10 Ekim Davası: Hakim duruşmayı terk etti

10 Ekim Katliamı davasının firari sanıklar yönünden devam eden davasının dokuzuncu duruşması Ankara Adliyesi’nde görüldü. Mahkeme başkanı, “Başkan biz buraya adalet aramaya geldik” diyen mağdurun salondan çıkmasını istedi. Ailelerin tepkisi üzerine hakim "O şahıs çıkmazsa devam etmiyorum” dedi ve duruşma salonundan ayrıldı. Daha sonra dönen mahkeme başkanı, mağdurun salonda olması gerekçesiyle duruşmayı bitirdi.

Abone ol

ANKARA - ‘Emek, Barış ve Demokrasi’ sloganıyla 2015 yılında Ankara’da düzenlenmek istenen mitinge yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırının yargılaması devam ediyor. IŞİD’in 103 kişiyi katlettiği 10 Ekim Ankara Katliamı’nın firari sanıklar yönünden devam eden davasının dokuzuncu duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Hakimler ve Savcılar Kurulu kararnamesiyle duruşma savcısının da aralarında bulunduğu 10 Ekim Katliamı davasına bakan tüm mahkeme üyeleri başka birimlerde görevlendirilmesinin ardından dokuzuncu duruşmaya yeni heyet ilk kez katıldı.

Öte yandan duruşmaya kitle örgütleri temsilcilerinin yanı sıra CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Orhan Sarıbal, Ali Şeker, Mahmut Tanal, Ali Haydar Hakverdi, Alpay Antmen, Ali Fazıl Kasap, Nurhayat Kayışoğlu, Abdurrahman Tutdere, HDP Milletvekilleri Ali Kenanoğlu, Kemal Peköz, Filiz Kerestecioğlu, Zeynel Özen TİP Milletvekili Erkan Baş ve Bağımsız İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da katıldı.

TANIK ŞAHİN İFADE VERDİ

Firari 16 sanık ve tutuklu tek sanık Erman Ekici’nın yargılandığı davanın dokuzuncu duruşmasında Büşra Şahin adlı bir tanık dinlendi. Sanıklardan Muhammet Zana Alkan’ı tanıdığını belirten tanık, “2014 yılında Mustafa Deniz Şahin beni zorla Suriye’ye götürdü. Üç ay sonra öldü. Eniştem beni bu kişiyle, Muhammet Zana Alkan’la zorla evlendirdi” dedi.

2014 yılında Suriye’de üç yıl kaldığını belirten tanık, “Kendim kaçarak geldim. Yanımda dört çocuk vardı. Mustafa Ocak 2015’de öldü. Mustafa Zana Alkan da 2017’de öldü” dedi.

Sanıklardan Erman Ekici’yi tanımadığını belirten tanık, “Şırnak tarafından Türkiye’ye geldim. Konsolosluk aracılığıyla geldim. Oradan bir kaçakçıyla Kuzey Irak’a kaçtım. Sonra orada Türk Konsolosluğu aracılığıyla Türkiye’ye geldim. Şırnak’tan da Ankara’ya uçakla geldim. Mustafa’yı Kobane’ye götürdüler üç ay sonra öldü. Savaşmak için gitmişti. Muhammet Zana Alkan da Tabqa’da öldü. Ablam da hastalıktan öldü” ifadelerini kullandı.

SANIK AVUKATINA AİLELERDEN TEPKİ

10 Ekim Katliamı Avukat Komsiyonu’ndan Avukat Senem Doğanoğlu tanık Büşra Şahin’e sorular yöneltti. “Muhammet Zana Alkan tanıştığınızda yaralı mıydı” sorusuna tanık Şahin, “Evet öncesinde yaralıydı. Bir çatışmada öldü” dedi. Büşra Şahin’in sorulara yanıt verdiği sırada sanık Erman Ekici’nin avukatı sık sık araya girerek, “Sorulara cevap vermek zorunda değilsin” dedi. Katliamda yakınlarını kaybedenler ve yaralananlar sanık avukatının bu tutumuna tepki gösterdi.

MAHKEME BAŞKANI DURUŞMAYI TERK EDİP ARA VERDİ

Sanık avukatının tutumuna tepki gösteren mağdurlardan Kemal Kılıç, “Başkan biz buraya adalet aramaya geldik” dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine Kemal Kılıç’ın salondan çıkarılması kararı verdi.

Aileler mahkeme başkanına, “Senin çocuğun ölse ne yapacaksın”, “Arkadaşımız buradan çıkmayacak” diyerek Kılıç’ın salondan çıkarılmasına tepki gösterdi. Yaşanan tartışmanın ardından mahkeme başkanı “O şahıs çıkmazsa devam etmiyorum” dedi ve duruşma salonundan ayrıldı. Duruşmaya ara verildi.

MAHKEME BAŞKANI SALONDAN ÇIKARILMASI KONUSUNDA ISRAR ETTİ

Mahkeme heyetiyle görüşen avukat Murat Kemal Gündüz, “Israrla başkan katılan arkadaşımızın çıkarılması gerektiğini söylüyor. Biz hakaret olmadığını söyledik ama bundan sonraki duruşmalarda da herhangi bir konuşma olursa salondan çıkaracağını söylüyor. Biz de müdahilin çıkarılması halinde duruşmadan ayrılacağımızı söyledik. Mahkeme başkanı da çıkmazsa duruşmayı erteleteceğini söyledi. Kararını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

TANRIKULU: YARGILAMAYA DEVAM EDİN

Bir süre sonra mahkeme heyeti duruşma salonuna geri geldi. Mahkeme başkanının, “Şahıs çıktı mı” sorusuna karşılık “Hayır” yanıtı verildi.

