Acil kan aranıyor: 10 yıla bulunabilir

Bilim insanları kitlesel trajedilerde yaşanan kan sıkıntısının ortadan kaldırılması amacıyla yapay kan üretmek için âdeta bir yarış halindeler. Las Vegas’ta gerçekleşen son katliam, stoklarda bulunan insan kanının büyük ve beklenmedik durumlar karşısında yetersiz olduğunu bizlere tekrar hatırlatmış oldu.

Abone ol

Ankita Rao *

Birkaç hafta önce Las Vegas’ta gerçekleşen katliamın sonrasında yüzlerce kişi, bölgedeki bir avuç sağlık merkezinde kan vermek üzere sıraya girdi. Herhangi bir şekilde yardım etmeyi isteyen insanları görmek duygulandırıcı bir olaydı. Öte yandan, şayet bilim vaadini yerine getirirse, bu durum bir gün tarihe karışacak.

Bilim insanları yıllardır yapay kan üretmenin yollarını arıyorlar. Umudumuz, bu maddenin insan kanından daha uzun bir süre için depolanabilmesi (ki kan yalnızca 42 gün boyunca saklanabiliyor) ve neticede acil durumlarda kullanılacak şekilde paketlenip hazır bulundurulabilmesi. Eğer araştırmalar olumlu sonuçlanırsa, her yıl binlerce hayat kurtarılabilir.

Saint Louis’de bulunan Washington Üniversitesi’nde doktor ve araştırmacı olan Allan Doctor, “İnsanlar kan vermek için yeterince hızlı davranamıyor ve sistemden ihtiyaç duyulan kan yeterince hızlı tedarik edilemiyor,” diyor. “(Daha önce saldırıların yaşandığı) Pulse gece kulübü, Boston Maratonu ve en son Las Vegas saldırılarının hepsi kitlesel kan ihtiyacına dair, ani ve öngörülemeyen bir ihtiyaç durumuna ilişkin üzücü örnekler.”

ÜÇ İLÂ BEŞ YIL SONRA DENENEBİLECEK

Allan Doctor’un laboratuvar ekibi kan bileşiminde bulunan kırmızı kan hücrelerinde üretilen, insan hemoglobininin ihtiva ettiği “EritroMer” adlı bir kan sıvısı ve yapay bir hücresel doku oluşturmak için çalışıyor. Bu yapay kan aslında kurutulmuş bir toz formunda ve bu toz haftalar yerine yıllar boyunca depolamaya ve kolayca taşımaya olanak sağlıyor. Doctor, bu maddenin saf su ile birlikte paketlenebileceğini ve bu sayede bir hasta için kullanılması gerektiğinde doktorların veya sağlık görevlilerinin malzemeyi suyla karıştırarak kolayca kullanabileceğini ifade ediyor.

“EritroMer” üretimi henüz deneme aşamasında. Sadece hayvanlar üzerinde test edildi ve Doctor, araştırma ekibinin bu maddeyi insanlar üzerinde denemesi için yaklaşık üç ilâ beş yıla daha ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Bunun ardından FDA (ABD Gıda ve İlaç Dairesi) onayı için başvurulacak ve sonrasında sağlık çalışanlarının olası enfeksiyonları bulaştırmaktan kaçınmaları için malzemeyi doğru bir şekilde kullanmaları amacıyla eğitilmeleri gerekecek. Doktor, “Tamamen steril bir taşıma sistemi oluşturmak bizim için çok önemli,” diyor. Yapılan denemeler başarılı olursa ve maliyet açısından uygun bir formül oluşturulabilirse altı ilâ on yıl içinde kullanıma sunulmasını öngörüyor.

BAĞIMSIZ ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Teknik olarak oksijeni vücuda aktarmanın bir yolu olan yapay kan üretimine dair farklı yaklaşımlar da bulunuyor. 2013 yılında Romanya’da araştırma yürüten bir ekip, bunu karaciğer proteini olan “albümin” ve solucanlardan sağlanan bir protein olan “hemeritrin” vasıtasıyla gerçekleştirdiklerini açıklamıştı. İngiltere’deki Ulusal Sağlık Servisi’nden başka bir ekipse, şu an laboratuvar ortamında yaratılan kırmızı kan hücrelerini test ediyor.

Bu araştırmaların sonuçları, tıp uygulamalarımızı ve acil müdahale ekiplerinin yaralıları tedavi etme yöntemlerini de değiştirecek. En az 58 kişinin öldüğü ve yüzlerce kişinin yaralandığı Las Vegas katliamının ardından hastanelerde yaşanan durum, bağışçılardan kan alınan koridorlar ve travma merkezlerindeki kan stoklarının tükenmesi nedeniyle oldukça üzücü görüntülere sahne olmuştu. Buna benzer aşırı durumlarda olmasa bile, Doctor, ABD’de her yıl 20 bin kişinin yeterince hızlı kan nakli yapılamadığı için hayatını kaybettiğinin ve askeri kayıpların yüzde 70’inin de yine kan kaybından kaynaklandığının altını çiziyor.

ABD, kan konusundaki yetersizliğe yabancı değil. Geçtiğimiz eylül ayında Kızıl Haç, kan stokları kritik derecede düşük olduğu için bağış çağrısında bulunmuş ve bazı acil olmayan ameliyatlar iptal edilmişti. Bağışçılar stokların dolması açısından faydalı ancak yeterli değil. Yapay kan, aynı zamanda olası enfeksiyonlara veya yabancı maddelere karşı bağışıklık sisteminin tepki vermesi riskini de sınırlandırabilecek bir seçenek. Doctor’un başında olduğu araştırma ekibi, insan harici canlılardan sağlanacak hemoglobin kullanımını da araştırırken, şu anda kan bankalarında “ErythroMer” ihtiyacını yıllar boyunca karşılayabilecek miktarda kırmızı kan hücresi bulunduğunu ifade ediyor.

Bilim insanları yapay kan dokularını milyonlarca ihtiyaç sahibine ulaştırmak için çalışırken, Amerikalıların hepsi bu çalışmaları desteklemiyor. Meslektaşım Sarah Emerson geçtiğimiz yıl Pew Research adlı düşünce kuruluşu tarafından gerçekleştirilen araştırmada görüşülen 4 bin 700 yetişkinin yüzde 63’ünün güvensizlik nedeniyle yapay kan fikrinden hoşlanmadığının tespit edildiğini belirtiyor.

Her şey bir yana, bu tür bir buluş Las Vegas katliamında kan kaybından dolayı kaybettiğimiz en az birkaç insanı kurtarmış olabilirdi. Orta Afrika gibi dünyanın başka yerlerinde de günlük olarak çok daha büyük bir ölçekte kan kaynağı sıkıntısı yaşanıyor. Şüpheyle bakan insanları bunun değerli bir araştırma olduğuna ikna etmek için sanırım bu gerçeği düşünmek yeterli olacaktır.

* Yazının aslı motherboard adlı sitede yayınlanmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)