Amazon ve Google’sız bir dünya artık mümkün değil

Sadece insanlarda tüketim alışkanlığı yaratmanın veya yönlendirmenin dışında, toplumları şekillendirmede de bu iki teknoloji şirketi her geçen gün daha fazla alan kazanıyor. Kazandıkları alanı da ahlaki olarak iyi olanı yapmaktan ziyade beklendiği gibi kârlarını olabildiğince artırmak için kullanıyorlar.

Google Haberlere Abone ol

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Amazon ve Google’ın birkaç dakikalık hizmet kesintisinde bile herkes birbirini aramaya, sosyal ağlarda paylaşım yapmaya başlıyor. Ardından da haber sitelerinde bu servis kesintilerine dair hiç abartısız yüzlerce haberle karşılaşabiliyorsunuz. Bugünkü yazının konusu işte hayatın bu kadar merkezine sirayet eden iki şirket.

Borsaya kote şirketlerin açıkladıkları yıl sonu bilançoları her zaman çok şey anlatmıştır. Son yıllarda hızlı tüketim malzemeleri, otomotiv ve enerji şirketlerinden daha çok konuşulan bir grup şirket varsa onlar da teknoloji şirketleridir. Açıkladıkları bilançoların yardımıyla ekonomik değeri yeniden hesaplanan şirketler, dünyanın en zenginleri listesindeki iniş ve çıkışlar, şirket yöneticilerinin yaptıkları açıklamalar her zaman haberlere konu olmuştur. Ekonomi haberlerinin sabun köpüğü sayılabilecek, daha magazinel ve ilgi çekici bu haberleri beni her zaman dehşete düşürmüştür. Dile kolay, milyar dolarları hızlıca okurken çoğu zaman bu büyüklüklerin neye tekabül edeceğini ülkeden örneklerle somutlaştırmaya çalışırım. ABD’li şirketler 2020 bilançolarını açıklanmışken de özellikle iki büyük teknoloji şirketi Amazon ve Google üzerinden hem ekonomik hacimlerini hem de bunu nasıl elde ettiklerini ve artık neden onlarsız yaşayamayacağımıza dair fikir jimnastiği yapmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

Geçtiğimiz günlerde açıklanan son çeyrek ve yıl sonu bilançolarına göre Amazon’un geliri 386 milyar dolar, Google’ın ise 186,5 milyar dolar olarak kayda geçti. İki şirketin 2020 gelir toplamı 572,5 milyar dolar. Bu kadar paranın nasıl bir büyüklük ifade ettiğini şöyle düşünebiliriz: 90 yıldır çoğunlukla mantıksız dış borçlanmayla tekeri döndürmeye çalışan Türkiye Cumhuriyeti’nin uzun ve kısa vadeli bütün dış borcunu silip üzerine de gelecek birkaç on yılda çatır çatır mantıksızca harcanabilecek bir büyüklükten söz ediyoruz.

Şüphesiz Amazon’un yüzde 38’lik ve Google’ın yüzde 10’luk büyümesinin arkasında, her yıl beklenen artışın yanı sıra Covid-19 salgınının yarattığı bir kırılma da var. Toplam gelirlerin yanı sıra şirketlerin 2020’de ne kadar kâr elde ettiği de önemli: Amazon 21,3 milyar dolar, Google 40 milyar dolar. Şirketleri toplam geliri ve kârı arasındaki farkın temel sebebi Amazon’un iş hacminin önemli kısmını e-pazaryeri tutarken Google’ınkinin reklam hizmetleri olduğunu söyleyebiliriz. Yani Amazon’un gideri Google’a göre daha fazla.

AMAZON VE GOOGLE NEDEN BU KADAR KONUŞULUYOR?

Bu şirketleri bu kadar konuşulur kılan etkenlerin başında ekonomik büyüklükleri değil sağladıkları hizmetler geliyor. Kullanıcıların direkt kullandıkları arama motorları, medya/eğlence hizmetleri, alışveriş siteleri, ödeme yöntemleri, oyunlar ve daha bir sürü ürün ve hizmetlere sahipler. Google’ın sadece biz son kullanıcılar için 70’ten fazla ürün ve hizmeti mevcut. Bu kadar popüler olmasının sebebi ise bu ürün ve hizmetlerin büyük bölümünü kullanırken cebimizden bir kuruş bile çıkmaması. Amazon’un amiral gemisi ise şirketle aynı adı taşıyan e-pazaryeri platformu. Bu platform aynı zamanda dünyanın en büyük aram motorlarından biri olarak da kullanılıyor.