Murat Kemal Gündüz, “Katılanın çıkarılması yönündeki bu karara itiraz ediyoruz. Ana dosyada 55 duruşma yapıldı. Hiçbir duruşmada kimse çıkarılmadı. Katılan hakaret etmedi” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Gördüğünüz dava herhangi bir dava değil. 103 yurttaşımız göz göre göre vahşice yaşamını yitirdi. Bağıran da adalet istiyorum dedi. Size düşen hoşgörülü olmaktır acıları anlamaktır. Yargılamaya devam edin. Size yönelik hakaret olmadı. Bu ortamı yaratmak sizin görevinizdir” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu’nun konuşma talebine yanıt vermedi. Mahkeme heyetine tepki gösteren Kerestecioğlu, “Ben de varım ve katılan olarak bulunuyorum. İşittiğiniz halde neden bunu yapıyorsunuz? 35 yıllık avukatım böyle yargılama görmedim” dedi.

DURUŞMA 19 MART'A ERTELENDİ

Mahkeme başkanın, “Gelecek celse aynı durumla karşılaşırsak devam edeceğiz” sözleri üzerine aileler alkışlarla heyeti protesto etti. “Size yuh olsun”, “Adaletiniz batsın” sözlerinin ardından mahkeme heyeti duruşmayı erteleyerek duruşma salonunu terk etti. Davanın onuncu duruşması 19 Mart 2021 tarihine ertelendi.

‘ADALET DEMEYE DEVAM EDECECEĞİZ’

Duruşmanın ertelenmesinin ardından katliamda yakınlarını kaybedenler, yaralananlar, avukatları ve davaya destek veren milletvekilleri adliye önünde “10 Ekim'i unutma, unutturma” sloganıyla yürüdü.

Katliam davasının avukatlarından Mehtap Sakinci Coşgun, “Sanki katliam yargılaması bugün başlamış gibi her şeyin değiştiği, acıya saygı duyulmayan tutumla yeniden karşılaştık. Duruşma salonlarında kimse seyirci değildir. Herkes 10 Ekim Katliamı’nın bileşeni olarak davayı takip etmektedir. Herkesin mağduru olduğu insanlar olarak bir arkadaşımızın yasada yeri yokken salondan ‘Adalet istiyoruz’ dediği için çıkarılması durumuyla karşılaştık. Yasaya aykırı bu süreci öfkeyle kınıyoruz. Bu yapılan katliamda yaşamını yitirenlere, adalet isteyerek tükenen bizlere haksızlık” ifadelerini kullandı.

Katliamda çocuğunu kaybeden bir babaya “salondan çık” denildiğini belirten Coşgun, “Gerçekten daha güçlü bir şey yok. Beş buçuk yıl oldu. Duruşmalara devam ediyoruz. Duruşmaları kapatan irade açmak da zorunda. Kamuoyu anlasın ki bu davanın daha fazla güçle, daha fazla katılımla bu sürecin işletilmesini talep ediyoruz. Kamuoyunun bize yapılan haksızlık karşısında kayıtsız kalmamasını istiyoruz” dedi.

Avukat İlke Işık ise mahkeme heyetine tepki göstererek şunları kaydetti:

“Normal koşullarda biz duruşma sonuçlarını konuluyorduk. Bugün yaşadıklarımız akıl alır şeyler değil. Bir katılan adalet istiyorum diye salondan çıkarılmaya çalışıldı. Hiçbir yerde bunun yeri yok. Katılan her aşamada söz söyleyebilir. Buna rağmen duruşma yapmayan bir heyet var karşımızda. Bu dosya herhangi bir dosya değil. Biz 103 insanı kaybettik. 697 katılan var hepsinin mi katılmasını engelleyeceksiniz? Ülkenin en büyük katliamını ne kadar gizlemeye çalışırsanız çalışın. Kimlerin bu katliamdan yararlandığını bir gün konuşmak zorundasınız. 10 Ekim Ankara Katliamı’nı kimse unutmadı yeni gelen heyet de unutturamaz. Adalet demekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bunları yaparak bizi vaz geçirececeklerini sanıyorlarsa çok yanılıyorlar. Bütün sanıklar yakalanana tüm sorumlular yargılanana kadar adalet demeye devam edeceğiz.”

DURUŞMADAN ATILMAK İSTENEN KEMAL KILIÇ: MAHŞERE KADAR DEVAM EDECEĞİM

Duruşma salonunda hukuksuzluğa ve adaletsizliğe itiraz ettiğini belirten, katliamda çocuğunu kaybettiğini söyleyen ve heyetin duruşmadan çıkarmak istediği Kemal Kılıç, “Ben 26 yaşında evladımı kaybetmişim. IŞİD denen yobazlar tarafından üniversite mezunu pırıl pırıl bir gencimi kaybettim. Ama IŞİD’liler bugün alkışlanıyor ödülleniyor. Evlat acısı yaşanan babalar salon dışarısına çıkarılmak isteniyor. Bu hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı isyanımdır, durmayacağım mahşere kadar devam edeceğim” ifadelerini kullandı.