AK Parti’nin HDP hamlesi seçimleri nasıl etkiler?

AK Parti’nin HDP ziyareti, Aysel Tuğluk’un serbest bırakılması, Selahattin Demirtaş’ın babasını görmeye götürülmesi gibi gelişmeler seçime giderken ne anlama geliyor?

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - 2023 seçimlerine kısa bir süre kala Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığındaki AK Parti heyetinin başörtüsü ile ilgili Anayasa değişikliği için HDP'yi ziyaret etmesi çok tartışıldı.

Özellikle son bir ayda eski DTP Eşbaşkanı Aysel Tuğluk’un sağlık sorunları nedeniyle serbest bırakılması, Kobani Davası’nda verilen iki tahliye kararı ve Selahattin Demirtaş’ın babasını görmeye götürülmesi gibi gelişmeler yeni bir çözüm sürecinin sinyali olabilir mi?

AK Parti'nin tavrında görülen değişimi değerlendiren HDP’li siyasetçiler, siyaset bilimciler ve kamuoyu araştırmacılarına göre iktidar kanadından gelen bu hamleler iktidardan kopan Kürt seçmenin uzaklaşmasını engelleme ve HDP kitlesini cumhurbaşkanlığı seçiminde tarafsız alana çekmek için zemin yoklama çabası. 

‘AK PARTİ DOĞU'DA “YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR” MESAJI VERİYOR’

HDP Genel Saymanı ve MYK üyesi Doğan Erbaş’a göre AK Parti’nin HDP’ye yönelik bu adımlarının iki boyutu var. Özellikle son süreçte iktidardan koparak HDP de dâhil olmak üzere farklı partilere yönelen Kürt seçmenin uzaklaşmasını durdurmak ve HDP kitlesinde kafa karışıklığı yaratmak üzerinden hamleler yapıldığına dikkat çeken Erbaş, bu adımların taktiksel hamleler olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: 

 “İktidarın son hamlelerinden sonra yerelden bizlere gelen bilgilere göre AK Parti'nin, özellikle doğu illerinde 'yeni bir dönem başlıyor', 'sorunu yine biz çözeriz' gibi söylemler geliştirdiği görülüyor. AK Parti’nin 2015 yılından bu yana, özellikle MHP ile yaptığı ittifak sonucu Kürt karşıtlığında tırmanışa varan uygulamalar bölgede AK Parti’ye olan desteği azalttı. AK Parti şimdi bu kitle üzerinde yeniden etkili olmak istiyor. Diğer yandan da HDP kitlesinde bir zihin bulanıklığı yaratarak bir değişim ve dönüşüm beklentisi yaratıp manevra yapıyor. Bu tamamen taktiksel hamlelerdir. Bu durum seçime giderken bu hamlelerin artacağını bize gösteriyor.”

‘HDP STRATEJİK BİR DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM HALİNDE MÜZAKERE VE DİYALOĞA AÇIK’

HDP’nin, stratejik bir değişim ve dönüşüm halinde müzakere ve diyaloğa her zaman açık olduğuna vurgu yapan Erbaş’a göre AK Parti’nin mevcut politikaları ve içinde bulunduğu ittifak ile yakın zamanda bu dönüşümü sağlaması, yeni bir çözüm süreci yaratması pek mümkün görünmüyor. Dolayısıyla ‘göz boyama’ ve ‘aldatma’ denilebilecek tutumların HDP ve HDP seçmeni üzerinde bir kafa karışıklığına neden olmayacağını kaydeden Erbaş,  “HDP kitlesinin en politik kitle olduğu düşünüldüğünde iktidarın bu hamleler ile bir sonuca ulaşamayacağını hep birlikte göreceğiz. Eğer iktidar attığı adımlarda samimiyse işe Abdullah Öcalan’ı hukuksal zeminde avukatları ile görüştürerek başlayabilir. Kayyım kararlarının geri alınması, anadilde eğitim, yerel demokrasi uygulamalarına geçiş gibi uygulamalar da HDP’nin üzerinde durduğu hassasiyetlerdir. Böyle bir süreç başlatırsa elbette oturulur, konuşulur” diye konuştu. 

