Ambulansa bindirilen 6 yaşındaki Neval Akgöl'den haber alınamıyor

ANKARA - Türkiye’de 6 Şubat Pazartesi günü 10 ili vuran depremin ardından ortaya çıkan refakatsiz ve kayıp çocuklar sorunu giderek ciddi bir hal alıyor. Onlardan biri de Hatay’ın Antakya ilçesinden Neval Akgöl. Altı yaşındaki Neval, deprem anında ailesiyle birlikte evden kaçarken başına beşinci kattan su deposunun düşmesiyle birlikte onu kurtarmak isteyen babasıyla birlikte yaralandı.

Su deposunun altında kalan baba kolundan yaralanırken yere düşen Neval’in de başında ciddi bir yara  oluştu, ağzından köpükler gelmeye başladı. Durumu gören komşuları hastaneye götürmek üzere Neval’i önce özel araçlarına bindirdi. Komşular, biraz ilerleyince gördükleri resmi ambulanstaki sağlık görevlilerine Neval'in kimliğini de bildirerek teslim ettiler. Neval'e bu andan sonra bir daha ulaşılamadı. 

Ambulans şoförünün yaralı çocuğu Mustafa Kemal Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne teslim ettiği yönünde bir bilgi var, ancak aile bu bilgiyi henüz teyit edemedi. 

RESMİ KURUMLARA BAŞVURULAR YAPILDI

Aile, Alo 183 üzerinden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bildirimde bulunduktan sonra, Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün yanı sıra Mersin, Adana ve Hatay valiliklerine de başvurdular. Ancak müracaat edilen yerler çocukların sistemde olmadığını söyleyip sadece ihbar kaydını aldılar.

Aile, Mersin Tıp Fakültesi’ne de gitmesine rağmen isimsiz çocukların kendilerine gösterilemeyeceği bilgisini aldıkları için bu çabaları sonuçsuz kaldı. Ankara’da halihazırda depremzede çocukların tedavi gördüğü Etlik ve Bilkent şehir hastanelerinde ise Neval’in herhangi bir kaydının olmadığı bilgisine ulaşıldı.

'ÇEMBER ÇOK BÜYÜK, DARALMIYOR'

Gazete Duvar’a konuşan Neval’in kuzeni Emre Güdemezoğlu, “Biz çaresizce çemberi daraltmaya çalışıyoruz ancak çember o kadar büyük ki bir türlü daralmıyor,” dedi. Neval’in fotoğrafları halihazırda hastanelere, morglara ve yurtlara dağıtılıyor, ancak şu ana kadar herhangi bir ölüm kaydında da ismine rastlanmış değil. 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, deprem bölgesindeki refakatsiz çocuklarla ilgili tek yetkili kurumun kendisi olduğunu, çocukların bakanlık haricinde herhangi bir kişi ya da kuruma teslim edilmesinin söz konusu olmadığını duyurdu.

Halihazırda kimliği belirlenemeyen veya refakatsiz çocuklar Ankara, Mersin, Adana, Kayseri, Konya, Diyarbakır ve İstanbul illerindeki hastanelere sevk edilmiş durumda. Kimliği belirlenemeyen hastaların fotoğraflarının, TÜBİTAK’ın geliştirdiği özel bir yazılım programı aracılığıyla eşleştirilmesi için çalışmalar sürdürülüyor. Böylelikle çocukların kimlik bilgilerine erişilmesi hedefleniyor.

DEPREM SONRASI EN AZ 168 ÇOCUK ARANIYOR

Cuma günü itibariyle ise Afet Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi verilerine göre en az 168 çocuk hakkında arama ilanı verildiği ve hastanelerde çok fazla kimliksiz çocuk olduğu belirtiliyor. Aileler hastane hastane dolaşarak çocuklarını arıyorlar. 168 çocuktan 30’unun aileleri ve yakınları tarafından bulunduğu bildirildi.

Afet Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi’nin 10 Şubat tarihli verilerine göre ise kimliksiz olan ve yaklaşık yüzde 70’i 0-3 yaş aralığındaki 20 çocuk hayatını kaybetti.

Enkazdan kurtarılan çocukların deprem mahallinden hastaneye ve birincil derecede vasisine ulaştırılıncaya kadar sosyal hizmet uzmanlarının desteğinden yararlanılması gerektiği özellikle vurgulanıyor. Zira, sosyal hizmet uzmanları çocuğun bulunduğu yer, fiziksel özellikler, demografik bilgiler, aile fertlerinin isimleri gibi konularda kaydının alınmasını ve yetkililerin çocuğun ailesine ulaşmalarında işlerinin kolaylaştırılmasında kritik bir rol üstleniyor. Çocukların hastanelere sevklerinde farklı illerden gelen verilerin işlendiği merkezi bir kayıt-takip sisteminin olmaması da sürecin yönetimini zorlaştırıyor.