Atilla Yeşilada: Bu yol bizi IMF'ye götürür

Bakan Albayrak'ın açıkladığı reform paketinde batık kredilerle ilgili yol haritası için ekonomist Atilla Yeşilada şöyle dedi: "Bunların bir fona devredilmesi gündemde. Bankalar bu kredileri elden çıkarırken bilançolarına zarar yazacaklar ve bu zararın karşılığı yok. İkincisi kim bu kredileri alacak? Bankalar borç-hisse senedi takasına yanaşmaz. Hem kredisini alamamış hem de o şirkete ortak ol deniyor. Buna patron da Hazine de yanaşmaz. Bunu ancak IMF yapar."

Abone ol

ANKARA- Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak yeni reform paketini açıkladı. Pakette batık krediler, konkordatonun kontrol altına alınması, kıdem tazminatı ve vergi reformu başta olmak üzere pek çok alanda izlenecek yol haritası aktarıldı. Bunun yanında Bakan Albayrak IMF-Dünya Bankası-G20 Bakanlar toplantısı için ABD’ye gidiyor. Albayrak, burada fon yöneticileriyle de bir araya gelecek. Bugün açıklanan reform paketini ve Albarak’ın ABD’deki görüşmelerini ekonomi uzmanı Atilla Yeşilada ile konuştuk.

Bugün yeni reform programı açıklandı. Öte yandan Türkiye İstanbul seçimlerinin sonuçlarına odaklanmış durumda. Sizce seçim sonuçları reform programının seyrine etki etti mi?

Bana kalırsa Bakan Albayrak sor durumda kaldı. Bu zor durumda kalmada seçimde beklenen sonucunun alınması da etki oldu. İstanbul seçimleri özelinde biraz arada kalmışlık gibi bir durum var. Bu nedenle paketi açıklarken sık sık bu ilk aşama dedi.

REFORM PAKETİ SEÇİM SONUÇLARININ GÖLGESİNDE KALDI

Yani reform paketi seçim sonuçlarının gölgesinde mi kaldı?

Evet. Seçim sonuçlarının gölgesinde kaldı. Açıklamanın yüzde 90’ında niyet laf kalabalığıydı... Tarımda planlanma gibi unsurlara değindi, bunlar çok gerçekçi değil. Eğer seçim meselesi bitseydi bu programa sıfır verirdim. Ama seçim sonuçları etkili oldu.

Programda hiç olumlu bir şey yok mu?

Var. Örneğin kamu banklarına dönük söylenenler. Bu bankalara Hazine kağıtları verilecek. Sermaye aktarımı meşru bir yöntem. Açıklamaya göre 28 milyar aktarılacak. Ancak yüzde kaç faizle verilecek belli değil. Piyasa faiziyle mi verilecek başka bir oran mı kullanılacak, bu belli değil. Bunun yanında batık kredilerin oranın yüzde dört olmadığı o kara listedeki yüzde 2’nin de buna dahil edilmesi önemliydi.

Batık Kredilerde durum nedir?

Bu batık kredilerde çok büyük sorun var. 267 milyar riskli kredilerden 107 milyar dolarlık olanı yapılandırılmış.

'KİMSEDE KAR BEKLENTİSİ YOK Kİ KREDİ ÖDESİN'

Yapılandırma iyi bir adım değil mi bu durumda?

Eğer geçici bir durum olsaydı, yani 3 aylık bir durum 6 aylık bir durumda belki. Ancak kimse kâr etmiyor, kimsede kâr beklentisi yok ki kredi ödesin. Yani borç ertelenmiş de ödenebilir mi belli değil. Örneğin tüketici kredileri bir yılda hiç büyümemiş. İnsanların cebinde mal alacak para yok. Bu borçlar ancak iki şarttan biri yerine gelirse ödenebilir. Ya faizler düşecek ama üç dört puan değil, 10 puan düzeyinde ya da şirketlerin cirosunun artması lazım ki ödeme yapabilsin. Ama bu koşullar oluşmuyor. Bu durumda 260 milyar gitti demek lazım. Bu borç bir nevi bankaların sırtına kalıyor ve batığa yazılacak.

Reformda batık krediler konusunda izlenecek yol haritasından bahsedildi. Sizce bu yöntem işe yarayacak mı?

