Adını Harmony (uyum) koydum!

Kadın bedeni üzerinden şekillenen son teknoloji bir distopya ile karşı karşıyayız. Kullanıcısının tüm isteklerine ve arzularına itaat etmekle yükümlü bir beden tahayyülü.

Google Haberlere Abone ol

Özgün Biçer*

Robot Sophia’nın televizyon konuğu olmasıyla birlikte tekrar gündemimizi robotlar aldı. Doğrusu gündemden pek düştüklerini de söyleyemeyiz. Zira kısa bir Google trends taraması yaptığımızda robotların sıklıkla aranan kelimeler arasında olduğunu görmek mümkün. Ancak odağımızı Türkiye’ye çektiğimizde ise robot teması ile aranan kelimeler arasında iki başlık daha dikkat çekiyor. Bunlar robot süpürgeler ve sex robotları.

Gündelik yaşama cinsiyet çaprazıyla baktığımız bu yazılarda bu sefer insansı robotlara ama özellikle sex amacıyla üretilenlere odaklanacağız. 

İnsansı robot, görünüşleri ve yetenekleri açısından insandan esinlenilerek yapılıyor. Bu robotların kendisi bir fiil üretim aracı ya da araştırma aleti olarak kullanılıyor. İnsansı robot kelimesi 2016 yılında Robot Sophia’nın tanıtımı ile yoğunlukla kullanılmaya başlandı. Sophia, Hanson Robotics tarafından geliştirilen ilk sosyal robot. Yaşlılara refakat etmek, müşteri hizmetleri, terapi ve eğitim faaliyetlerinde görev almak üzere kodlanmış. Sophia, bu işlerin yanı sıra, uluslararası birçok organizasyona konuk oldu; programlara katıldı ve nihayetinde Cosmopolitan, Elle gibi kadın moda dergilerine kapak olmayı da başardı. Hatta ilk robot vatandaş ilan edildi. Sophia’dan hemen sonra diğerleri geldi.

Ai-Da, ilk ultra gerçekçi sanatçı robot. Gözlerindeki kameraları, yapay zeka algoritmalarını ve robot kolunu kullanarak çizim yapıyor ve resim çiziyor.

Grace, hemşire üniforması giydirilerek hastalıkları teşhis etmeye ve tedavi sunmaya yardımcı olmak amacıyla geliştirilmiş. Hastanın ateşini ve nabzını tespit eden termal kamera da dahil olmak üzere sensörlerle donatılmış, özellikle covid sürecinde kullanılmak üzere tasarlanmış.

Bunlar dışında Rock yıldızı Desdemona’yı ve resepsiyonist olarak görev yapan Nadine’i sayabiliriz.

Daha önce kaleme aldığım “Robot Savaşları Başladı Sophia” başlıklı yazıda detaylı ifade etiğim gibi bu saydığımız robotların kadın bedeni ile giydirilmesi tesadüf değil. Teknolojinin en ileri aşamasında da toplumsal cinsiyete dayalı kalıp yargılarımız işliyor. Tanıtım ve bakım gibi günlük yaşamda daha çok kadınların iş alanı olarak kodlanan bu meslekleri bir robot yaptığında da elbette kadın olacaktı. İnsani robotların kullanım alanında porno endüstri de hızla yerini aldı. Söz konusu sex olunca, endüstrinin kadın bedenini metalaştırmaya yeni bir formül ürettiğine tanık oluyoruz.

Porno endüstrisi dijitalleşmenin etkisi ile hızla büyürken sentetik kadın bedeni ile kaplanmış robotlar da kullanılmaya başlandı. Teknolojik oyuncaklar ile katma değer yaratan sektör bu oyuncakların arasına “Harmony” adlı insansı robotu da dahil etti.

