Baba Oğraş: İntikam peşinde değilim, adalet sağlansın

Rixos Lares Hotel'de şüpheli şekilde ölen Burak Oğraş soruşturmasında 9 yıldır iddianame hazırlanmadı. Baba Murat Oğraş'a göre iddianame hazırlanmamasının nedeni otel sahibi olan Fettah Tamince'nin yaşayacağı prestij kaybı. Şüphelilerinden C.A yurt dışına kaçtı. Ancak Burak Oğraş'ın şüpheli ölümü hakkında 'Daimi arama kararı' bulunuyor.

Abone ol

Osman Çaklı

UŞAK- İş insanı Fettah Tamince'nin Antalya'da bulunan Rixos Lares Hotel'inde staj yapan 16 yaşındaki Burak Oğraş, 2011 yılında şüpheli şekilde öldü. Oğraş'ın cesedi işletmenin tahsis ettiği pansiyonun önünde su olmayan havuzda bulundu. Burak'ın şüpheli ölümünün üzerinden 9 yıl geçti ancak hala olayla ilgili iddianame yazılmadı.

Oğlunun ölümünün intihar olmadığını savunan baba Murat Oğraş olayın peşini bırakmadı. Murat Oğraş'ın çabaları neticesinde dosyaya yeni şüpheliler eklenmiş, savcılık şüpheli F.P.'nin aşama aşama alınan ifadelerinde çelişkiler olduğundan kuvvetli suç şüphesi oluşması gerekçesiyle tutuklama talep etmiş, mahkeme ise olayda yeni deliller olmaması, tutuklamanın tedbir olması ve bu tedbirin adli kontrol ile sağlanabileceğini söylemesi üzerine şüphelileri adli kontrol şartıyla bırakmıştı. Yakın zamanda edinilen bilgiye göre ise ifadesi alınması için aranan baş şüphelilerden C.A yurt dışına kaçtı. Ayrıca Burak Oğraş'ın dosyasında "Daimi arama kararı" bulunurken, soruşturmayı yürüten savcılardan Haki Çeliker, baba Oğraş'a "Polise verdiğim talimatları yaptıramıyorum" demesi nedeniyle aile "Olayın üstü kapatılıyor" diye düşünüyor.

AVUKAT KESKİN: ETKİN SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMÜYOR

Baba Murat Oğraş'a göre oğlu dövüldü ve 2.5 katlı pansiyonun çatısından atıldı. Oğraş'ın avukatlığını yapan Oktay Keskin de davada etkin soruşturma yapılmadığını söylüyor. "Olayla ilgili Adli Tıp Raporu'nda Burak'ın yüksekten düşmeye bağlı çarpma sonucu öldüğü söyleniyor" diyen Avukat Oktay Keskin, "Adli Tıp, ölümlerin cinayet olup olmadığını sorgulamaz" dedi.

Davacı taraf olarak Burak'ın öldürüldüğü iddiasında olduklarını söyleyen Keskin, Adli Tıp raporunda düşmenin yanı sıra Burak'ın vücudunda darp izlerinin de tespit edildiğine dikkat çekti. Keskin, "Ortada bulunamayan bir telefon ile para var. Dosyada ismi geçen şüphelilerden biri çatıda bir telefon saklıyor. Bizim kafamızı en çok karıştıran hususlardan biri bu. Takipsizlik kararına itiraz etmemize rağmen kaldırılmadı. Savcılığa 'Şahısların çelişkiler üzerinden sorgulanması gerekiyor' dedik. Talebimiz üzerine savcılık şüpheli F.P.'yi ifadeye çağırdı. Hakkında tutuklama talep etti ancak mahkeme bunu reddetti" ifadelerini kullandı.

'ÇATIDA OLANLAR OLAYI BİLİYOR AMA HERKES SUSKUN'

Burak'ın ölümüyle ilgili birçok ihtimal olduğunu söyleyen Oktay Keskin, "Çatıda bulunan herkesin olayın nasıl olduğuna dair bilgisi var ama hepsi tek elden yönetiliyor gibi suskunlar. İntihar eden bir kişi önce neden telefonu yok etsin? Olay günü kız arkadaşıyla, yakınlarıyla konuşuyor yani telefon Burak'ın elinde. Çocuk öldükten sonra telefon ortadan kayboluyor, sinyali kesiliyor. Bütün olay telefon etrafında kilitleniyor. Şüphelilerin biri de çatıda telefon saklamaya çalışıyor. Görgü tanığına göre şüpheli telefonu bezle tutuyor ve saklamaya çalışıyor. Telefonunun beyaz olduğunu ileri sürüyor ama kaybolan telefon siyah, görgü tanığı da şüphelinin elindeki telefonun siyah olduğunu söylüyor" diye konuştu.

