'Ayşe Teyze'yi pazarda robotuyla göreceğiz!'

Robotlara insan beyni yerleştirmek mümkün mü? Yapay zeka bir kurtarıcı mı yoksa insanlığın sonunu mu getirecek? İnsanlarla robotlar arasında bir savaş mı başlayacak?

Abone ol

DUVAR - 'Yapay zeka', 100 yıl önce keşfedilmesine karşın bir türlü çözülemeyen gizemli Voynich el yazmalarının sırrını çözdü” Bu haber daha birkaç günlük… Peki, ‘yapay zeka’ nedir? Kimilerini korkutan, kimileri içinse heyecan verici bir gelişme… Son dönemin popüler konusu yapay zekayı, Türkiye’de bu alandaki çalışmalarının öncüsü kabul edilen Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Levent Akın ile konuştuk.

Yapay zekaya yönelik hem bir korku hem de bir merak var. İnsanlığın hizmetinde ya da karşısında olacağı endişisiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Bir çekiçle bir çivi de çakabiliriz birini de yaralayabiliriz. Önemli olan bizim onu nasıl kullandığımız. Durup dururken yapay zekaya sahip robotlar bize saldıracak yok edecek diye bir şey yok.

Dev teknoloji şirketlerinin sahibi işadamı Elon Musk, yapay zekanın askeri bir güç olarak kullanılması konusunda korku dolu bir tablo çiziyor…

Bu konu, yapay zekanın geliştirip geliştirilmemesinden tamamen bağımsız aslında. Askeri güçler yapay zekayı nasıl kullanacaklarsa kullanır zaten. Robotları silah olsun diye geliştiriyorsanız o başka bir şey ama siz insanlara yardımcı olacak bir sistem geliştiriyorsanız bundan korkmanın alemi yok. Önemli olan neye hizmet edeceği. Her yeni teknoloji iyiye hizmet edeceği gibi kötüye de hizmet edebilir noktasında eşit mesafede.

Yapay zeka neden bu yıl bu kadar popüler oldu?

Yapay zekanın adı 1956 yılında konuldu aslında. Yeni bir şey değil ama bu yıl meşhur olmasının nedeni bir takım sansasyonel gelişmelerin yaşanmasından kaynaklandı. ‘Derin öğrenme’ denilen yeni gelişme, yapay zekanın 2017’deki patlamasına neden oldu. Bugüne kadar adını bile duymadığımız, satrançtan daha zor bir oyun olan GO oyunu için geliştirilen yapay zeka, Güney Koreli efsane oyuncu Lee Sedol’ü yendi. Bu yıl gerçekleştirilen yeni sistem ise, daha önce Koreli oyuncuyu yenen sistemi de 3-0 yendi.

Ayrıca yine 2017’de bir sistem sıfırdan kendi kendine başlayarak satranç oynamayı öğrendi. Bunu da dört saatte yaptı. Ondan sonra da bugün piyasada yer alan en iyi satranç oyununu da yendi. İşte bu gelişmeler, yapay zekayı daha meşhur hale getirdi.

Yapay zeka insan beyninden bağımsız hareket edebilir mi? İnsan zekasına ihtiyaç duymadan kendi başına hareket edebilen bir sisteme dönüşeceği korkusu yaratılıyor?

Bunlar peri masalı aslında. Tamamen uydurma. Bilinmezliğe duyulan korku. Şu andaki yapay zeka sistemlerinin çalışma sistemi, insan beyninin çalışma sisteminden daha farklı bir yapıda. Nasıl tasarlarsanız onu yapar yapay zeka. Öyle bir sistem yok zaten. Robotlar ya da yapay zekalar tasarlandığı şeye tabidir. Herhangi bir programdan farkı yok. Bir sihir değil bu.

Yapay zekanın bir gelir eşitsizliği yaratabileceği endişesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Bu korku, Sanayi Devrimi’nin başından beri var olan bir korku aslında. Evet, insanlar teknolojinin gelişmesiyle işsiz kalabilir. Ancak mutlaka yeni iş alanları ortaya çıkar. Yakın zamana kadar da bilgisayar mühendisliği gibi bir iş alanı yoktu. İnsanların yeni teknoloji nedeniyle işsiz kalmaması için önlem almak, bilim insanlarının işi değil. Bu, toplum önderlerinin, ekonomistlerin, siyasilerin işi. Gelecekte insanların hiç çalışmadan gelir elde ettikleri yeni bir düzenin var olabileceği konuşulan konulardan biri. Ayrıca, bir takım şirketlerin daha çok kazanç elde etmek amacıyla üretilen bu yeni sistemlerin de yine bir tüketiciye ihtiyaçları var. İnsanların alım gücü yoksa bu üretilenler ne olacak? Bu nedenle şirketler, tüketecek insanların varlığı için yeni bir sistem yaratmak zorunda kalacaktır.

Bir gün robotlarla birlikte yaşayacak mıyız gerçekten? Ayşe teyzeyi robotuyla pazar alışverişinde görebilecek miyiz mesela?

Elbette bu mümkün ama bugün değil. 5-10 yıl sonra insan gibi robotlar olacak. Bu robotlar, aynı zamanda ilaçlarınızı getirebilir, size kitap okuyabilir. Mimik okuma ile karşındakinin hangi duygu durumunda olduğunu anlayabilir ve kendisi de duygu gösterebilecek robotlar.

‘ROBOTLARI İÇİN CENAZE DÜZENLEYENLER OLDU’

Transhümanizm hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu konudaki iddia şöyle; insan beyninin modelini çıkarabilirse bir mekanik sisteme yerleştirilebilir. Bugün için bu bilimkurgu ama ileride yapılabilir de.

İleride robotlara duygusal bir bağ geliştirebilir mi insanlık?

İnsanların her zaman böyle bir bağ geliştirebilecek yönleri var. Köpek robotların üreticisi Sony üretimini kesip, artık yedek parça üretmeyeceğini söylediğinde Japonya’da insanlar, robotları için cenaze törenleri düzenledi. Burada şöyle bir problem var. Örneğin, Alzheimer hastası biri, karşısındakinin bir robot olduğunu bilecek mi yoksa onu insan mı sanacak. Etik anlayışa göre, hiçbir robotun özellikle çocukları ve yaşlıları başta olmak üzere insanları kandırmaması gerekiyor. Çünkü insanlar onun robot olduğunu bir süre sonra algılayamaz ise, bir insandan duyduğu beklentinin aynısını yaşar.

‘TEKERLEKLİ BİR ROBOT ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ’

Siz de yeni bir robot üzerinde çalışıyorsunuz. Bu projenizi biraz anlatabilir misiniz?

Biz de hastalara, yaşlılara yönelik ya da normal bir ailenin evdeki işlerini halledebilecek bir robot çalışması yapıyoruz. İnsana benzeyen bir robot yapmak için uğraşıyoruz ancak bu robotun ayakları olmayacak. Ayak yerine tekerlek kullanıyoruz. Çünkü ayak sistemi yavaşlatıyor. Ağırlık açısından hem de fazla motora ihtiyaç duyuyor. Her yöne kolayca dönebilen çok küçük manevraları bile rahatça yapabilen bu yeni robotun bir aileyle uzun süre yaşamasını kurguluyoruz.