Altun'dan sonra RTÜK de devrede: Medyaya 'dışarıdan dizayn' suçlaması

'Fon' haberleri ve 'medyaya düzenleme' işaretinin ardından RTÜK de "Türkiye’yi dışarıdan dizayn etme çabasında olanların kullandığı en önemli argümanların başında medya gelmektedir" açıklaması yaptı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Odatv'nin bazı medya kuruluşlarının 'fon' aldığına dair haberlerinin üzerine iktidarın 'düzenleme' yapılacağını işaret etmesinin ardından bir açıklama da Radyo Televizyon Üst Kurulu'ndan (RTÜK) geldi. 

'FON' SUÇLAMASI: MİLLİ GÜVENLİK SORUNLARINA YOL AÇABİLİR

RTÜK'ün internet sitesinden duyurduğu açıklamada, "Bazı örnekleri eskiye dayanan dışardan fonlanan medya konusu bugün de ayan beyan ortaya çıkmıştır. Yabancı kurum ve kuruluşların fonlarıyla Türkiye’de faaliyet gösteren medyanın olası milli güvenlik sorunlarına yol açabileceği gerçeğiyle hareket ederek Üst Kurul olarak gerekli tüm düzenleme ve denetleme faaliyetlerini titizlikle ele almaktayız" ifadeleri dikkat çekti.

RTÜK'ün açıklaması şöyle:

"Anayasamızda basın hürriyeti açıkça güvence altına alınmış ve medyaya ilişkin olarak Üst Kurulumuz gibi kurumlar anayasal ve yasal olarak faaliyet göstermektedir. Ülkemizin ileri demokrasisi içinde medya kuruluşları bağımsız ve hürdür.

Türkiye Cumhuriyetinde yerel ve ulusal basının sağlıklı bir ortamda gelişimi için her türlü destek mekanizması planlanarak verimli bir politikayla sürdürülmektedir.

İlgili devlet kurumları, yayın kuruluşları, meslek birlikleri ve STK’lar basın temel ilkeleri ve basın etiği çerçevesinde el ele vererek toplumumuzun haber alma ihtiyacını temin etmeyi başarıyla yürütmektedir.

Ancak, bazı örnekleri eskiye dayanan dışardan fonlanan medya konusu bugün de ayan beyan ortaya çıkmıştır. Bu durum her durum ve şartta demokrasiden yana tavır koyan halkımız için akıllarda bazı soru işaretleri oluşturmuştur.

Bilindiği gibi ülkemiz özellikle son 20 yılda yanlışa karşı her zaman “dur” demekte, nerede haksızlık varsa elinden geldiğince mücadele etmekte ve “dünya 5’ten büyüktür” söylemiyle mazlumun yanında yer almaktadır. Türkiye, Akdeniz’deki faaliyetleri, gönül coğrafyamızdaki kardeş ülkelere yaklaşımı ile bölgesinin lideri konumundadır. G-20 ülkesi olan Türkiye Cumhuriyetimiz güçlenen ekonomisi ve demokrasisiyle dünyada egemen güçlerin zaman zaman tepkisini de çekebilmektedir. Son örneğini 15 Temmuz’da gördüğümüz üzere dış bağlantıları bulunan hain girişimler tezgâhlanmakta yetmezse huzur ve güven ortamını zedeleyebilmek için bambaşka formüller devreye sokulmaktadır. Türkiye’yi dışarıdan dizayn etme çabasında olanların kullandığı en önemli argümanların başında da maalesef medya gelmektedir. Basın özgürlüğü adı ve görüntüsü altında Türkiye düşmanlığı şifreleri üretilmekte ve algı operasyonlarıyla negatif propagandalar topluma pompalanmaktadır.

Yabancı kurum ve kuruluşların fonlarıyla Türkiye’de faaliyet gösteren medyanın olası milli güvenlik sorunlarına yol açabileceği gerçeğiyle hareket ederek Üst Kurul olarak gerekli tüm düzenleme ve denetleme faaliyetlerini titizlikle ele almaktayız. Yerli ve milli medyamız yalnız ve sahipsiz değildir. Ülkemiz kendi milli yayın kuruluşlarının her zaman yanındadır.

