Ömer Çelik: İmamoğlu ve Yavaş'ın milletimize özür borcu var

AK Parti MYK toplantısı sonrasında açıklama yapan Ömer Çelik, "13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz, dediler. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın milletimize karşı özür borçları var" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sona erdi.

AA'nın haberine göre, parti genel merkezindeki toplantıda, Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'ne ilişkin değerlendirmede bulunulduğu, 28 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanı ikinci tur seçimine yönelik de stratejilerin ele alındığı belirtildi. Basına kapalı yapılan toplantı 3 saat sürdü.

Toplantının ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklama yaptı. Seçim sonuçları ve ikinci turu değerlendirdiklerini aktaran Çelik, "Bugün cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuyla ilgili değerlendirmemizi kapsamlı bir biçimde yaptık. Önümüzdeki dönemde yine milletimizin huzurunda aynı siyasi değerlerle kampanyamızı yürüteceğiz" diye konuştu.

"Bütün vatandaşlarımız hangi partiye oy vermiş olurlarsa olsunlar sandıklara sahip çıkılıyor olması son derece kıymetli olmuştur" diyen Çelik, "Bir bakıma Türkiye'de siyasi mücadele ve siyasi tarihin esas konusu budur. Bütün bir siyasi tarih boyunca vatandaşlarımız yönetimin sandık yoluyla belirlenmesi konusunda irade koymuşlardır ama vatandaşlarımızın bu iradesi darbelerle, muhtıralarla, askeri, yargı vesayeti ile sürekli budanmıştır, işlemez hale getirilmiştir. Vatandaşımız bütün baskılar, iç ve dış provokasyonlar karşısına güçlü bir şekilde sandık iradesini koyarak demokrasisini kökleştirmeye büyük önem vermiştir. Yüzde 90'a yakın katılım dünyada çok önemli bir yere sahiptir" ifadelerini kullandı.

Bütün seçmenlere teşekkür ettiklerini dile getiren Çelik, "Sandıklara sahip çıkılması hususunda hangi partiden, kesimden olursa olsun bütün vatandaşlarımızın gösterdiği hassasiyet demokratik değerlere önem vermesi açısından da dikkat çekici olmuştur. Her vatandaşımıza şükranlarımızı bir kez daha arz ediyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakı'nın seçimden birinci çıktığını belirten Çelik, "Cumhurbaşkanımız büyük bir teveccühle milletimizin büyük bir desteğiyle açık ara önde bitirmiştir. Cumhur İttifakımız Meclis'te güçlü bir çoğunluk elde etmiştir. Cumhurbaşkanımıza verilen bu destek Cumhurbaşkanımızın siyasi hayatında yeni bir rekora dah imza attığını göstermektedir. İnşallah ikinci turda bu süreci tamamlamış olacağız" ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın dün akşam seçim sonuçlarına dair yaptıkları açıklamaları eleştiren Çelik, şunları söyledi:

'OYLAR SAYILMAYA BAŞLADIKTAN SONRA BÜTÜN ANTİDEMOKRATİK REFLEKSLERİ GÖSTEDİLER'

"Oyların sayılmaya başlamasından beri bir kampanya ile karşı karşıyayız. Bir CHP klasiği yine önümüze getirildi. Önce oldubitti ile aday ilan ediliyor, ezici çoğunlukla alacağız diye propaganda aygıtı çalıştırılıyor. Buna karşı çıkanlara bir dayatma ve antidemokratik faaliyet yürütülüyor. Hangi bürokratların görevden alınacağına dair birtakım listeler yayınlamaya başlıyorlar. Bütün antidemokratik refleksleri sergiliyorlar."

'MİLLETİN İRADESİNE SAYGISIZLIK ÖRNEĞİ OLARAK TARİHE GEÇTİ'

"Dün ekranlara çıktılar ve Anadolu Ajansı'nın ve bizim partimizdeki verilen manipülasyon olduğunu iddia ettiler. CHP adına iki büyükşehir belediye başkanı Sayın Yavaş ve Sayın İmamoğlu konuştu. Konuşmaya başlarken şöyle bir cümle kurdular: '13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz'. Dün ilk açıklamamızda söyledik, bu yapılan şey milli iradeye dönük bir yetki gaspıdır. Sandıklar tecelli etmeden bu tavrın ortaya konuşması demokrasi adabı açısından son derece yanlıştır dedik. Daha sonraki açıklamalarında da buna aynen devam ettiler. Bu siyasi tarihimizde milletin iradesine saygısızlığın en çarpıcı örneklerinden biri olarak geçmiştir. Daha sonra yaptıkları yanlışı estetize etmek için biz temennimizi ifade ettik gibisinden bir cümle söylediler."

'MANİPÜLASYONA TEVESSÜL EDİLEN TEK YER CHP GENEL MERKEZİ'YDİ'

"Anadolu Ajansı'ndan bizim partimizin verilerine kadar bir dayatma içerisine girdiler. 'Elimizde ıslak imzalı tutanaklar var, göreceksiniz bir müddet sonra Ankara, İstanbul'dan oylar geldikçe bizim dediğimiz çıkacak' dediler. Sonuç olarak ne oldu, bir manipülasyon yapılmış oldu. Milletimize sahte beyan, doğru olmayan bilgi tek bir kanaldan verilmiş oldu, o da CHP Genel Merkezi'nden. Herkes gördü ki, aslında manipülasyonun olduğu yegane veri akışı Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş'ın ortaya koyduğu değerlendirmeleridir.