Batık kredilerle ilgili bir oran verildi ve ardından izlenecek yoldan bahsedildi. Bunların bir fona devredilmesi gündemde. Burada iki sorun var. İlk olarak bankalar bu kredileri elden çıkarırken bilançolarına zarar yazacaklar ve bu zararın karşılığı yok. Bu durum bankaların sermaye ve kârlarını etkileyecek. İkincisi kim bu kredileri alacak? Öncelikle bankalar borç-hisse senedi takasına yanaşmaz. Hem kredisini alamamış hem de o şirkete ortak ol deniyor. Bankalar buna yanaşmaz. Buna patron da Hazine de yanaşmaz. Bunu ancak IMF yapar. Yani bu yol bizi IMF’ye götürür.

Bakan Albayrak konuşmasında enerji ve inşaat sektörüne dikkat çekti. Bu iki sektörde durum nasıl?

Her iki sektör açısından da duruma bakarsak enerji sektörünün 55 milyar dolar borcu var. Öte yandan inşaatın 50 milyar dolar. Bu kredilerin yarısı Hazine garantisi altında. Bunun ne kadarı problem derseniz hepsi derim. Çünkü hepsi zarar yazıyor.

Programda kıdem tazminatına da kısaca değinildi. Bakanlığın bu konuda aklında ne var?

Öncelikle kıdem tazminatı fonu kurulup bunu özel emeklilik fonlarına yönettirecekler. Ancak bunun için işçi ve işveren arasında orta nokta bulunmalı. Hukuk devletinde verilen haklar geri alınamaz, iki tarafın da memnun edilmesi gerekiyor. Bu çerçevede önce kıdem tazminatı reformu yapılmalı sonra fon kurulmalı.

BÜTÇE AÇIĞI SON ÜÇ AYDA PATLADI

Ekonomi reform programı olmakla beraber eğitim hukuk gibi alanlara da değinildi...

Hukuk reformundan bahsetmesi önemliydi. Birilerinin hukukta bir sorun olduğunu ifade etmesi güzel. Ancak yine de ortada ne yapılacağı söylenmiyor. Beklenen somut açıklama yapılmadı. Bunlar zaten konuşuluyor. Somut bir şey yok. Bütçe konusunda bilgi verilmedi. Bütçe açığı son üç ayda patladı. Bunu bir şekilde kapatmak lazım bu da faiz artışı demek.

Vergi reformu da programda yer aldı. Bu alandaki reformu nasıl buldunuz?

Vergi reformunda üç şey söylendi. Kurumsal vergiler azaltılacak, dolaylı değil doğrudan vergi alınacak ve vergiler tabana yayılacak. Bu üç ilkeyi bir cümlede kullanamazsınız. Bunlar bir biriyle çelişkili.

Gıda fiyatlarındaki enflasyon karşısında tarımda reform yapılacak dendi. Sizce bu adım sorunu çözer mi?

Öncelikle reform programında enflasyona neredeyse hiç değinilmedi. Tarım konusunda da işi bilen tarım uzmanlarına sorarsanız tarım reformunun Ecevit Dönemi’nden bu yana çok zor bir şey olduğunu görürsünüz. Bu “Hal Yasası” ya da Lojistik Zincirinin düzenlenmesiyle olmaz.

ALBAYRAK’I ABD’DE ZOR SORULAR BEKLİYOR

Bakan Albayrak, IMF-Dünya Bankası ve G20 Bakanlar Toplantısı’na katılmak için ABD’ye gidecek. Burada büyük fon yöneticileriyle görüşmeler de yapacak.

Evet, New York ve Washington’da iş insanları ve fon yöneticileriyle bir araya gelecek. Burada çok zor sorularla karşılaşacağını söylemek lazım. Dolayısıyla burada ne söyleyeceği çok önemli.

Neden?

Şöyle buradaki insanlara da detay anlatırsa ve çantasında ciddi bir plan yoksa sorun büyür. Seçim öncesinde SWAP’a getirilen kısıtlama yatırımcılarda büyük bir tepkiye neden olmuştu, yani hali hazırda bir kızgınlık var. İkna edici bir yol haritasına sahip olması gerekiyor yani.