.

Sermaye sınırlama düşüncesi var deniliyor?

2018-2019’da işler kötüleştikçe neler olacak diye acil eylem planı hazırlıkları vardı. Ama son dönemde böyle bir şey duymadım. Ama şu anda döviz alırken bile soruluyor, bu bile ciddi sermaye kontrolü. 

'İÇİŞLERİ BAKANI SIKIŞMIŞ DURUMDA…'

İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkında teftiş kararı diğer belediyelere yaygınlaşır mı?

Bu teşebbüslerin işe yaramadığını herkes gördü. Tayyip Erdoğan’ı belediye başkanıyken hapse attılar. Olmuyor. Çok sağlam hukuki gerekçe varsa o ayrı. Ama siyasi motivasyonla yapılan bir şeyse, hukuki zemin yoksa ve vatandaş da bu şekilde anlıyorsa hiçbir işe yaramıyor. İçişleri Bakanı’nın sıkışmış bir durumu var. Kendisiyle ilgili bir çıkış, yeni popülarite vesilesi, yeniden bir çabası falan. Kendi işlerindeki meseleler. Bakanlık olarak soruşturmayı büyüterek, sosyal medyadan paylaşarak olmaz. Tabii iddiaları bağımsız yargı bakmadıkça bilemeyiz.