ULUSAL KRİMİNAL BÜRO RAPORU: BURAK AŞAĞI ATILDI

Adli makamların hepsinde yürütülen soruşturma kapmasında verilen dilekçeler, soruşturmaya konu olan her şeyin "kasten öldürme" suçu olduğunu söyleyen baba Murat Oğraş, "Kriminal raporun sonuç bölümünde 'Burak intihar etmedi, birileri tarafından aşağı atılmıştır' deniyor. Dönemin cinayet büro amirinin, kendisine şüpheli F.P hakkında bir şeyler söylediğine dikkat çeken Oğraş, "Oğlumun bir pisliğe şahit olup telefona kayıt yaptığı için öldürüldüğünü düşünüyorum. Oğlumun telefonu bu yüzden saklandı ve yok edildi" dedi.

'OTEL SAHİBİ DOSYAYI KAPATMAYA ÇALIŞIYOR'

Burak'ın ölümüyle ilgili şüphelileri görüp teyit eden görgü tanıklarının olduğu dosya hakkında 9 yıldır iddianame dahi yazılmamış oluşunu baba Oğraş, otel sahibi olan iş insanı Fettah Tamince'ye bağlıyor. Fettah Tamince'nin kendi otelinde personeli tarafından cinayet işlenmesinin prestij kaybına neden olacağı kaygısıyla soruşturmanın üstünün kapatılmasında parmağı olduğu savunuluyor. 

'BAKANLIKTAN GELDİKLERİNİ SÖYLEYİP 1 MİLYON LİRA TEKLİF ETTİLER'

Oğraş, görgü tanıklarının ifadelerine bakmadan, çelişkileri değerlendirmeden şüpheliler hakkında takipsizlik verildiğini, daha sonra ise Bakanlığa dilekçe gönderip takipsizliği kaldırmak isteyen savcılığı bu sefer de Bakanlığın reddettiğini söyledi. Hatta ünlü bir televizyon programcısının yayına dakikalar kala Bakanlıktan stüdyonun aranıp kendilerinin yayına çıkmadan gönderildiklerine dikkat çeken Murat Oğraş, olayın bu kadar büyüyeceğinin düşünülmediğini belirterek şöyle konuştu: "Cinayetten sonra bir erkek bir kadın Bakanlıktan baş sağlığına geldiklerini söyleyip bana 1 milyon lira teklif ettiler" dedi.

'İNTİKAM PEŞİNDE DEĞİLİM ADALET SAĞLANSIN'

"Rixos değil de başka bir otelde bu cinayet yaşanmış olsaydı şüpheliler hemen tutuklanırdı" diyen Oğraş, "Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Ölene kadar, bu işin peşindeyim. Adalet sağlanmasını istiyorum yoksa intikam peşinde değilim. Ayrıca oğlumun dosyasında daimi arama kararı bulunuyor. Yani oğlumun öldürüldüğü kesin faili meçhul anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.

Rixos: İddialar karalama amaçlı

Rixos Hotels Yönetimi, Burak Öğraş'ın ölümü ile ilgili bir açıklama yaptı. "Kurumumuzu, farklı iletişim platformları üzerinden sistemli olarak ve kasıtlı bir şekilde karalama amacıyla yayınlanan iftiralara karşı korumak için gerekli her türlü yasal işlemi yapacağımızı; gerçekdışı bilgi ve tehdit içeren açıklama ve paylaşım yapanlar ve bu paylaşımları yayanlar hakkında yasal süreci başlattığımızı ve bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı bildiririz" denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Kurumumuz hakkında, yazılı basın ve özellikle sosyal medya kanallarında yayılan ve asılsız iddialar içeren ve kurumumuzu haksız biçimde hedef alarak karalama kampanyasına dönüşen “Burak Oğraş’ın vefatı” ile ilgili yayın ve paylaşımlara ilişkin olarak kamuoyuna açıklama yapma gerekliliği doğmuştur.

Öncelikle, Oğraş Ailesi’nin acısını derinden paylaştığımızı belirtmek isteriz. Yaşanan bu üzücü olayla ilgili olarak, kurumumuzu zan altında bırakma amacıyla farklı mecralarda yayılması için uğraşılan gerçekdışı bilgiler ve asılsız iddialar art niyet içermektedir. Bu nedenle, kurum olarak gerçekleri kamuoyunun bilgisine tekrar sunuyoruz.

Merhum, personel lojmanı olarak tahsis edilen pansiyonda vefat etmiş olup; kamuoyunda Rixos Otel’inde vefat etmiş gibi bir kanı oluşturmak istenmektedir.

Merhumun vefatına ilişkin cezai soruşturmada; kurumumuz veya yetkililerinin herhangi bir illiyet bağı veya dosyaya müdahilliği, taraf sıfatı bulunmamaktadır.

Keza cezai soruşturma esnasında şüpheli sıfatı bulunan kişilerin de kurumumuz ve kurum yetkililerimiz ile bağı bulunmamaktadır.

Bu nedenlerle, soruşturmanın prestij kaygıları nedeni ile önlendiği iddiaları, karalama amaçlı ve kasıtlıdır.

Soruşturmanın hakkın yerini bularak nihayete ermesi, vefat sebebinin aydınlatılması, acılı ailenin olduğu gibi kurumumuzun da istemidir. Bu olayın aydınlatılması için, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü desteği vermeye, her zaman hazır olduğumuzu belirtmek isteriz."