Almatı sırlarını ifşa ediyor: Duvarın arkasından Sovyet sanatı çıktı

Kazakistan’ın 90’larda Almatı (Almaata) kentini başkent olmaktan çıkarması sayesinde nadir mozaikler, sgraffiti’ler ve diğer sanat eserleri yok olmaktan kurtuldu!

Abone ol

DUVAR - Daryl Mersom’un The Guardian gazetesinde yer alan makalesine göre, Jama Nurkalieva ve meslektaşları Kazakistan’ın eski başkenti Almatı’da, Sovyet döneminden kalmış ve artık kullanılmayan bir panoramik sinemada inceleme yaparken binanın sokağa bakan cephesindeki alçı kaplama üzerindeki dar bir boşluğu fark edene kadar, duvarın ardında neyin gizlendiğini bilmiyorlardı.

Bina görevlisi, alçı duvardaki dar boşluğa ışık tuttuğunda, araştırma ekibi bir adamın kafasını gördü! Alçı paneli dikkatle kırdıklarında ise arkasındaki sanat eseri gün ışığına çıktı: Grafik sanatçısı Eugeny Sidorkin tarafından Sovyet döneminde yapılmış ve çoktan unutulmuş bir sgraffito.

İtalyancada 'kazımak' anlamına gelen 'graffiare' kelimesinden türetilen 'sgraffito', üst üste bindirilen alçı ya da beton kaplamaların üst katmanlarının kabartma oluşturacak şekilde kazınması tekniği. Standart bir plan şemasına göre 1964’te inşa edilen sinema, SSCB döneminin en büyük sinema yapılarından biri. Ön cephesinde geniş cam paneller kullanılmış olması, binanın yanından geçenlerin sgraffito’yu görmesini sağlamış.

Kazakistan grafik sanatçısı Eugeny Sidorkin (1930-82) tarafından yapılan sgraffito’dan bir bölüm.

Şu anda bu eski sinema binasının Tselinny Çağdaş Kültür Merkezi’ne dönüştürülmesi söz konusu. 1982’deki ölümünden önce Kazak Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti tarafından "Halkın Sanatçısı" unvanı verilen Sidorkin’in eserinin keşfedilmesi, kültür merkezinin direktörü Nurkalieva’nın belirttiği üzere büyük önem taşıyor. Sgraffito, restorasyon uzmanları, mimar Asif Khan ve Sidorkin’in sanatçı oğlu Vadim’in çalışmasıyla özgün haline göre restore edildi.

BAŞKA ESERLER DE ORTAYA ÇIKARILIYOR

Bu sgraffito, geçen yıl Almatı’da keşfedilen tek Sovyet dönemi eseri değil. Monumental Almaty  web sitesinin kurucusu Dennis Keen, eylül ayında Kazakistan Bilim Akademisi’nde 1984’ten kalma bir Lenin mozaiği keşfetti. Vladimir Tverdokhlebov ve ekibinin çalışması olan mozaiğin, son 20 yıldır üstü kapalıydı.

Almatı’da Kazakistan Bilim Akademisi’nde bulunan Lenin mozaiği yeniden keşfedildi ancak halkın görmemesi için perde arkasında gizleniyor.

Keen, “Sovyet sanatına, özellikle de Lenin’e büyük bir ilgi var” demesine rağmen politik hassasiyet yaratmaması amacıyla bu mozaik halkın görmemesi için şu anda bir perdenin arkasına gizlenmiş durumda. Öğrenciler ve ziyaretçiler ancak önceden izin alarak mozaiği görebiliyorlar.

Rusya haricindeki eski Sovyet ülkelerinin bazılarında komünist semboller yasa dışı ilan edilmiş durumda. Ukrayna 2015 yılında kamuya açık alanlarda komünist sembollerin kullanımını yasakladı ve yok edilmeleri şartını getirdi. Bu yasağa uymayanlara 10 yıla kadar hapis cezası verilmesi söz konusu. Halk kültürü, bilim ve sporu betimleyen Sovyet dönemi mozaikleri bu yasağın dışında tutuluyor ama Kharkiv kentindeki ‘Lenin ve Bilim’ ile Lysychansk’daki ‘Daima Lenin ile Birlikte’ adlı eserler 2016’da yok edildi.

Lysychansk’daki ‘Daima Lenin ile Birlikte’ adlı eser yok edildi...
Kharkiv kentinde yok edilen ‘Lenin ve Bilim’ mozaiği...

ÜÇTE BİRİ YOK OLDU

"Decommunized: Ukrainian Soviet Mosaics" (Komünizmden Arınma: Ukrayna’nın Sovyet Mozaikleri) kitabının yazarı Yevgen Nikiforov, bu yasa çıktığından beri ülkedeki mozaiklerin yüzde 4’ünün yok edildiğini tahmin ediyor. Almatı’da ise Dennis Keen’in tahminine göre Sovyet döneminden kalma sanat eserlerinin üçte biri yok oldu. Duvar resimleri ve posterlerin aksine büyük boyutlu mozaik panolar, rölyefler ve sgraffiti’ler her şeye rağmen günümüze gelmeyi başardı. Halk kültürünü ve doğa manzaralarını yansıtan Sovyet dönemi eserlerinin gizlenmesi ya da ortadan kaldırılmasına dair bir çaba olmasa da bu eserlerin taşıdıkları anlamlar onları tartışmalı hale getirebiliyor.

Tselinny’de Sovyet modernist mimarisi sergisinin küratörlüğünü yapan Ekaterina Golovatyuk, bir mimar ile bir sanatçının bir cafe’ye yapılacak bir mozaik için yaptıkları konuşmayı aktarırken bu durumdan söz ediyor. Mozaikte bir tarafında bir kaplan, diğer tarafında keçilerin bulunduğu bir göl manzarası planlanmış. “Yerel komünist parti onlara bunun ne anlama geldiğini sormuş. Mimar ile sanatçı, ‘Hiçbir şey, sadece bir doğa manzarası’ diye yanıtlamışlar ama bu kompozisyonun gizli bir siyasi mesaj içermediğine dair onları ikna edememişler.”

Ekaterina Golovatyuk, Kazakistan Başkanı Nursultan Nazarbayev, 1997’de başkenti Almatı’dan Astana’ya taşıdığı için Almatı’da keşfedilmeyi bekleyen daha birçok mozaik olduğunu düşünüyor.

Ülkenin kaynakları ve imar etkinliği, ‘bozkır kenti’ Astana’ya aktarıldığı için Almatı kısmen değişmeden günümüze ulaşmış durumda.

“Nazarbayev, ideolojisini ve bunun mimariye yansımasını gösterecek boş bir alana ihtiyaç duyduğu için Almatı’ya dokunulmadı” diyen Golovatyuk’e göre, “Almatı açısından bu çok şanslı bir durum, aksi halde sanırım çok daha büyük bir hasar olurdu ve çok daha fazla şey kaybolurdu.” (Guardian'dan çeviren Melishan Devrim)