ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu: Muhalefetin ikinci tur planı işlemez

ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turuna tek adayla katılması durumunda Erdoğan karşısında şans bulabileceğini söyledi. Uslu'ya göre, muhalefetin ilk tura farklı adaylarla katılıp, ikinci turda tek aday etrafında toplanma planıyla kazanma şansı yok.

Abone ol

DUVAR - ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, muhalefetin ilk tura ayrı adaylarla girip ikinci turda tek aday etrafında birleşme planının işlemeyeceğini savundu. Uslu'ya göre seçimin ikinci tura kalması durumunda Cumhurbaşkanı Recep tayyip Erdoğan'ın kaybetme ihtimali yok.

ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, Habertürk'ten Kübra Par'a kanoştu. Uslu, "Neden erken seçim kararı alındı" sorusunu yanıtlarken şunları söyledi: "Şu an konjonktür AK Parti’nin ve cumhur ittifakının lehine ve bu avantajlarını kullanmak isteyecekler. Öne çekerek de aslında avantajlarını maksimize ettiler. Gerek tavanlarında, gerek tabanlarında şu an herhangi bir sorun görünmüyor. Parti üst yönetimleri bu ittifaka çok değer veriyor. Teşkilatlar da buna ısındı. Oysaki muhalefet partilerinin hepsi henüz tek başına; hiçbiri bir ittifak kuramadı. Yüzde 50’yi aşan bir blok var, karşısında en büyüğü yüzde 25, hatta şu an yüzde 22-23 civarında olan CHP’yle rekabet söz konusu."

REKABET OLABİLMESİ İÇİN

"Muhalefet Cumhurbaşkanlığı için seçime ittifakla mı girerse avantajlı çıkar, yoksa ayrı ayrı adaylarla mı?" sorusuna Uslu'nun yanıtı şöyle: "Yüzde 48.5 kaç parçaya bölünürse bu o kadar iktidarın lehine, muhalefetin aleyhine olur. Muhalefet birden fazla parçaya bölünürse seçimin ilk turda sayın Erdoğan lehine biteceğini düşünenlerdenim. Rekabet olabilmesi için 48.5’in konsolide olması lazım. Muhalefetin ortak adaysız kazanma şansı yok. İkinci tura bırakma hesabı işlemez."

Uslu yaptıkları anketlerde, Erdoğan'ın karşısına çıkma ihtimali olan adaylardan En yüksek oy alanının Abdullah Gül olduğunu söylerken, şöyle dedi: "Rakamları hatırlamıyorum ama yüzde 48.5’i en fazla ölçüde toparlayan aday Sayın Gül’dü. HDP tabanının oy vermeye en sıcak baktığı aday sayın Gül olduğu için kendisi saymış olduğunuz diğer adaylara göre ön plana çıkıyor."

Yaptıkları araştırmalarda İYİ Parti'nin oyunun hiç yüzde 9'un altında görmediklerini söyleyen Uslu, "Yüzde 4 CHP’den, yüzde 4 MHP’den, yüzde 2-3 aralığında da AK Parti’den alıyor. İYİ Parti yeni bir vizyon, yeni bir söylem, yeni bir programla ortaya çıkmadı. Sadece üç partinin mutsuz seçmenlerini kendisine çekmeyi başardı" dedi.

'İKİNCİ TURA CHP'NİN ADAYI KALIR'

Uslu cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması durumunda ortaya çıkabilecek tabloya ilişkin şu iddialarda bulundu: "İkinci tura kalırsa Sayın Erdoğan’ın kaybetme olasılığını tamamen imkânsız olarak görüyorum. Çünkü şu anki partilerin hepsi kendi adaylarını gösterirlerse ikinci tura kalacak olan aday CHP’nin adayıdır. İkinci turda CHP’nin adayıyla sayın Erdoğan rekabet ettiğinde, CHP Türk solundan gelen oyları alır. Belki sağcı bir aday gösterirse sağdan bir miktar oy alır. Her durumda sayın Erdoğan şanslı olacaktır. Sayın Erdoğan bu sefer gerçekten yüksek bir oyla seçilir."

Uslu, yaptıkları anketlerde partilerin şu anki oy oranını "AK Parti’yi 46-47, MHP’yi 6-8, CHP’yi 22-23, İYİ Parti’yi 9-11 aralığında görüyoruz. HDP 10 civarında, Saadet’te bir kıpırdama gözlemlemedik" diye açıkladı.

'GENÇLERDE AK PARTİYE YÖNELİM TÜRKİYE ORTALAMASININ ALTINDA'

Uslu "Bu seçimde ilk kez oy kullanacak olan yaklaşık 1.5 milyon genç seçmenin kime oy vereceği sorulunca, şu değerlendirmeyi yaptı: "Öncelikle, bu seçmenlerin yarısından fazlası oy kullanmak için sandığa gitmiyor. Sandığa giden yeni seçmenlerin tercihleri de Türkiye ortalamasından farklılaşıyor... Diyelim ki AK Parti’nin oyu Türkiye genelinde 1 Kasım seçimlerinde yüzde 50 civarında iken, yeni seçmen grubundaki oy oranı yüzde 40 civarındaydı. Bu seçmen grubunun da birinci tercihi AK Parti ama desteğin oranı Türkiye ortalamasının altında kalıyor. Eğer sadece bu gençler oy verecek olsaydı, 1 Kasım’da CHP dördüncü parti olacaktı... MHP ve HDP bu yaş grubunun ikinci ve üçüncü partisi ve her iki partiye yönelik desteğin oranı birbirine çok yakındı. Tabii ki bu tablo İYİ Parti’nin denkleme girmesinden sonra biraz değişmiştir."