Amirimin 'Etimesut'u ve Spartakist Sadık Ahi’nin eti oluşu
Gerçek sosyalizmin Anadolu coğrafyasındaki izdüşümünün ahilik olduğunu düşündüğünden “ahi” lakabını kullanan Sadık Ahi, soyadı kanunu çıktıktan sonra ahimes’ud’un, etimesut olmasından etkilenerek kendisine -anneannemin evlenmeden önceki soyadı da olan- “Eti” soyadını seçer. Velhasılı kelam Atatürk’ün adını değiştirdiği bu köy, benim soyağacımın tarihinde de derin izler bırakacaktır.
Belli ki Behzat Amire bundan kelli “Erdal Reis” diyeceğiz. Hep o ifade yanlışlarımızı düzeltecek değil ya eskiden belediye başkanlarına “reis” denirdi; Erdal Reis haklı “Etimesgut”a da “Etimesut”.
Bu yazıda Etimesgut ile ilgili olarak biri de bizzat benim soyağacımla, kişisel tarihimle ilgili iki olaydan bahsedeceğim. Önce bu mevzu nereden çıktı onu yazayım. Erdal Beşikçioğlu, CHP’den aday gösterilip de kampanyalara başlar başlamaz CHP Etimesgut Seçim Ofisi’nde yaptığı ilk mitingde,(1) “Etimesgut”un adının Atatürk zamanında “Etimesut” olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: “…izniniz olursa ben, Etimesut diyerek vurgulayacağım ilçemizi. Çünkü… Atatürk’ün emriyle 1928’de örnek bir köy olarak kurulan ilçemizin Ahi Mesud olan adı daha sonra bizzat Atatürk’ün ifadesiyle Etimesut oldu. Hatta Atatürk 29 Ekim 1931’de ‘Ankara davası bir şehir yapmak davası değildir. Ankara yapıcılığı vatanın en uzak köylerine kadar uzayacaktır. Modern Etimesut bir başlangıç olacaktır.’ diyerek ilçemize verdiği önemi ifade etmiştir.”
Erdal Reis haklı, ilçenin ilk adı Ahimes’ud sonradan “Etimesut” yapılıyor; Beşikçioğlu’nun yukarıda Atatürk’e atfen okuduğu alıntı Hakimiyet-i Milliye gazetesine (29 Ekim 1923) referansla Etimesgut Belediye Başkanlığı tarafından yayınlanan Tarihte Etimesgut-2 (2) kitabının girişinde de yer alıyor. Küçük çaplı bir internet araştırması yaptım, kendi arşivimi kurcaladım ancak ne ilginçtir ki, Hakimiyet-i Milliye’nin 28 Ekim ve 30 Ekim tarihli nüshaları dijital ortamda var ama 29 Ekim yok. Milli Kütüphane arşivinde de Ankara Üniversitesi Açık Arşivi'nde de gazetenin bu tarihli nüshasına rastlayamadım. Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri’nde de böyle bir konuşmadan bahsedilmiyor. Sorun değil. Çünkü Ahimes’ud köyünün adının Etimesut olarak değiştirildiğine dair de Etimesut adının Etimesgut olarak değiştirildiğine dair de gerek TBMM zabıtlarında gerekse Devlet Arşivleri’nde gerekse de Resmî Gazete’de epey belge bulmak mümkün.
NAZIM HİKMET’İN YÜRÜYEN ADAM’I: SADIK AHİ
Alnı yukarda
Kırmızı boyun atkısı
Rüzgârda yürüyor
Yürüyor
Adım adım
Yürüyor
Ağır ağır yürüyor
Erdal Reis’in Etimesut’u ile ilgili bazı belgeleri ekleyeceğim ama izin verirseniz size önce Nazım Hikmet’in Yürüyen Adam şiirinde bahsettiği ve “Nazım’a komünizmi öğreten adam” diye anılan kırmızı atkılı adam Sadık Ahi’den ve onun “Sadık Eti” ye dönüşmesinden bahsetmek isterim -ki kendileri anneannemin amcası olurlar. Sadık Ahi’nin annemin doğduğunda anneanneme hediye getirdiği çay fincanları da sahip olduğum “miras”ın en pahalı (!) parçasıdır. Sadık Eti aynı zamanda 8. ve 9. dönemde Malatya milletvekili, eski encümen üyesi, Kemaliye Belediye Başkanı. Malatya Fırat gazetesini de çıkardı.
