28 Nisan, 'anma ve yas günü' ilan edilsin

Birleşik Metal İş Sendikası, bir açıklama yaptı. 28 Nisan'ın 'anma ve yas günü' ilan edilmesi istendi.

Abone ol

DUVAR - DİSK Birleşik Metal İş Sendikası, 28 Nisan tarihinin “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybeden İşçileri Anma ve Yas Günü” olarak ilan edilmesi için bir açıklama yayımladı. 28 Nisan tarihinin dünyanın birçok ülkesinde "anma günü" olarak kabul edildiği hatırlatılan açıklamada, 2002 - 2016 yılları arasında iş cinayetlerinde 20 bin işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğinin altı çiziliyor.

'ÇALIŞMA KOŞULLARI YA ÖLDÜRÜYOR YA HASTA EDİYOR'

Birleşik Metal-İş'in de bağlı olduğu Küresel Sanayi Sendikası (Industriall) da iş cinayetlerine dikkat çekmek için pek çok etkinlik düzenliyor. ILO verilerine göre Dünya’da her 15 saniyede 1 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. Her yıl 2 milyon fazla işçi meslek hastalığı ve iş kazaları sonucu hayatını kaybediyor.

Ülkemizde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre 2016 yılında, 1970 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 2017 yılının ilk 3 ayında ölen işçi sayısı en az 441 ulaştı. 2002-2016 yılları arasında en az 20 bin işçi hayatını kaybetti. Sendika açıklamasında "Bu veriler de gösteriyor ki, çalışma şartları öldürüyor ya da hasta ediyor" denildi.

Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:

"Meslek hastalıkları konusunda ülkemiz sınıfta kalmış durumda. Takipsizlik ve ilgisizlik ve tespit sürecindeki zorluklar yüzünden binlerce işçi meslek hastalıklarına yakalanmasına rağmen kayıtlara geçmiyor.

Son yıllarda artan kitlesel iş cinayetleri ile birlikte ülkemiz işçi mezarlığına dönüşmüş durumda. Davutpaşa, Soma, Ermenek ve Torunlar katliamları toplum vicdanında ve hafızasında kapatılmayacak yaralar açtı. İş cinayetlerinin gerçek sorumluları hak ettikleri cezaları ya almıyor ya da komik cezalarla aramızda ellerini kollarını sallayarak dolaşmaya devam ediyorlar.

Sendikamız İşçi Sağlığı ve Güvenliği alanında devam eden çalışmalarına bir yeni başlık ekledi. Üyelerimizin işyerlerinde karşılaştıkları sağlık ve güvenlik problemlerini tespit etmek ve bu alanda sendikal bir politika oluşturmak için 2016 yılı “işyeri incelemeleri”ni başlattı. Halen 50 kadar işyerinin incelemeleri tamamlanmış ve hazırlanan raporlar, işyeri İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarında görüşülmeye başlanmıştır. Birçok işyerinde, işyeri koşullarının iyileştirilmesine önemli katkı sunan çalışmamızın sürekliliğini sağlamak için “işyeri incelemeleri” toplu sözleşme maddesi olarak da düzenlenmeye başlamıştır.

Hepimiz işçi ölümlerinden sorumluyuz. Devlet denetlemediği ve gerçek sorumluları cezalandırmadığı, “fıtrat” söyleminin arkasına sığındığı için, işverenler kar hırsıyla, işçi ölümlerine davetiye çıkardıkları için, toplumun bireyleri işçi ölümlerine sessiz kaldığı için ve nihayetinde siyasi iktidara ve sermayeye sırtını yaslanmış yandaş sendikalar da işçi ölümlerini görmezden geldikleri için sorumlular.

Bir 28 Nisan gününde daha, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na çağrımızı tekrarlıyoruz. 28 Nisan İş Cinayetlerinde Kaybettiğimiz İşçileri Anma ve Yas Günü olarak ilan edilmelidir.

İş cinayetlerinin ve meslek hastalıklarının önlenmesi için;

1) Sendikal örgütlenmenin ve özgürlüklerin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. İSG alanının işçi sınıfının temel mücadele alanlarından biri olarak ele alınmalıdır.

2) Kiralık işçilik, taşeron ve diğer güvencesiz çalışma biçimlerinin ortadan kaldırılmalı, insan onuruna yaraşır işler için mücadelenin zemini güçlendirilmelidir.

3) İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanının piyasanın kar döngüsünün bir parçası yapılmasına karşı denetimler açısından özerk ve demokratik bir yapının sendikalar, meslek oda ve birlikleri ve üniversiteler ile oluşturulması sağlanmalıdır.

4) Sağlık ve güvenlik alanına yönelik cezaların caydırıcı nitelikte olmalıdır.

5) İş kazaları ve meslek hastalıkları kayıtdışı ile mücadelenin ayrılmaz bir parçası olarak ele alınmalıdır.

6) Meslek hastalıklarının tespitine yönelik prosedür sadeleşmesi ve kısaltılması hedeflenmelidir." (HABER MERKEZİ)