Bizim gibi son kullanıcıların bildiği bazı ürün ve hizmetlerin dışında bu şirketleri vazgeçilmez kılan, açık internet ekosistemini onlara göbekten bağlayan hizmetleri ise işletmeler için sundukları ürünler. Bu ürünlerin başında Amazon tarafında bulut bilişim hizmeti sunan AWS, Google tarafında ise reklam hizmetleri sunan AdMob ve AdSense geliyor. AWS, en basit haliyle istediğiniz an Netflix’e kesintisiz şekilde ulaşabilmenizi; AdMob ve AdSense ise ürettiğiniz dijital içeriklerde reklam göstererek para kazanmanızı sağlıyor.*

KORKUTUCU BÜYÜKLÜKLERİNİN GÖRÜNEN VEYA OLASI ZARARLARI

Her ABD merkezli dev teknoloji şirketi gibi bu iki şirketin sorumlu yöneticileri de yılda en az iki kez ABD Senatosu’nda tekelleşme veya verilerin kanuna uygun olmayan şekilde kullanımları gibi temel konularda ifade vermeye çağırılırlar. Bir hafta boyunca en önemli haber sıralamasında ilk üçte olan bu rutin soruşturmaların ardından, bir sonraki Senato davetine kadar çoğu insan bu şirketlerin ürkütücü büyüklüğünü ve nerelere sirayet ettiğini unutmaya teşnedir. Rusya ve Çin gibi kapalı veya kısmen rekabete açık ülkeler dışında iki şirketin sundukları hizmetler, diğer ülkelerde genellikle ya birinci ya da ikinci sırada yer alır.

Yasal düzenlemeleri bir yana bırakırsak toplumsal hayatı tehdit eden çok daha büyük bir riskin olduğunu düşünüyorum: onlarsız yaşayamıyoruz. Bu iki büyük şirket, yürüdüğümüz açık internet yolunun temelini atan, taşlarını döşeyen, düz zeminde hızla ilerlememizi ve bunu ucuza yapmamızı sağlayan artık vazgeçilmez hizmetler sunuyor. Amazon’un AWS’si olmasa dünyanın öteki ucundaki sunuculardan milisaniyede istediğiniz bilgiye veya hizmete ulaşmamız bu kadar zahmetsiz olamayacak. Google, favori içerik sitenize veya video kanalınıza artık reklamla para kazandıramayacağını söylediğinde medya üreticiniz muhtemelen kısa süre sonra size sevdiğiniz içerikleri ulaştıracak maddi kaynakları kaybetmiş olacak.

Belki de yakın gelecekte -yakın geçmişte benzer örnekleri olan- Amazon, Kindle’ında “muzır neşriyat” olarak işaretleyip erişimden kaldırdığı bir kitaba ulaşmanız çok daha zorlaşacak çünkü kitap okuma ve kitaba ulaşma yolu artık tek bir şirketin veya benzerlerinin kütüphanesinde o kitabın olup olmadığıyla eşdeğer görülecek.

Sadece insanlarda tüketim alışkanlığı yaratmanın veya yönlendirmenin dışında, toplumları şekillendirmede de bu iki teknoloji şirketi her geçen gün daha fazla alan kazanıyor. Kazandıkları alanı da ahlaki olarak iyi olanı yapmaktan ziyade beklendiği gibi kârlarını olabildiğince artırmak için kullanıyorlar. Şimdiden birçok devletin ekonomik büyüklüğünü geride bırakan şirketler, muhtemelen 2030’larda bireyler ve toplumlar üzerinde, devletlerden çok daha büyük bir güce sahip olacaklardır.

*Bu iki şirketin ürün ve hizmetlerini merak edenler Amazon’u buraya, Google’ı buraya tıklayarak inceleyebilir.

 
Etiketler google amazon