Sadık Ahi, Berlin Hukuk Fakültesini bitirmiş, orada spartakist harekete katılmış, ülkeye dönüp, İnebolu’ya gelmiş ve Nazım’la yolları da İnebolu’da kesişmiş. Nazım da o tarihlerde Vâlâ Nurettin, Yusuf Ziya (Ortaç) ve Faruk Nafiz (Çamlıbel) ile birlikte İnebolu'dadır.
Vâlâ Nureddin Bu Dünyadan Nazım Geçti’sinde Sadık Ahi’den şöyle bahseder “Bu zat, yaman bir sülalenin yaman maceralar yaşamış önemli bir kişisiydi. Bu zat Eğinli Sad Ahi idi. İlerde Mehmet Eti ismini alarak Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olmuş bir garip politikacı. (…) Sadık Ahi Eğinli bir eşraf ailesindendi. Tarihteki direkt ahilerden olduğunu söylüyordu. (…) Zayıftı, boynu uzundu, kırmızı atkısını hep takardı, bunu bir remiz sayıyordu.”
Gel zaman git zaman yıl 1928 olur. Mustafa Kemal Ankara’daki Ahimes’ud köyüne uğrar. Burada bir örnek köy kurmak istenir. 16 Mayıs 1928’de devlet göçmenlerin yerleştirilmesi için Ahimes’ud köyündeki alanları satın alır. (Başbakanlık Devlet Arşivleri 30.18.1.1.29.32.14.1) 9 Mart 1929’da da köyün sulama işlerinin yapılması için altyapı çalışmalarına başlanır. Aynı tarihte sulama için bir bent yapılmasına karar verilir (Devlet Arşivleri 30.18.1.2.2.18.6.)
Daha sonra da Ankara'nın Ahimes’ud bucağında çeşitli dükkanlardan oluşan çamaşırhane, hamam, kahvehane ve hanın pazarlıkla yaptırılmasına karar verilir (Devlet Arşivleri (Devlet Arşivleri 30.18.1.1.30.63.9) Devlet arşivlerindeki tüm belgeleri buraya yükleyip başınızı şişirmeyeyim.
12 Aralık 1937 tarihinde TCDD, Eşkişehir-Ankara kısmı üzerinde “Etimesut” istasyonunun adının “Etimesgut” olarak değiştirilmesine karar verir. Karar Resmî Gazete’de (No: 3811) 18 Ocak 1938’de yayınlanır.
Gerçek sosyalizmin Anadolu coğrafyasındaki izdüşümünün ahilik olduğunu düşündüğünden “ahi” lakabını kullanan Sadık Ahi de soyadı kanunu çıktıktan sonra ahimes’ud’un, Etimesut olmasından etkilenerek kendisine -anneannemin evlenmeden önceki soyadı da olan- “Eti” soyadını seçer. Velhasılı kelam Atatürk’ün adını değiştirdiği bu köy, benim soyağacımın tarihinde de derin izler bırakacaktır.
1) Erdal Beşikçioğlu ilk mitingini yaptı 'Etimesut'u coşturdu! Tarihi kalabalık! (youtube.com)
2) Mustafa MURAT (Ed). (2018), Etimesgut Belediye Başkanlığı Kültür Yayınları Yayın No: 3 Cilt No: 2
Mete Kaan Kaynar Kimdir?
1972 yılında Ankara’da doğan Prof. Dr. Mete Kaan Kaynar, Hacettepe Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans ve doktorasını aynı bölümde tamamladı. Çalışmalarına bir süre Westminster Üniversitesi, Centre for Study of Democracy’de misafir araştırmacı olarak devam etti. Halen Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Türkiye siyasî hayatı ve kurumlarının yapısı, tarihsel dönüşümü, işlev ve işleyişlerini konu edinen çeşitli makale ve kitapların yazarlık ve editörlüklerini yapmıştır. Bunun yanında muhtelif gazete, dergi ve haber platformlarındaki güncel yazılarına da devam etmektedir. Mete Kaan Kaynar, Ankara Dayanışma Akademisi Kooperatifi (ADA), Bilim, Sanat Eğitim, Araştırma ve Dayanışma Derneği (BİRARADA), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) 5 Nolu Şube ve Özgür Üniversite gibi kuruluşların gönüllüsü, Devrim Deniz, Umut Nazım ve Ekin Eylem’in babasıdır.
Örs ile çekiç arasında 'hikmet', havuç ile sopa arasında 'hükûmet' 02 Aralık 2024
La historia me absolvera: 'Tarihe not düşmek için geldim' 25 Kasım 2024
Youtuber Dede’nin gündüz düşleri ve devlet aklı 18 Kasım 2024
'Ömer' diyeceğiniz belliydi 11 Kasım 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI