Afet bölgesi Samandağ’da soğuğa karşı yaşam mücadelesi

Geceleri hava sıcaklığının eksi 5 dereye kadar düştüğü Samandağ'da çadır dağıtımı yetersiz kalıyor. Gecenin ayazını kamyonet kasalarında ya da derma çatma çadırlarda geçiren halk yardım bekliyor.

Abone ol

Ceren Deniz – Kadir Cesur
HATAY - Maraş depreminden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay’ın Samandağ ilçesindeki barınma ve ısınma sorunu devam ediyor. Kent meydanında, ara sokaklarda, kırsal mahallelerde depremzedeler ya geceyi özel araçlarının içinde ya da kendi imkanları ile inşa ettikleri derme çatma çadırlarda geçiriyor. Her ikisine de imkanı olmayanlar ise, battaniyelere sarınıp sandalyelerin üzerinde ateş başında sabahlıyor.

İlçenin kent meydanında sadece birkaç çadır göze çarpıyor ve bu çadırlar güvenlik güçlerinin barınma ve koordinasyon merkezi olarak görünüyor. Gece saatlerinde kent meydanındaki araçlar depremzedeler için barınak oluyor. Öyle ki; kent meydanındaki bir kamyonetin kasasında 20 kişi kalıyor. Kentin en az hasar alan yüksek kesimlerindeki kırsal mahallelerde de benzer görüntüler yaşanıyor.

97 yaşındaki annesi Huriye Kazan’ı, kendi çabaları yaptığı çadırın içinde soğuktan korumaya çalışan Ahmet Kazan, bir an evvel kendileri için sıcak bir ortam sağlanmasını istiyor. Ahmet Kazan yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Annem bana sürekli ‘üşüyorum oğlum’ diyor. Hastalıkları var. Bu soğuğa dayanamayacak diye korkuyorum. Bizim sıcak bir çadırımız olsun. Başka bir şey istemiyoruz. Olsaydı içinde otururduk. Günlerdir dışarıdayız. Depremin olduğu ilk gece dışarıda yattık. Günlerdir 10 aile bir kamyonetin kasasında yatıyoruz.”

YANGIN ENDİŞESİ

Kent meydanı dışında ilçenin ara sokaklarında müstakil evleri olan aileler de evlerine yakın, güvenli noktalara branda ve battaniyelerle yaşam alanları kuruyor. Derme çatma bu çadırlarda odun sobası yakılırken aileler bu sobaların etrafında toplanıyor. Bu yöntem yangın endişesini de beraberinde getiriyor.

Depreminin ardından çöken evlerinin enkazı altından kendi imkanlarıyla çıkan Duman Ailesi de bu çadırlardan birinde yaşıyor. Aydın Duman, enkaz altında gördüğü küçük bir ışık hüzmesi sayesinde kurtulma hikayesini de şöyle anlatıyor: “Kimse gelmedi biz kendi çabalarımızla kurtulduk bu enkazdan. Kardeşim 'neredesin' diye seslendi bana. Bir kuş gözü kadar ışık içeriye yansıttı. Ardından ben bu ışıkla kendi çabam sayesinde, ellerimle kazarak çıktım enkazdan.”

Enkazdan birbirilerini kurtaran aile kurdukları çadırın içinde yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Çadırda kalan altı çocuk da şu ifadeleri kullanıyor: “İlk önce bir evimiz olsun istiyoruz. Sonra da okula gitmek. Arkadaşlarımızı çok özledik. Hepsi bir yerlere taşındı. Onları yeniden görebilecek miyiz bilmiyoruz.”