YAZARLAR

Amedspor Kocaelispor’u 3-0 yendi

Meselemiz özü itibarıyla şudur; Amedspor doksan dakika boyunca hangi işi ısrarla yapabilir? Kocaelispor maçı gösterdi ki, Amedspor pekala defansif bir stratejiyle, tam takım olarak topun arkasına geçebilir ve rakibe alan ve zaman bırakmayabilir.

3-0 net bir galibiyet nişanesidir ve açık yüreklilikle kutlanmayı hak eder. Amedspor’u bu zaferinden ötürü bütün içtenliğimle kutluyorum. Bütün mesele galibiyete giden yolları otobana çevirmektir. Amedspor kendisine bir otoban inşa ediyorsa, bunu nasıl inşa ettiği tali bir sorundur. Kocaelispor’u 3-0 gibi açık bir skorla deviren yöntemler, her maçta deneniyor ve sonuç alınıyorsa, buna şapka çıkarılır. Mesele tekrarlayabildiğimiz ve sonuç aldığımız, yöntemler, planlar ve oyunlardır. Her maç bunu yapın ciğerimi yiyin. Afiyet olsun.

Doğrusunu söylemek gerekirse, ben Amedspor’un 60'ıncı dakikadan sonraki, defansif anlayışını beğendim. Maçın gollerden sonra en beğendiğim yanı, bu defansif oyun anlayışıydı. Top Kocaelispor’a geçtiğinde, Amedspor, bütün bir takım olarak her seferinde topun arkasına geçti. Bu çok önemli bir özelliktir. Bunun adı “top rakipte” oyununu oynayabilmektir. Bildiğiniz gibi oyunun iki hali var; top bizde ve top rakipte. Eğer top rakipte oyununu oynayabiliyorsak, oyun denilen planlamanın yarısını hal edebiliriz anlamına geliyor bu.

Amedspor, bir bütün olarak topun gerisine geçtiğinde, defansı da geriye gömmedi. Tam tersine defans geriden çok akıllıca alan daralttı. Bu harika plan, bütün Kocaelispor ataklarının ceza sahasında sonuç üretmeden, erimesine neden oldu. Zaten Kocaelispor’un oyun içindeki tek kusurlu ve döküntü yanı da buydu. Amedspor ceza sahasına kadar topu çok iyi taşıdılar ama final vuruşlarında hep tökezlediler.

Doğrusu Kocaelispor’un birinci bölgeden başlayan ve üçüncü bölgede sonuçsuz kalan bu oyununu çok beğendim. Keşke Amedspor’da böyle bir oyun inşa edebilse. Bakın açıkça söylüyorum, Amedspor tıpkı Kocaelispor gibi oynayıp üç sıfır yenilmiş olsaydı, ben daha çok memnun olur ve gelecekten asla korkmazdım.

Birinci golde, alışkanlık olduğu üzere uzun vurduk, top sekti, bir oyuncumuzun önüne düştü ve o da sol çaprazda uygun durumda olan oyuncuya pası attı ve gol oldu. Bu işi her maçta golle sonuçlandırmak mükemmel olurdu. Her maçta bunu tekrar edin, benim hiç itirazım olmaz. Yeter ki her uzun vurduğunuzda, topun düştüğü yerde en az üç oyuncu olsun.

İkinci gol ceza sahası dışında gelen bir şutla üretildi. Aynı şey; ceza sahası dışında vurulan her şut gol oluyorsa kim itiraz edebilir. Ben etmem. Üçüncü gol belki bir sağ kanat atağı olarak dikkate alınabilir.

Meselemiz özü itibarıyla şudur; Amedspor doksan dakika boyunca hangi işi ısrarla yapabilir? Kocaelispor maçı gösterdi ki, Amedspor pekala defansif bir stratejiyle, tam takım olarak topun arkasına geçebilir ve rakibe alan ve zaman bırakmayabilir.

Önce top rakipte oyununu geliştirmeli Amedspor, sonra top bizde oyununu geliştirebilir.

Kaleci Abdullah Yiğiter'i çok beğendim. Hem elleri çok çok iyi hem de ayak içleri çok temiz. Geriden oyun kurmak için Abdullah Yiğiter biçilmiş bir kaftan. Yusuf Yağmur yavaş da olsa form tutuyor ve topu kenarlara taşımak için, onun tecrübesinden faydalanmak gerek.

Mansur Çalar, bu takımın orkestra şefi. Bence Mansur uzun vurmaktan vazgeçmelidir. Eğer Mansur uzun vurmakta ısrar edecekse, o zaman onu rakip kaleye daha yakın oynatmakta büyük fayda var. Hiç olmasa diri bir halde rakip kaleye ölümcül füzeler gönderebilir.


Ali Fikri Işık Kimdir?

Ali Fikri Işık, 1958 yılında Mardin’in Savur ilçesine bağlı Xeramemo köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Batman’da, liseyi ise Silvan’da okumuştur. 1978 yılında Batman'da “Sesleniş” Gazetesiyle yazın hayatına başlamış. 1985 yılında yazarlar kooperatifi olan Yazko’nun dergisi “Yazko Somut”ta, 1994 yılında “Zone News” gazetesinde, 1995 yılında haftalık dergi “Roj”da, 2010 yılında Taraf gazetesinde, 2016 yılında “BasNews ve Kurdistan24 Türkçe'de yazmıştır. Amedspor Kaos ve Direniş Amedspor kitaplarının yazarıdır.