13 haftadır direniyorlar: Sürgün insanlık suçudur

Hukuksuz sürgün uygulamalarına karşı 13 haftadır oturma eylemi düzenleyen BTS üyeleri, "Sürgün kararları derhal iptal edilmelidir. Tüm meşru haklarımızı sonuna kadar kullanacağız" dedi.

Abone ol

İZMİR - KESK Şubeler Platformu ve Birleşik Taşımacılık Sendikası'nın (BTS) sürgünler ve hukuksuz işlemlere tepki olarak başlattığı oturma eylemi bugün itibariyle 13 haftayı geri geride bıraktı. İzmir'de yaşanan sağanak yağmura rağmen Alsancak Gar önünde bir araya gelen BTS üyeleri, sürgünleri protesto etmek için basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirdi.

"Sürgün ve baskılara karşı oturma eylemimiz 13. haftasında" yazılı pankart taşınan eylemde, emekçiler adına açıklama yapan BTS İzmir Şube Başkanı Erdal Akyol, kurulduğu günden bu yana nitelikli kamusal hizmeti savunan BTS'nin, haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı her koşulda mücadele ettiğini ve bugün de bu mücadelesini sürdürdüğünü söyledi.

'DÜZMECE SUÇLAMALARLA VERİLEN KINAMA CEZASI YARGI KARARIYLA İPTAL EDİLDİ'

TCDD yönetiminin insanlık suçu olan sürgün uygulamasından vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan Akyol, "Sürgün kararları derhal iptal edilmelidir. Sürgün kararları iptal edilene kadar tüm meşru haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Nerde haksız hukuksuz uygulama varsa karşılarında duracağız. Emeği ve emekçiyi savunmaya devam edeceğiz. Her hafta yargı kararları birer tokat gibi sorumluların yüzüne iniyor. Düzmece suçlamalarla Bülent Çuhadar arkadaşımıza verilen kınama cezası idare mahkemesi tarafından iptal edildi. Eminiz ki diğer aldığımız ve sürgünlere gerekçe gösterilen tüm disiplin cezaları iptal edilecek. Çünkü biz haklıyız çünkü biz kazanacağız" dedi.

Ünal Karadağ'ın hukuksuzca Malatya’ya sürgün edilmesinden sonra mahkeme kararıyla geri dönmesine rağmen mahkeme kararının bypas edilip tekrar sürgüne gönderilmesine karşı suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Akyol, savcılığın hareket geçerek iddianame hazırladığını ve Sulh Ceza Mahkemesi de iddianameyi kabul ederek sorumluları hapis cezası ile yargılamaya başladığını söyledi.

'ÇÖZÜM HALKLARIN ORTAK GELECEĞİNDEDİR'

Temel hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığı, hükümet muhalifi tüm kesimlerin nefes alış verişlerinin bile denetlendiği bu dönemde durumun her gün biraz daha kötüye gittiğini ifade eden Akyol, tüm demokratik kamuoyunu mücadelelerinde yanlarında olmaya çağırdı. Akyol şunları kaydetti:

"Ülkemiz çok sayıda resmi/gayri resmi darbeler gördü, çatışmalı süreçler, sayısız saldırı ve katliam yaşadı, tanık oldu. Ancak hiçbir dönemde farklı inanç, düşünce ve yaşam tarzları arasında bu denli kutuplaşma ve gerginlik yaşanmadı. Bunun sorumlusu AKP hükümetlerinin uygulamaları, politikaları, dili ve hedefleridir. Bizler buradan bir kere daha ilan ediyoruz ki, hukuku, adaleti, barışı, laikliği, demokrasiyi kazanmak için sokak sokak, meydan meydan, işyeri işyeri kol kola, omuz omuza demokratik mücadele hakkımızı kullanacağız. Çözüm emek, barış ve demokrasi güçlerinin ellerinde, halkların ortak geleceğindedir." (DUVAR)