 ‘ÇOK İLGİNÇ SEÇİM SONUÇLARI İLE KARŞILAŞACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM’

 Gezici Araştırma Merkezi Başkanı, Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Uzmanı Murat Gezici’ye göre Türkiye, Başkanlık sistemine geçiş sonrasının en önemli seçimine gidiyor. Bu süreçte merkez sağ-sol, doğu-batı, laik-muhafazakâr gibi ayrımların anlamlarını önemli şekilde kaybedeceği bir seçimle yüzleşileceğini belirten Gezici, “Z kuşağı ile ilgili ilk kamuoyu araştırmalarını yapan bir araştırmacı olarak çok ilginç seçim sonuçları ile karşılaşacağımızı düşünüyorum” ifadelerine yer verdi. 

 ‘AK PARTİ HALA ŞANSLI BİR KONUMDA’

AK Parti’nin son dönemde HDP üzerinden yaptığı hamleleri değerlendiren Gezici, Kürtlerin yüzde 64’ünün halen AK Parti’ye oy vermeyi sürdürdüğünü kaydederek şöyle konuştu: 

 “Son zamanlarda oy oranlarında bu durumda nispi bir kayıp olsa da seçmenin oy verme alışkanlığı anlamında AK Parti hala şanslı bir konumda. Kürt seçmenin özellikle genç kuşakta HDP’ye yönelik bir sempatisi olsa da 40 yaş ve üstü kuşak hala muhafazakâr değerler çerçevesinde hareket ediyor. Yine MHP lideri Devlet Bahçeli'nin AK Parti ve HDP arasında anayasal değişiklik sebebiyle yapılan toplantıya yüksek sesle karşı koymaması bu anlamda AK Parti'nin elini güçlendirdi.”

‘SEÇİMLERDE SİYASAL ANLAMDA SİMGESEL DURUMDA OLAN KİŞİLERİN ADAY GÖSTERİLECEĞİNİ GÖRECEĞİZ’

AK Parti’nin seçime giderken Kürt seçmene yönelik başka adımlarının da olacağını öngören Gezici, konuya daha çok Güneydoğu ve Doğu Anadolu seçmeni açısından bakmak gerektiğine dikkat çekti. 2009 yılında başlayan çözüm süreci çerçevesinde AK Parti’nin Doğu sorunu açısından radikal bir değişimi başlatan parti olarak görüldüğünü ifade eden Gezici, “Gerek uygulamadaki problemler gerekse acele ve sistemsiz bir şekilde yapılan değişiklikler sürecin tıkanması sonucunu doğurmuştu. Bu açıdan geçmişteki müktesebata baktığımızda AK Parti'nin Kürt seçmene yönelik sosyal ekonomik ve kültürel anlamda anlamlı adımları olacaktır. 2023 yılında yapılacak seçimlerde özellikle adayların belirlenmesi sürecinde yerel halka hitap edecek ve siyasal anlamda simgesel durumda olan kişilerin aday gösterileceğini göreceğiz” dedi. 

‘AK PARTİ’NİN HDP HAMLESİ ZEMİN YOKLAMA ÇABASI’

MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat’a göre AK Parti’nin bu adımları HDP’yi, Millet İttifakı’ndan uzaklaştırarak cumhurbaşkanlığı seçiminde tarafsız alana çekmek için zemin yoklama çabası. 

Dolayısıyla iktidarın bu adımlarının tamamen siyasi bir hamle olarak okunması gerektiğine dikkat çeken Kulat, “Son dönemde yapılan araştırmalarda ne Millet İttifakı ne de Cumhur İttifakı yüzde 50+1 bandını yakalayabilmiş değil. Burada da devreye yüzde 10 bandında oya sahip olan HDP’nin oyları giriyor” ifadelerine yer vererek şunları kaydetti: 

“CHP, Doğu ve Güneydoğu’da uzun zaman sonra ilk kez görünür halde. Yaptığımız araştırmalar da CHP’nin bölgede rüzgârı yakaladığını gösteriyor. Bu rüzgâr Millet İttifakı’nın seçimi kazanmasına yeterli olur mu tartışılır ancak iktidar kanadı için risk oluşturuyor. Şu an için konuşmak gerekirse bu hamlelerin yüzde 10’luk bir seçmen kitlesini etkileyeceğini düşünmüyorum. Ancak seçim için daha süre olduğunu düşünürsek, bu hamleler atılacak diğer adımların işareti olabilir.”