Dün söyledikleri şeylerin tamamı yanlış çıkmıştır. Başkalarına saldırarak, kendi verilerini dayatma yaklaşımları tamamen çökmesine rağmen bugün yine hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyorlar. Dün manipülasyona tevessül edilen tek yer Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş'ın açıklamalarıdır. Milletimize karşı yalan beyanda bulunmuşlardır ve milletimize karşı özür borçları vardır. Başkalarını suçlamadan önce son derece dikkatli davranılmasıyla ilgili bir örnek olarak siyasi hafızayla geçmiştir."

'DÜNYADA SİYASİ KATILIMIN DÜŞTÜĞÜ DÖNEMDE, ÇOK YÜKSEK BİR KATILIM OLDU'

"Biz Cumhurbaşkanımız, Cumhur İttifakı açık ara önde olmasına rağmen, bütün bu süre boyunca hep şunu söyledik, sandıkların yüzde 100'ü açılıncaya kadar sonuç şudur, bizim elimizdeki veri herkesin kabul etmesi gereken bir veridir gibisinden bir açıklama yapmayacağız dedik. Türkiye, dünyada siyasal katılımın çok aşağılara düştüğü bir dönemde, çok yüksek bir katılımla dünya demokrasileri içerisinde pozitif bir ayrışma içerisinde olduğunu göstermiştir. Bu demokrasimizin de gücünü göstermektedir. Çünkü büyük milletimiz demokrasimizi korurken, demokratik kazanımları elde ederken büyük bedeller ödemiştir. O sebeple hangi partiden olursa olsun sandığa gidip oy kullanan bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Sandıklarımızı koruyan tüm vatandaşlarımıza da teşekkür ediyoruz. Cumhurbaşkanımıza, AK Partimize ve Cumhur İttifakı'na bu teveccühü gösteren halkımıza teşekkür ediyoruz."

'REFORM SİYASETİNİ CUMHUR İTTİFAKI TEMSİL EDİYOR'

"Karşımızdaki ittifakın aslında tutarlı siyasi yaklaşıma sahip olmadığı, hatta eklektik denilebilecek düzeyde olmadığı, ülkenin önüne bir tablo koyulmaya çalışıldığı net olarak görüldü. Bu süreçte aslında Türkiye'yi yönetme kapasitesinin eser ve hizmet siyasetinden tutun da reform siyasetine kadar Cumhurbaşkanımızın şahsında temsil edildiği aynı şekilde Cumhur İttifakı tarafından temsil edildiği net bir şekilde görülmüştür."

'KAMPANYA SÜRECİNDE İKİ SEMBOL ORTAYA ÇIKTI'

"Kampanya sürecinin başladığı günden bugüne kadar iki sembol ortaya çıktı. Bir tanesi karşımızdaki ittifakın genel başkanlarından biri kampanya sürecini sağa sola mermi kovanı atarak başlamıştı, bugün de yine bu ittifakın genel başkanlarından birisi ve adayları tuttu masa yumruklayarak süreci sürdürmeye çalıştı. Haftalardır siz seçim sonucu olarak arzu etmediğiniz sonuç çıkarsa buna saygılı olacak mısınız diye defalarca bize soruldu. Şunu söyledik, bizim geçmişimizde sandık sonucunu tanımama gibi bir leke yok. Ama karşımızdakilerin geçmişinde bunlar var."

'PEK ÇOK SİYASETÇİ, YORUMCU YANILDI'

"Dün sahte verilerle seçim sonucu ve cumhurbaşkanı ilan etmeleri ve bütün bunların yanlış çıkmasına rağmen bizi yine bugün suçlamaya devam etti. Demokrasiyle olan ilişkileri bakımından ne kadar dayatmacı oldukları, ilk kriz anında hemen ortaya çıkmaktadır. Biz dünkü o saygısızlığa rağmen bu dediğim tablo ortaya çıkana rağmen, herkes beklesin ve müsterih olsun diye net bir şekilde ifade ettik. Gelinen noktada bir sürü iddia ortaya koymuş pek çok siyasetçi, yorumcu yanıldı. Vatandaşımızı doğru okuyamayan, talepleri doğru konumlandıramayan pek çok kesim, çok erken yorumlarla kendilerini konumlandırmıştı, bunların hepsi boşa çıktı."

'HASIM DEĞİLİZ KARDEŞİZ'

"Kaybeden tek bir vatandaşımız yoktur ve olmayacaktır. Böyle karamsarlık yaymaya çalışan, sonuçlara dönük olarak kendilerince ülkemizle ilgili olarak karamsar tablo çizmeye çalışan kesimler görüyoruz. Bunların kara propagandasının önemi yoktur. Önemli olan demokrasinin gücüdür. Defalarca seçim yaptık. Adlarımız, kimliklerimiz, partilerimiz farklı olabilir ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir.  Siyaset alanı husumet alanı değildir. Birbirimizin hasmı değiliz hepimiz kardeşiz, komşuyuz, akrabayız, mahalleliyiz, hemşeriyiz bu duyguyla seçim sürecini yürüttük. Bundan sonra da bu duyguyla yürüteceğiz."

'BÜTÜN VATANDAŞLARIMIZIN OYLARINA TALİBİZ'

"Kaybeden siyasi partiler var. Büyük iddialarla kendi tabanlarını yanıltan kaybeden genel başkanlar var. Ama bütün vatandaşlarımızın kazanmasına odaklanmak siyasi düşüncemizin temelini oluşturuyor. Bütün vatandaşlarımızın oylarına talibiz. Taleplerini yeterince değerlendirmediğimizi, göremediğimizi düşündüğümüz taleplere daha çok ulaşmaya çalışacağız." (HABER MERKEZİ)