Abdülkadir Selvi 'sufle'yi açıklarken soruların önceden yollandığını kabul etti

Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı yayındaki 'sufle' tartışmasını yazdı. Selvi fındık konusundan cumhurbaşkanının ekibine önceden bilgi verdiklerini kabul etti.

Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz akşam katıldığı canlı yayında gazetecilerle soru cevap yaparken prompter kullandığı için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından eleştirilmişti. Erdoğan'ın konuştuğu sırada bir gazetecinin de arkadan 'sufle' verdiği iddia edilmişti.

Programda soru sormak için bulunan gazeteci Abdülkadir Selvi 'sufle' denilen olaydaki sesin kendisine ait olduğunu açıkladı. Selvi sufle vermediğini Erdoğan'ın zaten sözünü kendi tamamladığını söyledi. Prompter olayı için de fındık rakamları gibi açıkladığı yeni bilgiler için ihtiyaç duyulduğunu eskiden de liderlerin bu gibi programlara dosyalarla çıktığını belirtti. Selvi yaşananları açıklarken fındık fiyatları ile ilgili çok sayıda mesaj aldıklarını program öncesinde Cumhurbaşkanlığına ilettiklerini ve prompterdaki verilerin de buna göre hazırlandığını da söyledi.

Selvi'nin yazısındaki ilgili bölüm şöyle:

Zaten daha Kanal D ve CNN Türk ekranlarında Cumhurbaşkanı’yla ilgili yayının tanıtımı dönmeye başladıktan itibaren sorular yağmaya başladı. Doğrusu Karadeniz Bölgesi için fındık taban fiyatlarının, yüz yüze eğitim konusunun, kamu işçileri ile toplu sözleşmenin ve Afgan mültecilerle ilgili konunun bu kadar yakıcı bir sorun olduğunu bilmiyordum. Yayına girmeden önce başlayan mesajlar yayın sırasında da devam etti. Karadeniz bölgesi milletvekilleri, Karadenizli gazeteciler ve fındık üreticileri mesaj bombardımanına tabi tuttular. Tabii ki yayına girmeden önce bu durumu Cumhurbaşkanı’nın ekibine ilettik. Prompter’a yüklü olanlar bu konudaki verilerdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanının fındık taban fiyatlarını tane tane açıklaması gerekmiyor mu? Erdoğan da onu prompter’dan okuyarak yaptı.

KILIÇDAROĞLU DA ÜÇ MADDEYİ SAYAMAMIŞTI

Kendi tercihidir. Saygı duyarım. Ama Keşke Kılıçdaroğlu da çıktığı yayınlarda dosya hazırlatsa ya da prompter’ı kullansa. Kürt sorununun çözümüne ilişkin partisinin hazırladığı 17 maddenin ilk üç maddesini sayamamış, “Şu anda aklımda değil” demişti. Bu olabilir. İnsani bir durumdur. Ama yayına çıkıyorsanız hazırlık yapacaksınız.

SUFLE İŞİ

Dün sabahtan beri yok efendim bu canlı yayın değilmiş, bant kayıt yapılmış, pencereden ışık sızıyormuş yalanıyla uğraştık. 2 ay önce de aynı yerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la TRT’nin yaptığı canlı yayın için benzer iddia gündeme getirilmişti. Canlı yayına girdiğimiz an ekranda zaten yazıyor. Ayrıca sızan ışık değil Çankaya Köşkü’nün perdesi. Muhalefeti destekleyen seçmenler bu zekâyı hak etmiyor.

Bir de sufle işi var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sosyal medya düzenlemesini sorduk. Erdoğan, kriz anlarında sosyal medyadan yürütülen kampanyalara dikkat çekip, “Çok farklı bir yere doğru adeta” dedikten sonra kısa bir es verdi. O sırada ben, “sevk ediliyor” dedim. Ama Erdoğan sözünü, “evriliyor” diye tamamdı. Aman ne büyük bir krizmiş! Yangın, sel felaketi canımızı yakarken bunlar, bir sözden medet umuyorlar.