Albayrak doları 4,6 liradan aldı, 8,50 liradan bıraktı

Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal'ın dün gece görevden alınmasının ardından bu akşam da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak istifa ettiğini duyurdu. Albayrak'ın ekonomi yönetimi, ülkedeki ekonomik krizin derinleştiği ve ortaya konulan hedeflerin tutturulamadığı bir dönem olarak hafızalara kazındı. TL ocak ayından bu yana yüzde 42 değer kaybederken, dolardaki her 1 kuruşluk yükselmeyle dış borç yaklaşık 4 milyar lira arttı. Raflarda gramajlar düşerken, fiyatlar fırladı.

Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk Hazine ve Maliye Bakanı olarak göreve 10 Temmuz 2018 tarihinde getirilen Berat Albayrak, koltukta ancak 2 yıl kalabildi. Albayrak bir önceki kabinede de 3 yıl Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı olarak görev yapmıştı.

Başkanlık sistemiyle birlikte 'ekonominin uçuşa' geçeceği ve 'ustalık dönemi vurgusu' öne çıkartılırken, ekonomi yönetiminin başına geçen Albayrak da bakanlığı döneminde hayli iddialı açıklamalar yaptı. Ancak Albayrak dönemi ekonomik krizin daha da derinleşmesiyle sonuçlandı.

BAKANLIĞININ İLK GÜNÜNDE TL YÜZDE 3 DEĞER KAYBETTİ

9 Temmuz'da dolar 4,6 lira iken, Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı'na getirildiği ilk gün TL yüzde 3 değer kaybetti. Albayrak bakanlıktan istifa ederken dolar 8,5 liraya, euro 10 liraya, sterlin ise 11 liraya yükseldi. Çeyrek altın fiyatı 880 lirayı buldu.

'DOLARA BAKMIYORUM'

Bir televizyon kanalında, döviz kurundaki yükselişe ilişkin soruya verdiği "Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Dolar borcunuz var mı? Dolarla bir işiniz var mı?" yanıtı tepkilere neden oldu. Dolardaki artışın iğdene ipliğe her üründe zam anlamına geldiği hatırlatmaları yapılmak zorunda kalındı.

'DOLARLA UĞRAŞMIYORUZ, İSTESEK DÜŞÜRÜRÜZ!'

TL’nin dolar karşısında ocak ayından bu yana yaşadığı yüzde 42'lik değer kaybı için “Biz dolarla uğraşmıyoruz. İstesek düşürürüz. Faizi yükseltirseniz, döviz düşer. Ama bizim derdimiz bu değil” demesi de tartışmaları alevlendirdi.

MERKEZ BANKASI'NIN DÖVİZ REZERVLERİ ERİDİ

Merkez Bankası ise dövize üstü örtülü müdahale için ocak ayından bu yana 100 milyar doların üzerinde rezervini bozdurdu. Resmi rezervlere göre dahi Merkez'in döviz rezervi 39 milyar dolar eridi. Swap (ödünç alınan para, takas) çıkarıldığında Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin eksilere düştüğü hesapları yapıldı. Merkez Bankası'nın içine düştüğü durum nedeniyle dövizi kontrol altına alma gücü de rezervleri gibi eridi.

ENFLASYON HEDEFİ 1 AYDA ÇÖKTÜ

Bakanlığı döneminde 2019 ve 2020'de iki kez ekonomi programı açıkladı ancak ne enflasyon ne cari açık ne de büyüme hedeflerine ulaşabildi. 29 Eylül'de açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'nda yıl sonu için yüzde 10,5 enflasyon hedefi konuldu. Ancak henüz bir ay sonra Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada, yıl sonu enflasyonu için yüzde 12,1 öngörüsünde bulunuldu.

BÜTÇE AÇIĞI HEDEFİ 7 AYDA AŞILDI

Albayrak, 2020 yılının tamamı için 138,9 milyar lira bütçe hedefi koydu. Ancak temmuz itibariyle bütçe açığı 139,1 milyar liraya ulaştı. Böylece 2020 yılının tamamı için hedeflenen  bütçe açığı 7 ayda verilmiş oldu.

 CARİ AÇIK HEDEFİ 8 AYDA AŞILDI

Albayrakın cari açık hedefi de yılın ilk 8 ayında aşıldı. Merkez Bankası verilerine göre yılın ilk 8 ayında 26 milyar 500 milyon dolar cari açık verildi. Oysa Albayrak'ın önüne koyduğu yıllık cari açık hedefi 24 milyar dolardı.

DIŞ BORÇ NASIL ÖDENECEK?

Döviz kurlarındaki hızlı yükseliş, dış borçların nasıl ödeneceği sorusunu da beraberinde getirdi. Merkez Bankası verilerine göre Türkiye'nin kısa vadeli dış borç stoku, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 artarak ağustos itibariyle  132,8 milyar dolara yükseldi. Bu dönemde bankaların borcu 58,8 milyar dolara gelirken, özel sektörün borcu ise 84,5 milyar dolar oldu.

Yurtdışından sağlanan kredi ve tahvil geri ödemelerinin 14.5 milyar dolarının ekim-kasım ve aralık aylarında yapılması gerekiyor. 

DOLARDAKİ HER 1 KURUŞLUK ARTIŞTA DIŞ BORÇ 4 MİLYAR LİRA ARTIYOR, ÖZEL SEKTÖRE DÜŞEN PAY DA 2 MİLYAR LİRA

Türkiye'nin toplam dış borcu ise 421,8 milyar dolar. Bu da, dolardaki her 1 kuruşluk artışla, dış borcun yaklaşık 4 milyar lira yükselmesi anlamına geliyor. Dış borçtaki payı 239 milyar dolar olan özel sektöre de 1 kuruşluk maliyet yaklaşık 2 milyar lira olarak yansıyor.