HDP TABANINI ETKİLEYECEK ÜÇ VAAT 

AK Parti’nin istediği desteği alabilmesi için daha ciddi adımlar atması gerektiğini söyleyen Kulat, “Ciddi bir af kanunu, kayyım kararlarının geri alınması ve anadilde eğitim gibi adımların karşılığı olan etkileri olabilir. Şimdilik bu adımların atılmaması mümkün görünmüyor; ancak bu konular şu an atılan adımların, diyalog kanallarının belirleyeceği sonuçlar olacaktır. Bir zemin yoklaması var” şeklinde konuştu. 

'AK PARTİ’NİN ADIMLARI YUMUŞAMA HAMLESİNİN BİR İŞARETİ OLARAK GÖRÜLEBİLİR’

AK Parti'nin tavrında görülen değişimi Kürt seçmenin seçimlerde oynayacağı belirleyici rolle ilişkilendiren siyaset bilimci ve Gazete Duvar yazarı Zafer Yörük ise “İktidar ve Erdoğan, seçimlere giderken attığı adımlar ile HDP ve Selahattin Demirtaş ile arasını yumuşatmaya, bunun üzerinden de HDP seçmeninden oy almanın zeminini oluşturmaya çalışıyor. Tam da bu noktada AK Parti’nin HDP’ye yaptığı ziyaret sonrasında AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu’nun "HDP’nin fırsatı ıskalamaması gerektiği” yönündeki mesajı da yumuşama hamlesinin bir işareti olarak görülebilir” değerlendirmesinde bulundu.  

‘SÜREÇ YA HDP’Yİ TARAFSIZ BİR ALANA ÇEKEBİLİR YA DA MİLLET İTTİFAKI’NI ÇATLATABİLİR’

Yörük, Kürt sorununun siyasetin gündemine er geç geleceğini ancak şu an atılan adımların "yeni bir sürecin başlangıcı" olarak değerlendirilemeyeceğini kaydetti. 

Bu noktada HDP’nin ‘cumhurbaşkanı adaylığı’ konusunda makulde anlaşıldığı takdirde destek vereceğini ifade ettiği Millet İttifakı’nın netleşmesi gerektiğine vurgu yapan Yörük, bu durumun sağlanamaması durumunda yaşanabilecek süreci şu sözlerle özetledi:

“İYİ Parti’nin HDP ile yaşadığı gerilim ilerleyen süreçte ya HDP’yi altılı masadan daha da kopararak tarafsız bir alana çekebilir ya da Millet İttifakı’nı çatlatabilir. Her iki durumun da olumsuz sonuçları elbette olur. HDP, ortaya düşerse iktidarı desteklemese dahi kendi bloku ile bağımsız aday çıkarabilir. Bu da oyların bölünmesine, HDP tabanında bir çalkalanmaya neden olabileceği gibi seçimlerde de Erdoğan’ın şansının artırmasına yarayabilir. Bu anlamda da AK Parti’nin adımlarının bir taşla birkaç kuş vurma projesi olduğu anlaşılıyor.”

İktidarın ilerleyen süreçlerde farklı adımlar da atabileceğini kaydeden Yörük, “Kobane Davası’nda tahliyeler, HDP kapatma davasının düşmesi gibi konular gündeme gelebilir. AK Parti, MHP faktöründen dolayı HDP ile açık açık bir ittifak yapamazsa da bu hamleleri ile HDP tabanından oy koparabilir veya Millet İttifakı ile HDP arasına uçurum koyarak ittifakın çatlamasına zemin hazırlayabilir. Tüm bunlar da seçimde Erdoğan lehine şekillenecek nedenler arasındadır” dedi.