Alaattin Aktaş: 'KKM ekonomi yönetimi için pimi çekilmiş bomba gibi'

Ekonomi uzmanı Alaattin Aktaş, ekonomi yönetiminin KKM'den çıkışı hızlandırmak için aldığı önlemleri yazdı, döviz cinsinden KKM'den çıkışın kolay olmayacağını belirtti.

Abone ol

DUVAR- Son bir ayda Türk lirası ile açılan KKM hesaplarında 167 milyarlık bir azalma oldu. Ekonomi yönetiminin son kararı ile 2024 yılında TL cinsi KKM’de vade dolduğunda vadeyi uzatmak artık mümkün olmayacak. Hesabının vadesi dolan parasını alıp sistemden çıkmak zorunda

Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, TL ile açılan KKM için bu önlemler alınırken döviz cinsinden açılan KKM'lerde döviz kurlarına bağlı gelişmeler nedeniyle tasfiyelerin bu kadar olmayabileceğini belirtti. Aktaş'ın "TL KKM’de hesap yeniletmeme kararı etkisini gösteriyor" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"Bir önceki ekonomi yönetiminin adeta ‘asrın buluşu’ olarak lanse ettiği kur korumalı mevduatı, yeni ekonomi yönetimi pimi çekilmiş bomba gibi görüyor ve bu uygulamanın bir an önce bitmesi için çaba gösteriyor.

TL ile açılan hesaplar artık giderek tümüyle sıfırlanacak, o hesaplar belli bir yola girdi.

Döviz dönüşümüyle açılan hesapların eski cazibesini yitirmesi için de geçen aralık ayı başında asgari faiz koşulu biraz esnetildi.

Bu hesaplara daha önce en az politika faizi kadar faiz uygulanması gerekiyordu. Merkez Bankası bu alt sınırı, aralık ayı başında ’politika faizinin yüzde 85’inden az olmamak üzere’ şeklinde değiştirdi.

Bu karar alındığında politika faizi yüzde 40’tı ve bankalar kendilerine tanınan o yüzde 15’lik marjı hemen kullanarak döviz dönüşümlü KKM’de asgari faizi yüzde 34’e çekti.

Daha sonra politika faizi yüzde 42.5’e çıkarılınca asgari faiz otomatik olarak yüzde 36.15’e yükseldi.

Politika faizi ocak ayında yüzde 45 olunca bu kez söz konusu hesapların faizi yüzde 38.25’e çıkmış oldu.

Bileşik yüzde 44...

Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 45 olarak uygulanmaya devam edildiği, döviz dönüşümlü hesapların asgari faizine ilişkin ‘politika faizinin yüzde 85’inden az olamaz’ koşulu da değiştirilmediği sürece, bu hesapların yüzde 38.25’lik asgari faizden bir yıllık bileşik getirisi yüzde 44’ü buluyor.

Tabii ki bu bir yılda döviz yüzde 44’ten fazla artarsa hesap sahipleri aradaki farkı da alacak. Ama şu anki faize göre yüzde 44 garanti.

Bu oranı ortalama mevduat faiziyle kıyasladığımızda gayet iyi bir getiri görüyoruz.

Merkez Bankası verilerine göre en yüksek faizin uygulandığı bir ay vadeli mevduatın tüm bankalar ortalamasındaki bileşik faizi yüzde 50 bile değil, bazı bankalar bu oranı biraz aşıyor olabilir.

Bir tarafta döviz dönüşümlü KKM’nin stopaj kesintisi uygulanmayan ve basitte net yüzde 38.25, bileşikte net yüzde 44 faizi; diğer tarafta bileşikte net yüzde 50 mevduat faizi.

Arada topu topu 6 puan kadar fark var. Ama döviz dönüşümlü KKM’de kur daha çok arttığı takdirde bu farkı almak gibi bir avantaj da var.

YENİ ADIMLAR GELEBİLİR

Döviz dönüşümlü KKM’yi aşağı çekmek için yeni adımlar atılması hiç şaşırtıcı olmaz. Her ne kadar kısa bir süre önce bu hesapların zorunlu karşılık oranı aşağı çekilmişse ve bu yolla bankalara bu hesaplar için bir avantaj sağlanmışsa da orta vadede KKM’den kurtulmak istenecektir.

Zaman içinde belki halen yüzde 85 olarak uygulanmakta olan politika faizinden düşük olmama koşulu, daha da aşağı çekilebilir.

Ama döviz dönüşümlü hesaplar ekonomi yönetiminin yumuşak karnıdır, bu hesapların birden çözülmesi durumunda gidilecek adres mevduat değil özellikle döviz olacaktır. Dolayısıyla bu konudaki adımlar çok temkinli atılacaktır."

(EKONOMİ SERVİSİ)