Avokado, günümüzün 'kanlı elmas'ı mı?

Sağlıklı yaşamın şartı mı, 'yeşil altın' olarak Meksika'nın yeni kanlı elması mı? Uzmanlar, avokadonun 'kanlı elmas'lara benzer bir 'çatışma metası' haline geleceği konusunda uyarıda bulunuyor. Meksika'da hükümetin uyuşturucuyla mücadeleyi sıkılaştırması, kartellerin milyonlarca dolarlık avokado ticaretini hedef almasına yol açıyor...

Abone ol

DUVAR - Batı dünyasında 'süper gıda' olarak pazarlanan ve yükselen sağlıklı yaşam trendinin en popüler besin maddelerinden biri haline gelen avokado, memleketi Meksika'da giderek daha fazla şiddetle anılıyor. Meksika hükümetinin uyuşturucu kaçakçılığı ve tedariki üzerindeki kontrolleri sıkılaştırması sonrasında, uyuşturucu kartellerinin milyonlarca dolarlık avokado üretimi ve dağıtımı üzerinde hakimiyet kurmaya yöneldiği belirtiliyor. Öyle ki, kartellerin bu amaçla ortaya koyduğu şiddet nedeniyle, avokado 'yeşil altın' ve 'yeni kanlı elmas' olarak anılır oldu.

Meksika, dünyanın en büyük avokado üreticisi. Avokadoların çoğunu üreten Michoacán eyaletinde 'yeşil altın' ihracatı geçen yıl 2.4 milyar dolara ulaştı. Bu pastadan pay kapmak isteyen çetelerin şiddetiyse giderek tırmanıyor. Son olarak ağustos ayında Meksika'da bulunan 19 cesedin, uyuşturucu çeteleri arasındaki 'bölge savaşlarını' takip eden çatışmaların sonucu olduğu düşünülüyordu. Ancak uzmanlara göre, cinayetleri üstlenen Jalisco New Generation uyuşturucu kartelinin amacı uyuşturucu değildi; kartel, yerel avokado ticareti üzerinde hakimiyet kurmak istiyordu.

Gelinen noktada, İngiltere merkezli analiz şirketi Verisk Maplecroft'tan dikkat çekici bir uyarı var. Şirketin yeni yayımladığı araştırmada, Meksika'da üretilen avokadoların Angola ve Sierra Leone'deki 'kanlı elmas'lara benzer bir 'çatışma metası' haline geleceği konusunda uyarıda bulunuldu.

Analizde, Meksika'da üretilen avokadoların risk profilini artıran bazı unsurlar incelendi. Bunların arasında kartellerin büyümesi ve bununla birlikte artan şiddet eylemlerinin yanı sıra çocuk işçilerin çalıştırılması ve yasa dışı ağaç kesimi/ormansızlaştırma eylemleri de var.

'ŞİDDET VE YOLSUZLUK SÜRECİN HER ALANINDA MEVCUT'

Verisk Maplecroft'un Amerika analisti Christian Wagner, "Avokadonun popülaritesinin giderek artması, Meksika’daki topluluklar ve çiftçiler için hem iyi hem kötü sonuçları beraberinde getirdi" diyor. Wagner, "Çoğu rekor kıran fiyatlardan yararlanırken, bazıları kâra gözünü diken organize suç gruplarının dikkatini çekti. Ekimden nakliyeye sürecine kadar şiddet ve yolsuzluk, tedarik zincirinin, özellikle Michoacán eylaletinde, her alanını etkiliyor. Cinayetler, modern kölelik, çocuk işçiliği ve çevresel bozulma, Michoacán tedarikçileri ve yetiştiricileriyle uğraşırken artan riskler haline geliyor" diyerek devam ediyor.

ASGARİ ÜCRETİN 12 KATI

Avokado, yüksek besin değeri nedeniyle diyetisyenler tarafından övülüyor. Meksika'da avokado endüstrisinin popüler olmasının sebeplerinden biriyse, asgari ücretin 12 katına kadar gelir elde edilebilmesi. Meksika'da üretilen avokadolar, Kaliforniya ve Florida'daki yerel üretime rağmen, çoğunlukla ABD'ye ihraç ediliyor. Birleşik Krallık'taki avokadolar ise İspanya, İsrail, Güney Afrika, Peru ve Şili'den geliyor. Avokado, Çin'de yüksek talep görüyor.

Verisk Maplecroft’dan Wagner Wagner, Meksika’daki kartellerin, hükümetin uyuşturucuya karşı sıkılaştırdığı mücadele karşısında, özellikle avokado gibi diğer 'ürünlere' yöneldiklerini söyledi. Çalışmada, 2019'da uyuşturucu kartelleri gibi hareket eden ancak uyuşturucu kaçakçılığıyla uğraşmayan suç örgütlerinde artış yaşandığına da dikkat çekildi.

'İNSAN HAKLARI İHLALLERİ ARTABİLİR'

Raporda, "Bölgede en az 12 suç grubu faaliyet gösteriyor. Bazı yerel ambalajcılar ve yetiştiriciler kendi savunma güçlerini toplayarak karşılık veriyor. Ancak bu hem şiddeti hem de insan hakları ihlali potansiyellerini artırıyor" ifadeleri yer aldı.

'MİSKET LİMONU VE PAPAYA DA DAHİL'

Uluslararası Kriz Grubu'nun Meksika analisti Falko Ernst ise "Yalnızca avokado değil, Meksika'da organize suç örgütleri 'sadece' uyuşturucu kaçakçılığı yapmıyor, mutasyona uğradılar. Mevcut suç modeli şöyle: Belirli bir bölgeyi kontrol edersiniz ve içinde yerel olarak hangi meta varsa sömürürsünüz. Bu metaya avokado, misket limonu, papaya ve çileğin yanı sıra yasa dışı madencilik de dahil" diyor.

'BOYKOT DOĞRU BİR TEPKİ DEĞİL'

Ernst, boykotun doğru bir tepki olmadığını dile getirdi. Ernst şöyle konuştu: "Çalışkan ve huzurlu binlerce aileyi destekleyen çok büyük bir sektörden bahsediyoruz. Boykot, onların ayağının altındaki halıyı çekmek anlamına da geliyor. Ve bu da kaybedilen karı elde etmek için, suç gruplarının sivillere saldırma ihtimalini arttırabilir." Ernst, "Tüketiciler, insan hakları krizlerine sessiz kalmamak adına alışveriş yaptıkları şirketlere beklentilerini söylemeliler. Hükümetler çoğu zaman vatandaşları göz ardı eder, ancak özel sektörde, sermaye sahiplerinin sürece dahil olması başka bir hikayedir" diyerek devam ediyor.

Verisk Maplecroft'tan Ryan Aherin, "İzlenebilirliği sağlamak, bu sorunları kontrol altına almanın anahtarıdır, ancak avokado tedarik zincirinin doğası gereği, bir meyveyi kaynağına kadar izlemek oldukça zordur" diyor. (DIŞ HABERLER)

Michelin yıldızlı şef: Kanlı avokadoları yemeyin!

İngiltere'de 3 kafe avokadoyu mönüden çıkardı