Demokrasinin önemli güçlerinden medyanın tam bağımsız ve özgür olması için dün olduğu gibi bugün de sorumlu devlet kurumları olarak üzerimize düşen vazifeleri paydaşlarımızla iş birliği halinde eksiksiz olarak hayata geçiriyoruz.

Ayrıca açıkça görülüyor ki, çeşitli tanımlamalarla medyamızı ayrıştırma ve kamplaştırma çabasında olan bazı çevrelerin bu konudaki suskun tavrı ya da trajikomik söylemleri manidardır.

Medyamız evrensel olan basın ilkeleri temelinde halkımızda doğru kamuoyunun oluşumu için tarafsız ve bağımsız olmak zorundadır. Hain darbe girişiminde gururla şahit olduğumuz şekilde medyamız gerekirse şehitler de vererek her zaman demokrasiden ve milletten yana olmuştur. Medyamızın, bağımsız ve tarafsız olması, demokrasimiz ve geleceğimiz için son derece önemlidir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

 

NE OLMUŞTU?

Odatv, 21 Temmuz'da "Türkiye’de kritik kuruluşların ABD merkezli vakıf olan Chrest Foundation’dan yüz binlerce dolarlık hibe aldığı ortaya çıktı..." ifadesiyle yaptığı haberde, Medyascope.tv ve bazı kuruluşları işaret etti. Birçok gazeteci ve okur, Odatv'nin Medyascope'u ve diğer kuruluşları hedef gösterdiğini belirterek tepki gösterdi.

Odatv bu tepkileri de "Odatv fonlanan medyayı yazdı tepki aldı... İki yıldır kapalı olan Odatv'ye dayanışma göstermeyen bazı basın mensupları, Odatv'nin ABD kuruluşundan fon alanları yazması üzerine tepki yağdırdı" ifadeleriyle haberleştirdi.

Bu gelişmelerin ardından İletişim Başkanı Altun'dan medya kuruluşlarıyla ilgili yeni bir düzenleme yapılacağı mesajı geldi. Anadolu Ajansı'nda yer alan haberde "Altun merkezi ABD'de bulunan bir vakfın Türkiye'de bazı medya kuruluşlarını fonladığına dair iddiaları yakından takip ettiklerini belirtti" denildi. Haberde Altun'un şu sözleri yer aldı: 

"Bazı yabancı liderlerin Türk siyasetini dizayn etme niyet ve gayretlerini açıkça ifade ettiği bir ortamda, hiçbir yabancı devlet ve kuruluşun medya sektörüne çeşitli fonlar sağlamasını söz konusu çıkar ve hedeflerden bağımsız yorumlayamayız. Kimsenin şüphesi olmasın ki, ne basın özgürlüğü ne de bir başka bahaneyle demokrasimizi kimsenin masasına meze yaptırmayız. Yeni kisveler altında beşinci kol faaliyetlerine müsaade etmeyiz.

Yabancı devletlerin veya kuruluşların fonlarıyla ülkemizde faaliyet gösteren medya kuruluşlarına yönelik bir düzenleme ihtiyacı olduğu açıktır. Bunun örneğini Amerika Birleşik Devletleri’nde görmemiz mümkündür. Örneğin ABD'de yabancı devletler tarafından fonlanan medya kuruluşları, altı ayda bir ABD makamlarına çalışmaları hakkında detaylı bilgi vermek durumundadır. Türkiye'de de benzer statüde faaliyet gösteren, doğrudan yabancı devletler tarafından fonlanan çeşitli medya kuruluşları bulunmaktadır. Bunlarla ilgili kamu düzeninin korunması ve halkımızın doğru haber hakkının teminat altına alınması amacıyla, ihtiyacımız olan düzenlemeleri en kısa sürede tamamlayacağız." (HABER MERKEZİ)