Neden adının Harmony olduğunu çok düşünmeye gerek yok. Kelime anlamı uyum olan bu robottan beklenen, sonsuz cinsel istek ve arzulara uyum sağlaması. Sex robotu Harmony, “kendilerine söyleneni yapan itaatkâr partnerlerin evriminden yararlanmanın zamanı geldi.” diyerek pazarlanıyor. İnsan bedenine benzer yumuşaklıkta sentetik malzeme (TPE) ile kaplı sex robotu, beş farklı ren rengi, çok sayıda göz rengi, makyaj stili, saç modeli çeşitliliği vaad ediyor ve bedenin her noktasını modifiye edebiliyorsunuz. Öte yandan yapay zekanın gelişmiş X mode uygulaması kişiselleştirmiş etkileşimler sağlıyor. Bu dokunmaya duyarlı ses aktivasyonu ile karşılık vermeleri anlamına geliyor. Hayallerinizdeki mükemmel bedene sahip bir hazmaşin. Tüm bu detaylar ile baktığımızda kadın bedeni üzerinden şekillenen son teknoloji bir distopya ile karşı karşıyayız. Kullanıcısının tüm isteklerine ve arzularına itaat etmekle yükümlü bir beden tahayyülü.

Serbest piyasa erdemleri açısından baktığımızda tüketim toplumunun ihtiyaçlarına cevap veren bir ürün farklılaştırma modeli olarak düşünebiliriz. Hızla büyüyen sex robot endüstrisi 2022 yılında dünya çapında 200,7 milyon dolar değerine ulaşmış. (37 milyar dolarlık seks oyuncağı sektörünün yüzde 0,5'i). Bu her gün 156 sex robotunun satılması demek. Ortalama fiyatları ise 3500- 15000 dolar arasında değişiyor. ABD'de yüzde 15,3'ü bir robotla seks yaptığını veya şu anda bir robotun sahibi olduğunu belirtiyor. Avrupa’da ise bu rakam yüzde 18,3, Asya’da, yüzde 18,1.

Piyasa genişlerken dikkat çekici bir diğer rakam da üniversitelerin araştırma merkezlerinin bu alana olan ilgisi. Çalışmada 2000'den 2022'ye kadar üniversite düzeyinde yapılan bilimsel çalışmaların oranının yüzde 64.872 artığı ifade ediliyor.

Gerçek kadınların ticari klonları olarak ifade edilebilecek Robot Harmony'yi sadece bir meta olarak görebilmek mümkün mü? Elbette salt makine olarak bakıldığına “robot süpürge” den herhangi bir farkı olmadığı söylenebilir. Onlar da metal, silikon ve kodlardan oluşur. Ancak etik olarak baktığımızda daha fazlasını görürüz: Seks robotlarının, kadınların nesneleştirilmesini artırabileceği, cinsel obje haline getireceği, rıza algısını değiştirebileceği ve normalde yasa dışı olacak arzuları tatmin etmek için kullanılabileceği yönündeki endişeler de dile getiriliyor. Robotların çocuk bedene yaklaştırılması ile daha korkunç senaryoları dahil etmek mümkün.

İnsansı robotlar insanların yaşamlarını kolaylaştırmak gibi naif bir idealden hareket etse de tereddütsüz söyleyebiliriz ki bu hat bütünüyle kadını merkezine alıyor; maskülen iktidara kadının ya da kadın simularklarının itirazsız itaat etmesini besliyor.

Robot ve insan etkileşimi üzerine çalışan Julie Carpenter’ın ifade ettiği gibi robotlar bir eğlence evi dünyası oluşturuyor. Robotlara cinsiyet kalıp yargıları fazlasıyla zerk ediliyor. Israrla bunun arkasındaki gerçekliğe bakmak gerekir. Robot üreticileri bilinçli ve bilinç dışı bir yerden makinelere daha çok cinsiyetçiliği yükleyebilmekte. Zira teknoloji dünyası bu kadar erkek yoğun bir alan olmaya devam ettikçe sanırım bu gerçekliği değiştirme olanağına kavuşamayacağız. Bu yüzden daha çok yazmamız, daha çok üretmemiz, daha konuşmamız gerekmez mi!

 *Marmara Üniversitesi, İktisat Fakültesi